Konuya cevap cer

Allah’u teâla günah işleme kabiliyeti olmayan meleklerle, hiç sorumlu  olmayan hayvanları yaratmıştır.


Bu iki varlıktan başka, hem melekleri geçecek kadar mükemmel, hem de  aklı olmayan hayvanlardan daha aşağı olacak kadar kötü olma  özelliğindeki insanı yaratmıştır. İşte böyle bir varlığın hangi  özellikleri taşıdığının anlaşılması için şeytan yaratılmıştır.


Mesela, altın ve bakırın karışık halden ayrılması için ateşte  kaynatılması gibi, insan denen varlığın iyi ve kötü huylarının  birbirinden ayrılması, iyi huylu Ebubekir (ra)ile kötü ruhlu Ebucehilin  anlaşılması için Allah şeytanı ateşten yaratmıştır.


Ayrıca ambardaki çekirdeklerin ağaç olması için toprağa atılması  gerekiyor. Görünüşte toprak altı karanlık ve sıkıcıdır. Ancak ağaç  olmanın yolu oradan geçiyor. Binlerce sene ambarda kalsa ağaç olamıyor.


İşte Allah, cennet ambarında duran Babamız Adem Peygamberi dünya  tarlasına gönderiyor. Ağaç olarak Cennete dönmesi için de şeytan ateşine  oturtuyor. İbadet toprağına gömüyor. Böylece ağaç olarak Cennete geri  dönüyor. Bizim durumumuz da böyledir. 


Şeytanın yaratılması hayırdır, güzeldir. Ama onun sözünü tutmak kötüdür.  Mesela, yemeğin ateşte pişmesi güzeldir. Ama aynı ateşe elini uzatırsan  yakar, düşmanın olur. Şeytan da Cennetimizi pişirmek yaratılmıştır.  Yaratılması güzeldir. Ama ona elimizi kaptırmak kötüdür.


Sizin de bildiğiniz gibi, elmasla kömürün aslı karbondur. Ancak diziliş  farklılığından dolayı biri elmas diğeri kömür oluyor. İşte insanın  aslıda birdir. Babası Adem (as), yapısı topraktır. Ama diziliş  farklılığından biri elmas gibi, diğeri de kömür gibi oluyor. Bu  farklılığı göstermek, kimin elmas, kimin de kömür olduğunun anlaşılması  için şeytan yaratılmıştır. Elbette elmasın ve kömürün nereye gideceğini  söylemeye gerek yoktur.


Şeytan yaratılmasaydı, hepimiz cennette mi olurduk? 


İnsanın aklını meşgul eden ve zihnini yoran hadiselerden birisi de, Hz.  Âdemin cennetten çıkarılışı, dünyaya gönderilişi ve bu hadiseye de  şeytanın sebep oluşudur. Bazı kimselerin aklına şöyle bir soru  gelmektedir: “Eğer şeytan olmasaydı, Hz. Âdem cennette kalacak ve biz de  orada mı bulunacaktık?” 


Bu konunun izahında, Cenabı Hakkın, Hz. Âdemi yaratmazdan önce  meleklerle olan konuşmasına dikkat edelim. Bakara Suresinde şöyle  anlatılmaktadır: “Hani, rabbin meleklere, ben yeryüzünde bir halife  yaratacağım dedi. Onlar, Bizler hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip  dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı  halife kılıyorsun? dediler. Allah da onlara, sizin bilemeyeceğinizi  herhalde ben bilirim dedi.” (Bakara Sûresi, 30) 


Ayet-i Kerimenin mealinde de görüldüğü gibi, Cenabı Hak daha Hz. Âdemi  yaratmadan önce insan nevini yeryüzünde var edeceğini haber vermektedir.  Yani insanların cennette değil de, dünyada yaşayacaklarını  bildirmektedir. Şeytanın Hz. Âdemi aldatması, insanın dünyaya  gönderilmesine sadece bir sebep olmuştur. 


Diğer taraftan, meleklerden farklı olarak insana nefis ve şehevi hisler  verilmiştir. Bu hislerin akislerinin görülmesi için insanların dünyaya  gönderilmesi, onlara bazı sorumlulukların verilmesi ve bir imtihana tabi  tutulması gerekliydi. Ta ki, insan bu imtihan ve tecrübe sonunda ya  cennete layık bir kıymet alsın, yahut cehenneme ehil olacak bir vaziyete  girsin.




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst