Amerikalı gazeteci folley'in kafa kesme görüntüsü Işid diye servis edildi

ferhunde

Yeni Üye
AMERİKALI GAZETECİYİ ÖLDÜREN IŞİD MİLİTANI DEĞİL.
Amerika’ya Bir Mesaj’ adı verilen videodaki görüntüde gazeteci James Foley diz çöktürülmüş. Başındaki militan, İngiliz aksanıyla konuşuyor: “Bu gördüğünüz James Wright Foley. Amerikan vatandaşı. Sizin ülkenizden geldi. Bir devlet olarak, IŞİD’e karşı savaşta ön safta yer aldınız.” Birkaç saniye sonra cinayet işleniyor. Video yayınlanamayacak derecede vahşet içeriyor. Cinayetin hemen ardından Suriye’de kaçırılan bir başka Amerikalı gazeteci, Steven Sotloff kameranın karşısına getiriliyor.
Irak Şam İslam Devleti örgütü (IŞİD) Suriye’de kaçırılan Amerikalı gazeteci James Foley’nin başının kesilerek öldürüldüğü görüntüyü sosyal medyada paylaştı. Amerikan ordusunun hava saldırılarına bir yanıt olarak Steven Sotloff’u göstererek, saldırıların devam etmesi durumunda onun da öldürüleceğini duyuruyor.
Sotloff, James Foley’in ardından boğazı kesilerek öldürüldü. Sotloff’u öldüren kişinin James Foley’i öldüren IŞİD militanıyla aynı kişi olduğu tespit edildi.
Görüntülerin analizi yapılınca çok ilginç bilgilere ulaştık:
James Folley aynı Guantanamo üstündeki İslamcı esirler gibi turuncu bir cezaevi giysisi giydirilmişti. Giysi çok yeni. Folley’in üzerine göre yeni diktirilmiş. Folley’i öldüren ışid militanı gibi olan kişinin siyah giysisi de yeni diktirilmiş ve kaliteli bir kumaş kullanmış. Kolunda Amerikan polislerine benzer bir kuşaklı silah kılıfı var. Elinde kaliteli ve keskin bir bıçak bulunuyor. Işid militanı Tipik bir ıraklı gibi Allahu ekber diye bağırarak eylem yapmıyor. Aksine tasarlandığı gibi sakin çok iyi derecede İngiliz aksamı ve şivesiyle konuşuyor. Konuşan Işid militanı konuşma tavır ve giyiminden hiç ırak görmemiş. Bir ışid militanı gibi üzeri toz pis ve basit bir kumaş değil, Folley’in yüzünde korku hakim değil. Sanki iğne yapılmış gibi sakince bakıyor. Işid militanının yani Amerikalı ajan olan oyuncunun elbisesi çok düzenli sanki bir film yapılmış gibiydi. Çok iyi çözünürlüklü bir video kamera ayarlanmış sabit ve ayaklı çevreyi iyi seçmişler ayrıca az bir alan gösterilmiş. Video uzmanlarca çok yönlü ve detaylı incelendiğinde görüntülerin ışid’e ait olmadığı sanki Işid yapmış gibi servis edildiği anlaşılacaktır.
Eğer bu olayı gerçekten bir Işid yönetimi ve militanı yapsaydı olay şöyle gerçekleşirdi. Öncelikle İngilizce konuşan tercih edilmezdi. Hem tehdit hemde kafa kesme olayı gerçekleştirilip dünyaya bu kötü algı, yayın edilmezdi. Yani caniyiz. Herkesi öldüreceğiz. Biz savaş istiyoruz imajı Irak halkı tarafından verilmezdi. Arapça konuşan üst düzey bir ışid militanı olurdu. Allahu ekber diyerek, heyecanlı ve bağırarak böyle bir eylem olsaydı bunu ışid yaptı diyebilirdik. Ayrıca böyle bir eylemde mutlaka birkaç kişi yanında olurdu. Belki birkaç esirde görüntüye girerdi. Video görüntüleri çok çakma ve amerikan tarzı olduğunu açıkça ele vermektedir.
Olay Amerika’da yoğun yerleşim yerinden uzak muhtemelen kırsal bir alanda bir kasabaya yakın bir yerde gerçekleştirilmiş. Irak havası verilmiş sarı çıplak dağlık bir alan tercih edilmiş.Hummer jeep ile gelen üç amerikan ajanının olayı gerçekleştirdiğini tahmin ediyoruz. Kamera arkasında muhtemelen iki kişi var.
Görüntüde Folley’e çekim yapıldığı yer incelendiğinde Gökyüzü ve dağların arındaki yeşil alan ve kasabanın kenarında kalan yerleşim bölgesi görülmesin diye beyaz bir tonla görüntü silikleştirilmiş.
Görüntülerde çevre detaylıca incelendiğinde Amerika’da bir yer olduğu anlaşılabilirdi. Hemen bu piyesi düzenleyenler bir haberi gündeme koydu. Amerikan medyasından bir açıklama geldi. Görüntülerde çevre incelendi ve ışid militanının olayı gerçekleştirdiği Iraktaki yer uydudan tespit edilebildi. Yalanını uydurdular. Yollar patikaya benzer asfaltsız uydudan tahmin edilmesi çok zor o fotoğrafları görenler bunu anlayabilirler. Ancak Amerika’da videonun çekildiği bu yer bilinebilir diye böyle bir yalan haberi yapma gereği hissettiler.
Amerikan kaynakları bu tarz sorulara karşı hemen savunma söylemleriyle medyalarında yayınlar yapmaya başlar. Nitekim bu açıklamaları herkes duydu. İngiltere’den giden bir Işid militanı denildi. Sonra uydudan olay yerini tespit ettik denildi, sonra görüntüleri doğrulayıcı daha nice haberler yapıldı ve yapılmaktadır. Amerika gündemini iyi izleyenler bu söylediklerimizi tespit edebilirler.
Folley’in başı kesilmeden önce ilk görüntüleri incelediğinizde Onurlu Amerikalı gibi başını dik tutuşu ve ağız hareketi dikkat çekiyor. Sizce öldürülecek bir esir böyle davranır mı. Üstelik yakalanan asker de değil, sıradan bir gazeteci böyle bir hareket sergilemez. Folley’de bu tarz tavır dikkat çekici ayrıca Folley’de korku panik hiç yok. Gayet sakin duruyor. Sanki herkes rolüne odaklanmış. Görüntüler kesik bölümlerden oluşuyor. Kafa kesme görüntüsünde Folley sanki uyuşturucu iğne yapılmış gibi boş boş bakıyor. Hiç sakınmıyor ve tepki de vermiyor.
Sizce bir ışid militanı böyle bir şeyi organize ederek gerçekleştirebilir mi. Yani turuncu renkte Guantanamo cezaevi giysisi, kafaların cezaevindeki gibi traş edilmesi, kaliteli bir siyah kumaş, Amerikalı gibi konuşma şekli, haber sunumunda kullanılan kaliteli bir kamera ve verilen mesajın ilginçliği yani tüm bunlar bir araya getirildiğinde bu görüntüler organize bir iş, çok detaylar düşünülmüş, kesinlikle bir Ortadoğulu aklı değil, birileri masa başında bunu kurgulamış. Ve dünya kamuoyunu aldatıyor. Diyebilir miyiz.
Boğazı kesilerek öldürülen ABD’li gazeteci Folley’in savaş haberciliği yaptığını ve ölmeden önceki görüntüleri dünya medyasında paylaşılmıştı. Folley o görüntülerde tedirgin sağına soluna bakınarak hareket etmektedir. Sanki içinde bulunduğu ortam kötüdür. Etrafındakilerden veya zarar verici çirkef bir anlayıştan çekinmektedir. Yani etrafındaki kişiler haberci olmaktan çok ajan görevi yapan zalim kişilerdi. Folley’in davranışları incelendiğinde içinde bulunduğu psikolojik durum rahatça çözümlenebilmektedir. Folley’in ürkek tavrı ve birilerine bakarak kontrollü oturuş şekli rahat bir ortamda olmadığının belirtisidir. Folley infaz görüntülerinde konuşma yaptığı sırada korku ve endişe duymaması öldürüleceğini bilmemesinden kaynaklanmış olabilir. Öleceğini bilen bir kişi bu kadar rahat konuşamaz. Peki neden bu kadar rahattı. Çünkü etrafında bu görüntüleri organize edenler Folley’in bildiği kişilerdi. Amerika adına haberci gibi görünen ajanlar Folley ile birlikte çalışıyorlardı. Folley’e bir oyun kurdular. Böyle bir oyun çevirelim dediler. Folley de bu numarayı yedi. Zaten bu ajanlara da başkaldıracak değildi. Çünkü içlerinde en aşağı görevde ve en bilgisizi Folley’di. Diğerleri kurt gibiydi ve kötü niyetli amerikan ajanlardı. Folley boğazı kesilene kadar bir oyun sergilendiğini düşünüyordu tam boğazı kesildiğinde işin farkına vardı ama çok geç olmuştu. Dirense de artık Folley’i kaybetmiştik. Zaten tam bu aşamada video görüntüsü kesiliyor. Ve kafası vücudundan ayrılmış olarak son görüntüyü göstermişler. Folley’i öldürenlerin kim olduğunu bulmak için Folley ile beraber çalışanların çok dikkatli araştırılması gerektiğini düşünüyoruz. Çok yüksek ihtimalle çevresinde onu tanıyan birileri tarafından bu iş gerçekleştirilmiş. Bu infaz görüntülerinin arkasında Işid yok. Ayrıca daha sonra öldürülenler aynı çevreden ve aynı otelden. Yani öldürenler öldürülenleri biliyor. Daha doğrusu birbirlerini tanıyorlar. Yani İngiliz vatandaşı İskoçyalı hanie’yi bile tanınıyorlardı. Bu küresel bozguncular adına çalışan ajan şebekesi çevresinden kurbanları belirliyorlardı. Ve dünya medyasında büyük bir devrim yaptık diye büyük bir iş çevirdiklerini düşünerek seviniyorlardı. Bu kişiler küresel bozguncuların sadece bir koluydu. Masa başında tasarlanan İslam düşmanlıkları, medya haberciliği tüm bunları hesaba katarsanız güçlü bir organizasyon. Bu küresel bozguncuların komplo ve yalanları daha ne kadar sürecek, bu zihniyet dünyada uzun süreli olamaz. Çünkü sürekli insanlığı aldatacak kirli işler çevirmek zorundalardı. Ve mutlaka foyaları ortaya çıkacaktı.
İngiliz Işid elemanı neden tercih edilmiş. Dünya anlayabilsin diye mi. Gerçek militan olsaydı mutlaka Arapça olarak yayınlanırdı. Suriye nasıl ki Rusya’nın bahçesiyse Irak’ta Amerikanın bahçesiydi. Irak’a Amerika’dan başka kimse sahip çıkamazdı. Video’da neden Amerikan devleti hedef seçilmiş. Diğer taraftan Avrupa, Amerika ve İngiltere’de Müslümanlara karşı da bir tedbir alınma hesabı güdülmüş. Video görüntüsü çıkmadan günler önce Amerika ve İngiliz medyasında ülkelerindeki İslamcı ve işid taraftarları gündemdeydi. Müslümanlar yine hedef yapılmıştı. Birtakım tedbirler alınması gerektiği vurgulanıyordu.. Bu işle görevli Amerikan ajanları İngilizce bilen Işid militanı da isabetli olur demiş olabilir mi.
Video çekiminin çok önce bir tarihte yapıldığını tahmin ediyoruz. Eylemden günler önce Amerika ve Avrupa’da müslümanların tehdit olabilirliği gündeme getirildi. Amerika ve Avrupa’da inançlı bazı radikallerin Işid’den daha tehlike olduğu ve Amerika ve Avrupa’da büyük bir tehdit ve tehlike beklediği sürekli gündemde tutulmuştu. Amerika medyasında Sürekli Işid tehdidi ve terörist Müslümanlar algısı işlenmekteydi.
Ayrıca terör ilan edilen Müslümanlarla Müslüman olmayanların çatışması küreselleşme eğilimine girmişti. Amerika islama karşı destek aramaktaydı. Yani inananlarla inanmayanların mücadelesi Ortadoğu’dan Afrika’ya sıçramıştı. Bu olaylar tüm dünyayı sarıyordu. İslam güç kazanmasın diye ışid bahane edilerek ortadoğuda islama tekrar savaş açmak zorunda kaldılar. Çünkü Ortadoğu halkları bastırılmalıydı hatta öldürülmeliydi. Din düşmanı küresel bozguncular böyle düşünüyordu. Amerika islama olan bu düşmanlık algısını güçlü tutmak ve taraftar toplama hedefindeydi. Bu olayı Sadece Folley olayı olarak görmeyin. İslam düşmanlığı Amerika’da sürekli yapılıyor. Değişen Ortadoğu şartlarında Amerika güçlü bir küresel destek aramakta ve tanrıya inananların küresel egemenliği ele geçirmesini durdurmalıydı. Ve bunu şimdi yapmaz ise gelecekte büyük bir tehdit oluşturacağını düşünmekteydi.
Işid batının büyüttüğü kadar büyük bir terör örgütü mü, yoksa ortadoğuda inançlı halkların özgürlük talepleri ve adil yaşam istekleri durdurulmak mı isteniyor. Arap baharının güçlenmesini ancak savaş ile durdurabilirlerdi. Müslüman toplumları yok etmek için Işid mi kullanılıyor. Bir gurup bahane edilerek tüm Ortadoğu İslam halklarına saldırılıyor. Batının bu birlikteliği tanıdık haçlı birliğine benziyor.
Amerika ve Avrupa gündemi ışid’i çok önemsedi. Sürekli gündemlerinde tutuldu. Son dört hafta konu sürekli Işid. Halifelik ilanına çok tepkiler geldi. Papa bile halifelikle ilgili açıklamalar yaptı. Küresel medya ve dünya gündemi birileri tarafından organize ediliyordu.
Folley olayına Obama’nın hemen sert mesajları oldu ve karşı bir tavırda bulunacağını cezalarını çekeceğini söyledi. Bir kişi veya gurup eylemini dikkate almamalıydı. Halbuki bir bürokrat, küresel bir devlet lideri böyle bir olayı baz alarak kitlesel bir olay hakkında hemen karar alamaz ve bu kadar basit olamaz. Obama’nın mesajları Işid’e baskıyı arttıracağız yönünde oldu. Ama bu mesajının ardında ‘Irak halkına ve arap baharı uyanışına karşı İslam halkına savaş açacagız.’ Anlamı çıkartılmalıydı. Belli ki Obama’da bu oyunun içinde, ama Amerika’da çoğu kurum lideri ve halkın bu komplodan haberi bile yok.
Küresel bozguncular, Amerika ve dünya gündemini belirler ve şeytani bir anlayışa sahiptirler. Dünyaya sahip olmanın ve dünyayı aldatarak yönetmenin verdiği azgınlıkla her şeyi yapıyorlardı. Dünya egemenliği bizim elimizde olmalı diyen bu anlayış yalanı komployu ve medyayı kullanıyordu. Şeytana hizmet eden bu anlayış insanlığı sürekli aldatıyor. 11 Eylül’de, Boston saldırısında yaptıkları gibi sürekli aynı yöntemler kullanılıyor. Değişen dünya ve ırak’taki gelişmeler için içlerinden birisi ‘Amacımız için birilerini kurban etmeliyiz.’ dedi. Aynı zamanda Folley’i şeytana kurban verdiler. Ve video görüntüsünü kurguladılar.
Amerika’da savaş siyaseti yapan ve islama kıyım gerçekleştiren bir lobi olduğunu herkes bilmektedir. Bu lobi masa başında Irak petrollerini konuştular, bölgede islam’ın egemen olmasından korktular. Yandaş Maliki yönetimi tehlikedeydi. Irak’a serbestçe müdahale edebilme olanağı sağlanmalıydı. Suriye’de muhalifler, libya’da dindarlar, mısır’da Müslüman kardeşler, Filistin’de hamas-el fetih birleşmesi bu küresel bozguncuları korkutmaktaydı. Irak’ın yönetimini ırak’ın kendi halkına geçmesini istemediler. Irak’ta ve Ortadoğu’da Amerikan egemenliği kayboluyordu. Bunun üzerine Irak’ta, taraftarlarına destek olmaya karar verdiler. Ve her ne olursa olsun inançlı Irak halkına fırsat vermeyelim dediler. İlk önce Yezidileri gündeme getirdiler, halifeliği gündeme getirdiler, esirleri gündeme getirdiler, şimdi de Folley’in olayını getirdiler. Amaç Irak’a girmede Işid’e saldırıda meşru duruma düşmek. Işid karşıtı halklara silah desteği vermek ve istediği gibi Irak’ta hareket edebilmekti. Yakında Suriye’yi Flistin’i bombaladıkları gibi Irak halkını bombalamaya başlayacaklar. Folley videosunun ardında Amerika uçakla hava saldırıları düzenlemeyi meşrulaştırdı ve arttırdı. Her iki günde bu tarz saldırılarla bombalıyorlar.
Video görüntüleri yine tipik bir amerikan siyaseti ve komplosudur. Ajanların gerçekleştirdiği bir olay. Tepedekiler istedi ajanlar en ince ayrıntısına kadar gerçekleştirdi. Esirler konusunu en çok Amerika dillendirdi. Iraklılar bile esirler konusunu dikkate almamıştı hatta Iraklıların haberleri bile yoktu. Folley ya bir operasyonla kurtarıldı ve ya da para ve silah karşılığında takas alındı. Ya da Folley gerçekten Işid’in eline geçmemişti. Folley ile birlikte çalışanlar Ajandı. Zaten Amerikan ajanları ya habercidir, ya da gazetecidir. Folley büyük ihtimalle kaçırılmadı. Folley gerçekte hiç esir olmamış mıydı. Çevresinde bulunan Ajanlar Folley’i kurban yaptı ve böyle bir olayı gerçekleştirdiler. Açıkçası ıraklı Müslümanların iki tane Amerikalı gazeteciyi yakalayıp kafalarını keserek Amerika’yı tehdit ettiğine hiç inanmıyorum. Bu çok saçma bir kuram. Işid Amerikalı gazeteciyi neden kaçırsın. Amerika kendilerine saldırsın diye mi? Işid ırak’ta Amerikan yanlısı şii yönetimini bozguna uğratmıştı. Ve ırak’ta zafer kazanmıştı. Neden Amerikalı gazeteciyi yakalayıp öldürsün ki? Hadi milyarda bir ihtimalle çok cahil ve aşırı radikal birkaç militan Folley’i yakaladı ve Folley ışid’e esir oldu var sayalım. Amerikan ajanlarına fidye karşılığında Folley teslim edildi mi? Amerika neden Folley’in ailesine sakın çocuğunuzu aramayın, fidye ödemeyin. Sesinizi çıkarmayın dedi. Beklide folley’i ajanlar fidye karşılığında almıştı. Biz esiri verdik deseler de kimse birkaç Işid militanını dikkate almazdı. Hatta esiri fidye karşılığı verdik bile diyemeyeceklerdi. Deseler de bu küresel yandaş medyada sesleri hiç duyulmazdı.
Folley’in görüntüsü çok şeye hizmet ediyordu. Öncelikle Arap baharına karşı sert bir duruş ve soykırım sergilenecekti. Ortadoğu’da inançlı Müslüman toplumları durdurulacaktı. Amerika bölgeye silah dağıtması, Irakta rahatça hareket edebilme, halka bomba yağdırma, küresel destek sağlama ve her türlü müdahale gibi tüm fırsatları meşrulaştıracaktı. Obama’ya bölgede yükselen İslam halklarını bastırmak zorundayız yoksa yönetimlere sahip olacaklar.’ dediler. Küresel bozguncular değişime müdahale etmek zorunda olduğunu biliyorlardı. Ve Amerika, Ortadoğu’da ‘Ben varım.’ dedi. Arap baharının büyümesi ve diğer kıtalara sıçraması küresel bozguncuları korkuttu. Yükselen İslam büyümesin, baştan bu halklara soykırım yapalım dediler. Kafa kesme tapeleri, ajan siyaseti ve büro haberciliği ile yine bilindik savaş senaryosu oluşturuldu. İnanan insanlar yani mazlum halklar terör değildi, asıl inançsız yönetimler insanlık için terördü.
Irak halkının çoğunluğunu oluşturan Saddam yanlısı inanan halkları el kaide gibi niteliyorlardı şimdi yeni adı Işid oldu. Aynı halklardır. Ve Müslümanlar bilinçli olarak hedef alınmaktadır. Daha önceki seçimlerde halkın çoğu seçimlere katılmıyordu. Katılım oranları düşük oluyordu. Hatta rakamları bile yalan yanlış veriyorlardı. Amerika ve Avrupa’da da son derece adil ve güzel bir seçim geçti haberleri veriliyordu. Mevcut amerikan yanlısı hükümetler derme çatma bugüne kadar gelebildiler. Arap baharı kaçınılmaz olarak ırak’ta da olacaktı. Bu Işid dışardan gelen silahlı milis kuvvetleridir. Amerika’ya karşı birtakım radikal insanlar silahlı mücadele etmeye hazırlar. Bunlar daha önce el-kaide adıyla çıkmışlardı. Silahlı mücadeleye hazır olan bu insanlar Ortadoğu’nun çeşitli yerlerinden Amerika ile savaşmak için toplanan insanlar gurubudur. Bu silahlı çeteler bugün Işid adıyla toplandılar. Bu insanlar aynı zamanda ırak halkına zarar da vermektedirler. Çünkü çoğu zaman aşırıya gitmekte ve insani değerleri çiğnemektedirler. Değişimi isteyen ise çoğunluk ırak halkıdır. Ve bu halk Irakın yüzde altmışını yetmişini oluşturmaktadır.
Dün el-kaide hedef yapılarak Afganistan’a girdiler. Olan Afgan halkına oldu. Milyonlarca sivil öldü ve Afganistan’da bir türlü istikrar olmadı. Aynı şekilde Hamas terör ilan edilerek Filistin’e hava saldırıları gerçekleştirildi ve binlerce sivil halk ve çocuklar öldürüldü. Şimdi Işid adıyla Irak halkına saldırılıyor. Yöntem aynı, küçük bir gurubu terör olarak niteleniyor ve bu gurup baz alınarak tüm ülke halkına karşı bir saldırı ve soykırım gerçekleşiyor. İslam’a karşı savaşı meşru bir konuma sokma girişimi hep oldu. Ama şu bir gerçek ki mazlum halklar öldürülüyor ve sıkıntısını tüm ülke halkı çekiyor. Hep aynı taktik aynı yöntem kullanıldı. Her sosyal gurubun silahlı bir uç kesimi olduğu gibi birileri hedef gösterilerek ülkelere halklara savaş açtılar. Yıllardır yakalanamayan Ladin’e gece operasyonu yaptık ve öldürdük gibi video görüntüsü düzenledilerdi. Artık El-kaide bitmiştir. Mesajı verilmişti. Hep aynı yöntem, ajan siyaseti, tapeler ve görüntülerle iradeleri çaldılar. İnsanlar sürekli bu yalancı yönetimle aldatıldı. Dünyayı yöneten bu bozgunculara kim dur diyecek. Bu halklar nereye kadar öldürülecek.
Işid rastgele ateş ediyor, insanları öldürüyor, katliam yapıyor gibi haberlerle ırak’ta Müslüman halkının çabasını kötülediler. Işid ile Müslüman ırak halkını birleştirdiler. Genelde bu hiç ayrılmaz. El kaide ile Afgan halkı ayrılmadığı gibi. Işid de dünya kamuoyunda karalandı. Amaç Irak’a müdahale edebilmek. Hatta sadece ırak da değil. Tüm Ortadoğu’da İslam halklarının yükselişini durdurmaktı amaç. Musul’da tek silah sıkılmadı. İnsanlara bir şey yapılmadı. Yezidileri bile serbest bıraktılar ‘Dilediğiniz yere gidin.’ dediler. Kimseyi öldürmediler adaletle davrandılar ama Amerika hemen Işid’i itibarsızlaştırma haberleri uyguladı. Çok insan her zaman olduğu gibi aldandı. Işid kafa kesti, ışid çok paralı. Işid’in amacı mallara petrola sahip olmak, ışid havuzlarda sefa sürüyor. Işid petrol sahibi çok zengin, Işid çocuk öldürdü gibi karalama kampanyası sürekli yapıldı. Ve ışid ile terör kelimeleri hep birlikte telafuz edildi. Işid karalandı ve terör gibi lanse edildi. Ve hala bunun üzerinden siyaset yaptıklarını görmekteyiz.
Onlar bu görüntülü medya siyasetçiliğini ve ajan siyasetiyle bilinçleri yönettiğini iyi bilmektedirler. Bir zamanlar Saddam’ın havuzunu göstermişlerdi. Şimdi ışid havuzda diyorlar. Hep aynı yöntem kullanılıyor.
Işid ırak halkı ise hatta yeni bir düzen isteyen Ortadoğu’da değişimi isteyen Arap baharı yanlılarına Işid deniyorsa peki terör bunun neresinde. Amerikanın asıl savaş istediği gurup bu halklardı. Hedef böyle olunca silahlı bir gurubu bahane ederek Ortadoğu’ya savaş açmak ne kadar doğrudur. İlk başta dışardan gelen silahlı guruplara terör diyecekler sonra bu savaşı genele yayacaklar. Mazlum Müslüman toplumları öldürmeye başlayacaklar.
Dışardan gelenlere daha çok Işid diyorlar. Irak’ta bölgesel, yerel karışık ve dağınık guruplar var. Irak’ta halkın birbirinden kopuk ve dağınık gurupların savunması var. Işid Irak’ta kuvvayi milliye gibi. Herkes kendi bölgesini korumaya çalışıyor. Irak birliğini sağlamış bir Işid askeri gücü henüz yok. Buna da terör denilemez. Irak’ta herkes Foley’in videosunu kim yaptı diye sorguluyor. Hiçbir gurup da biz yaptık demiyor. Acaba ışid’in yönetim kadrosu var mı. Bu kadro tüm ırak’ta etkili değilse bu kafa kesme videosunu kim yaptı. Bağdadinin olaydan haberi bile yoktur. Peki ışid’in yönetim kadrosunun haberi bile olmadan bir İngiliz böyle bir kafa kesme olayını nasıl gerçekleştirebilir. Hadi dışardan gelenlerin gurubu böyle bir olayı gerçekleştirse bile bu olay tüm ırak.halkını bağlar mı. Bu küçük çeteyi baz alarak koskoca Irak halkının özgürlük çabası engellenmeli miydi. Yani Amerika’nın ırak’a saldırıları ağırlaştırma gerekçesi olarak görülebilir mi. Irak’ta halk Amerika’nın tepkisinden çekiniyor. Irak’ta yine korku yine tedirginlik hakim.
Amerika Irak üzerinden oyununu devam ettirmek istiyor. Yandaş halkları silahlandırıp islama karşı organize ediyor. Petrol kartını oynuyor ve Ortadoğu egemenliğini yeniden kazanmak istiyor. Yine inanan mazlum halklar öldürülüyor. Işid’e karşı 200’ü aşkın uçak saldırısı gerçekleştirilmiş. Acaba bu uçak saldırıları sadece Işid’e mi oluyor. Ama bu yalanlar uzun sürmez. Ve hak bir gün tecelli eder. Bozguncular mutlaka cezasını çekecektir. Allah her şeye kadirdir.
