Allah için ahiret kardeşliği !...

memluk

Hatim Sorumlusu
MAHŞERİN O DEHŞETLİ GÜNÜNDE AKILLARIN DAHİ HAYALİNİ TASAVVUR ETMEKTEN ACİZ VE KULAKLARIN HİÇ BİR ZAMAN DUYMADIĞI SES VE GÖZLERİN HİÇ GÖRMEDİĞİ HADİSELERE ŞAHİT OLAN İNSAN ÖNCE KAÇAÇAK YER ARAYACAK .

DAHA SONRA ÖLMEYİ ÇOK ARZULAYACAK AMA BU DA KABİL-İ MÜMKÜN OLMAYACAK..

SAĞINA BAKACAK SOLUNA BAKACAK BİR ÇIKIŞ VE KAÇACAK BİR YER ASLA OLMAYACAK.
ANNE, BABA DİYE BAĞIRACAK VE GÖRECEK Kİ KENDİ DURUMUNDAN DAHA KÖTÜ BİR VAZİYETTELER. GÖZLERİ TANIDIK BİR ARKADAŞ VE BİR DOST ARAYACAK AMA HİÇBİRİNDEN BİR FAYDA GÖREMEYECEK.

EN YAKIN EŞİNİ BİR AN OLSA DA AKLINA GETİRECEK ACABA DİYEREKTEN! ...

AMA GÖRECEKKİ O DA ONU TERK ETMİŞ OLACAK. İŞTE O AN İNSAN YAŞADIĞINA VE DURUMUNA O KADAR PİŞMAN OLACAKKİ KEŞKE HİÇ YARATILMAMIŞ OLSAYDIM DİYECEK.

DÜNYADAKİ YAŞADIĞI TÜM PİŞMANLIKLARI AYNI ANDA YAŞAMIŞ OLSA BİLE MAHŞERDEKİ HALİNE ASLA KIYAS YAPILAMAYACAK DERECEDE OLACAK.

VE TAM İŞTE O ANDA AKLINA DÜNYADAYKEN BERABER OLDUĞU SADECE ALLAH RIZASI İÇİN BULUŞUP AYRILDIĞI VE SADECE MEVLANIN RIZASINI KAZANMAK İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETTİĞİ KARDEŞİ GELECEK VE ELİNDEN TUTACAK.


(Allah için ahiret kardeşliği yapan, ahirette öz kardeşinden daha faydalı yardımları, ondan görür. Kim ahiret kardeşini ne kadar çok severse, Allahü teâlâ da, onu o kadar çok sever.) [Ey Oğul İlm.]

(Allah için dost olan, Cennette hiçbir ameli ile erişemeyeceği dereceye ulaşır.) [İ.Ebiddünya]
(Allah yolunda bir dost edineni, Allahü teâlâ affeder.) [İ. Rafii]

(Çok dostunuz olsun! Çünkü Rabbiniz kerimdir. Kıyamette dostları arasında, din kardeşlerinin içinde bulunan kuluna azap etmekten hayâ eder.) [Şir’a]

(İyi din kardeşi güzel koku satan kimse gibidir. Sana koku sürmese bile, yanında bulunduğun müddetçe güzel kokusundan faydalanırsın.) [Müslim]

Ahiret kardeşine yapılacak muameleler:
1- Senden para isterse, hemen cüzdanı çıkarıp eline vereceksin. İstediğin kadar al diyeceksin. Ne kadar lazımdı, benim de ihtiyacım var falan dersen öyle kardeşlik olmaz.

2- Her işte onu kendine tercih edeceksin. Malını, canını ondan esirgemeyeceksin. Arkadaşın yanında, şu benim, şu senin dememeli! Salihler, bu benim kalemim diyenle veya gel gidelim diye çağırdığı zaman nereye diye soranla arkadaşlık etmezlerdi. Bunu senin için yaptım demek de onu minnet altında bırakmak olur, soğukluğa sebep olur. “Arkadaşlık ince ve latif bir cevherdir. Korumasını bilmezsen kazaya uğrar” demişlerdir.

3- Özür dilerse, kabul edeceksin. Bir kusurunu görünce, yetmiş şekilde tevil edip onu temize çıkaracaksın. Yine kalbin mutmain olmazsa, (Sen ne katı yüreklisin! Kardeşin sana yetmiş mazeret buldu. Sen hâlâ kusur arıyorsun) diyerek kendini suçlayacaksın. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:

(Özür dilemesinde samimi olmasa da din kardeşinin özrünü kabul edin. Böyle yapmayan Kevser Havuzunun başında yanıma gelemez.) [Hâkim]

(Arkadaşınla tartışma! Ona buna onun halini sorma! Belki ona düşman birine rastlarsın da, onun hakkında yanlış bir şey söyleyip aranızın açılmasına sebep olabilir.) [Ebu Nuaym]

(İki arkadaşın Allah katında en iyisi, arkadaşına karşı daha şefkatli davranandır.) [İ. Gazali]

4- Ona karşı vefalı olacaksın. Vefa demek, ihtiyaç halinde ona yardım etmektir. Arkadaşın kusurlarını görmemek, vefadandır. Arkadaşın dindeki ihtiyacı, maldaki ihtiyacından daha çoktur. Arkadaşlık, yakın akrabalık gibidir. Çocuğumuz bir günah işlerse onu hemen terk etmeyiz. Arkadaşı da hatasından dolayı terk etmek uygun olmaz. Kusurunu düzeltemeyen arkadaşı bırakmamalı, çünkü dört başı mamur arkadaş bulunmaz. Kusursuz dost arayan dostsuz kalır. (Külfetsiz nimet, dikensiz gül ve engelsiz yâr olmaz) demişlerdir.

5- Bir menfaat için arkadaşlık edenden uzak dur! Çünkü beklediği şey kesilince; özür kabul etmez. Arkadaştan hiç bir menfaat beklememeli. Ona hizmet etmek için arkadaş olmalı. Eğer bunun tersi olursa, sen kendine arkadaş değil hizmetçi arıyorsun demektir.
 
Üst