mekandan, maddeden vede hatta zamandan münezzeh olmak demek
vücud sahibi olmamak demek değildir.
ve vucud var ise elbette onunda bir makamı vardır.
tamamıyle anlayamadığını örtmekten ibaret olan
bu yaklaşımı alladdin başar'a yakıştıramadım.
efendimiz miracda kim ile görüştü sidre-i münteha'da diye sorulmazmı?
arş dan murad nedir diye akla gelmezmi?
elbette bir yazısı ile kimseyi tenkid etmemiz doğru değildir lakin,
şu cevaptaki "senin kafan basmaz" "sen anlayamsın" tarzına bakınız:
birde şu cevaptaki tatminkar ve aklı susturan nezakete bakın:
nekadar veciz bir açıklama ile soruya cevap getiriliyorken,
"ruhlar alemini, melekleri ve tabiatta icra edilen kanunları düşünse böyle bir soruya yer kalmayacaktır."
biz bu şekilde cevap vereceksek, "onu" "bunu" düşünüp hiç bir soruya
yer kalmaması gerekir.
artık ona buna sen sus öyle düşünme sen sus böyle düşünme mi diyeceğiz?
o soru yersiz bu soru gereksiz bu soru ise fuzulidir diyerek mi cevap vereceğiz insanlara?
beyefendinin verdiği cevaptan çok uslubu ve soruyu aklı sıra savuşturması
hoşuma gitmediği için bunu ifade etmek istedim.
ve hoca'nın bu yaklaşımı beni ciddi hayal krıklığına uğrattı..
kısaca "bilmiyorum" diyebilirdi 