bahs olunan kalb vucudumuza kan pompalayan maddi kalp değildir,
manevi vucudumuzun karar mekanizması olan kalbdir, basiretimizdir.
ayetin farklı bir meali ve kısa bir tefsiri aşağıdaki gibidir,
46-(İnkâr edenler) yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, kendileri için onlarla akıl erdirecekleri kalbler ve onlarla işitecekleri kulaklar olsun! Ama şu gerçek ki, gözler kör olmaz, fakat göğüslerdeki kalbler (basîretler) kör olur.***
__________________
***“Basar (göz) masnûâtı (san‘atla yaratılan varlıkları) görüp de, basîret (kalb gözü) Sâni‘i (san‘atkârı) görmezse, çok garib ve pek çok çirkindir. Çünki o hâlde, Sâni‘in ma‘nen ve kalben görünmemesi, ya basîretin fıkdânındandır (yokluğundandır) veya kalb gözünün kör olmasındandır veya idrâkinin pek dar olduğundan, mes’eleyi azametiyle (büyüklüğüyle) kavrayamadığından veya bir hezelândır (saçmalıktır). Ve illâ (yoksa) Sâni‘in inkârı, basarın şuhûdunu (gözün gördüğünü) inkârdan daha ziyâde münkerdir (çirkindir).” (Mesnevî-i Nûriye, Şemme, 188)
(Tevafuklu Kur'an - Muhtasar Meal)