NATO zirvesinde obama, Erdoğan ve Camerun yan yana oturtulmuş. Işid’e karşı beraberlik mesajı verilmiş. Irak halkına ve İslam dünyasına karşı Türkiye bizim yanımızda mesajı verilmeye çalışılmış. Ajanların tasarladığı bu masa düzeni küresel bozguncuların şekilciliğini açıkça ortaya sermektedir. Aynı taktiği iklim zirvesinde Erdoğan farketti ve Mısır’ın darbeci başkanı Sisi ile yan yana oturması tasarlanmış olan yemeğe katılmadı. Erdoğan, anlayışını ve safını belli etmektedir.
İngiltere başbakanı Camerun Türkiye’de ışid’den rahatsız, Türkiye bizim gibi düşünüyor. Diyerek Türkiye’yi yandaş gibi göstermeye çalışıyorlar Türkiye sadece teröre karşıdır. Ama Irak halkına ve İslam toplumuna karşı değildir. Bunu yakın gelecekte daha iyi anlayacağız. Batı, terörü İslam toplumlarıyla bağdaştırıyor. Küresel bozguncuların oluşturduğu bu basiretsiz ve çirkef ortamında Türkiye nasıl hakkı söyleyebilsin ki. Işid adındaki dışardan gelen bir gurup ile ırak halkını ve İslam toplumlarını ayırt etmeliyiz. Birtakım silahlı guruplar bahane edilerek islama ve mazlum halklara saldırmayı planladılar. Işid eylemlerinde ve kafa kesme eylemlerinde bulunan bir gurup Amerika adına çalışmaktadır. Kafa kesme eylemlerini herkes izledi Tamamen islamı canileştiren, Amerika ve batıya savaş davetiyesi çıkaran görüntülerdi. iyi derecede İngilizce bilen ışid militanları kafa kesiyor. Hep aynı kişilerin eylemleri gerçekleştirdiği tespit edildi. Bir gurup ajan Amerika ve batı adına bu tür eylemleri Işid adıyla gerçekleştirmiş olamaz mı. Video görüntülerinin yapılış tarzı kaliteli bir İngilizce gramer, iskoçya ingiltere’den ayrılmak isterken iskoçyalı bir yardım kuruluşu çalışanının kafasının kesilmesi ve diğer detaylar batı adına çalışan ve savaşı meşrulaştıran bir gurup olduğu anlaşılmaktadır. Tamamen amerikan çıkarlarına hizmet eden bir gurubun Işid adına iğrenç eylemler gerçekleştirdiği bir gerçektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan IŞİD sorununun konuşulması için düzenlenen ve 10 ülkenin katıldığı toplantıda da söz aldı. Erdoğan, bölgede tüm grupların ırk, mezhep ve etnik köken ayrımı yapılmadan eşit ve adil temsil edildiği yönetimlerin kurulmasının şart olduğunu vurgulayarak batılı ülkelerin üzerine düşeni yapmadığını ifade etti. Toplantıda eylül sonunda New York'tan görüşülmek üzere IŞİD ile mücadele için koordinasyon kurulu kurulması yönünde görüş birliğine varıldı. Erdoğan, Merkel'den sonra İngiltere Başbakanı David Cameron ile görüştü. Erdoğan'ın Cameron'a IŞİD militanlarıyla ilgili "Sizin ülkenizde doğan, eğitiminizde yetişen çocuklar" dediği kaydedildi. ABD Başkanı Obama ile 17 ay sonra bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağdat yönetimine silah desteği verilmesine karşı olduğunu belirterek, “Burada bırakılan silahlar bugün IŞİD’in elinde” uyarısında bulundu.
Erdoğan, Türkiye’nin ‘çözüm süreci’nde bulunduğunu hatırlatarak, “Silahlar dönüp bizim çözüm sürecimizi vurabilir. Bölgede de mezhep çatışmalarını körükler “ dedi.
Erdoğan-Obama görüşmesinin başında iki lider kameralara kısa birer açıklama yaptı. ABD Başkanı Obama, Erdoğan ile bir araya gelme fırsatından duyduğu memnuniyeti ifade etti. “Cumhurbaşkanı Erdoğan, ittifakımız için önemli bir lider” diyen Obama, Türkiye’nin NATO’daki önemini vurguladı. (Yani Türkiye bizim içimizde, onu sevmesekte ve Türkiye’yi terör gibi niteleyemesekte bizimle görüştüğünden dolayı mutluyuz. Tanrı anlayışa sahip olmasına rağmen Nato birliğinde olması bizi sevindiriyor.Suriye ve Irak’taki yabancı savaşçılarla ilgili iki ülke arasındaki askeri ve istihbarat işbirliğini memnuniyetle karşıladığını da dile getiren Obama, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere kapısını açmasına ve yaptığı cömert insani yardımlarının önemine vurgu yaptı. Erdoğan da şunları söyledi: “ABD ile Türkiye arasında model ortaklık çerçevesinde devam eden bir hassas süreç bulunuyor. Bu süreçteki birçok konu, iki ülkeyi birbirine daha da yakınlaştırdı. Birlikteliğin askeri plandaki en önemli çerçevesi NATO’dur. Siyasi noktadaki, ekonomik, kültürel noktadaki birlikteliklerimiz var.”
Erdoğan: Saddam döneminde yaptığınız gibi Irak halkını görmezden gelmeyin.bir avuç savaşçıdan dolayı Irak’ın müslüman halkına saldırmayın. Ortak hükümet kurun. İslam halkını yok sayamazsınız, terör ilan edemezsiniz.’ dedi.
Işid adı altında ırak halkına ve müslümanlara karşı hem kötü bir algı yaratıyorlar, hem de bu algı üzerinden savaş başlatıyorlar. Bu dünya ne kadar şeytani bir yönetim ile baş başa kalmış.
Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelerin bulunduğu on Arap ülkesi ırak’a saldırma konusunda Amerika’ya destek vereceğini açıkladı. Türkiye bu ittifakta ben yokum dedi.
Fransa cumhurbaşkanı Frances Hollande Işid’e karşı Irak yönetimine savaş uçaklarıyla ve her türlü silah desteğiyle yardım edeceğini açıkladı. Obama ve Hollande’nin öncülük ettiği küresel bozguncular Irak halkına karşı komple bir soykırım tasarladılar. Irak halkından ve müslümanlardan ancak böyle kurtuluruz hesabı yaptılar.
Daha önce Saddam dönemindeki başarıya ulaşamayanlar şimdi Işid bahanesiyle tekrar Irak halkına savaş açıyorlar. Başarıya ulaşamayacaklar. Uzun vadede kaybedecekler. Çünkü İbrahim’in tanrısı artık mazlumlara karşı dünya için saldırılmasına izin vermeyecek. Hatta bu küresel ittifaka büyük bir yıkım getirecek.
Işid yönetimi daha doğrusu ırak halkının yönetimi bu tür eylemleri yasakladı. Ve merkezin haberi olmadan kimse canice eylemde bulunmasın bildirisi yayınlandı. Bu tür olayların ırak halkına zarar verdiğini ve küresel ortamda itibar kaybettirdiği ve doğru şeyler olmadığı söylendi. Işid yönetimi yabancı savaşçıları da uyardı. Kısacası yönetimin bu işten haberi bile olmadığı anlaşıldı.
IŞİD'in kafasını keserek öldürdüğü Amerikalı gencin ailesinden çok şaşırtan iddia:geldi. ABD yönetimi bizi tehdit etti. Amerikan ABC televizyonu, IŞİD terör örgütü tarafından kafası kesilerek öldürülen Amerikalı gazeteci James Foley'in ailesinin, Amerikan yönetimi yetkilileri tarafından, oğullarını kaçıranlara fidye ödemeleri halinde teröre destek vermekle suçlanabilecekleri yönünde tehdit edildiklerini öne sürdüğünü bildirdi. James'in erkek kardeşi Michael ise kendisine de bir Dışişleri Bakanlığı yetkilisi tarafından benzer tehdit yöneltildiğini iddia etti.Foley'in annesi Diane, kanala yaptığı açıklamada, "Bunu bir tehdit olarak aldık ve dehşet vericiydi. Bize üç kez bu mesajla gözdağı verdi. Bunu söylemesinden dehşete düştük. Hakkımızda kovuşturma açılabileceğini söyledi. Oğlumuzu kurtarmamız gerektiğini biliyorduk, denemek zorundaydık" ifadelerini kullandı. Diane, kendilerine karşı ilgisiz davranmakla eleştirdiği yönetime, zaman zaman, oğulları hakkında bilgi alabilmek için "yalvarmak" zorunda kaldıklarını belirtti.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry de konuyla ilgili bir soruyu yanıtlarken, Foley ailesinin suçlamalarından şaşkına uğradığını belirterek, "Size şunu söyleyebilirim, bu konuda hiçbir bilgim yok. Dışişleri Bakanlığından birinin bilgim dahilinde böyle birşey söylemesine göz yummazdım" diye konuştu. Görüldüğü gibi kafa kesme olayı amerikan ajanlarınca tasarlanmış bir plandır. Fidyeyi amerikan ajanları ödedi ve kafa kesme olayını amerikan gündemini her kim belirliyorsa o bozguncular tasarladı.
 
Üst