Konuya cevap cer

Evet Tanrı vardır ama bunu ispat etme çabası boşunadır. Ancak dünyanın ve evrenin belli bir sistemde zaman içinde sürekli işlemesinden başlayarak, detaylarıyla düşünerek ispat peşinden koşulur. Ben buna gerek görmüyorum.

 

İşte ispatı demek bence anlamsızdır.

Çünkü birşey ispatlanırsa varlığı bilgi halini alır.

Oysa Tanrı varlığının bilinmesi imkansızdır.

 

Var olan herşey ya görünür, ya hissedilir, ya da duyulur. Tanrı varlığını bu gibi şeylerle asla bulamayız.

 

Birde hadisenin diğer bir yüzü vardır. O da İNANÇ'tır.

İnsanın inandığı herşey bilinmeyenedir. Zaten bilinen birşeye inanmak saçmalıktır. Karşınızda bir elmanın durduğunu görüyorsanız ve ona dokunabiliyorsanız, o elma karşınızda demektir. Ve bu da inanç değil bilgi olur. İnanç ise bilinmeyenedir.

 

O halde ki, nesnel varlıklardan yola çıkarak Tanrı varlığının ispatı demek pek inandırıcı olmayacaktır. Önemli olan O bilinmeyen güce inanmaktır.

 

Burada inançve bilim kıyası da yapabilirsiniz. 

 

O halde sorulması gereken soru şudur: İnanç mı üstün bilim mi? Ben beşeri açıdan bakıldığında bilim üstün derim. Fakat Tanrı'nın kapsadığı anlam ile bakıldığında da İnanç üstündür, derim:)


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst