Aşk dediğin Allah'tan gelmeli

Livza

Well-known member
guLaLe_ASK.JPG


Aşk dediğin ya Allah'tan gelmeli,
ya Allah için olmalı,
ya da Allah'a ulaştırmalı;
yoksa yerle bir olmalı.
Aşk "sevgi" boyutuna ulaşmıyorsa,
adı batmalı…


Sevgi ki, Allah'ın varlıkları
yaratmasındaki yegâne gayesi.
Sevgi ki Allahu Teâlâ'nın,
kullarına yerleştirdiği en güzel hediye.
O'ndan gelen ve ona dönecek olan
en anlamlı duygu…"


"Saklarım gözümde güzelliğini,
Her nereye baksam sen varsın orada.
Gizlerim kalbimde muhabbetini
Koymam yabancıyı sen varsın orada"

İnsan içindeki duygularını kimi zaman kelimelere dökemez; ama duyduklarını yaşar, özümser… Ben de çocukluğumdan bugüne dilime doladığım bu dörtlükte ilk okuduğum duyguları yaşarım her zaman. Ulaşmayı hayal ettiğim; fakat ulaşamadığım sevgiliye bu dizelerle yalvarmak, yakarmak gelir içimden hep, en içten yakarışlarla…

Onun güzelliği her şeye öyle güzel yansımış ki, kocaman bir kâinata, taşa, toprağa, ağaçtan yaprağa, kuşlardan güllere, canlı cansız her bir şeye…

Onu kelimelerle anlatmak mümkün değil. Dünyanın en zengin, en güzel kelimelerinde bile öyle yoksun kalır ki cümleler Onu anlatmaya… Ancak diz çöküp huzuruna varmak ellerimizi açarak yüreğimizde kanayan sevgi ile en içten, en saf, dünyadan arınmış duygularla, ruhumuzla O'na seslensek de nafile…
Çünkü O'nu sevmek, sevdikçe sevmek demek… Bu gün bir ise yarın bin olması gereken bir sevgidir O'na duyulan sevgi…

"Sevgi, insanın lezzet aldığı şeye, meyletmesidir. Aşk, bu meylin her geçen gün artarak devam etmesidir. Aşk, insanı maşuk uğrunda her şeyini gözünü kırpmadan feda edecek hâle getirir."

Bir insanın Rabbisini, ilk tanıdığı ve bildiği vakitten sonra, O'nun için nefes almaya, O'nun rıza–i ilâhîsine ulaşma çabalarına mâna katan ne sanırsınız? Elbette ki, O'nu ilk bildiği gün ile, aradan geçen zaman içinde yüce bir sevginin oluşmasıdır. Çünkü O'na yönelen ve O'nu zikreden kalp ve dillerin, alınan her bir nefesin bir anlamı vardır.

Tüm bunlar kişiye haz vermektedir.
Öyle sıradan bir hâl değildir bu…
Abdest almadan önceki hâlimizle; abdest aldıktan sonraki hâlimizin bir olmayışı gibi.

Ya bir de namazı kıldıktan sonraki hâlimiz!...
Hele bir de incelen bir kalp ile, tüm ruhumuzla, O'na yönelip açtıysak elimizi, şükrümüzü, sevgi ve saygımızı sunduysak Rabbimize!.. O insan ne hâle gelir… Ki artık o öyle bir hâle gelmiştir ki, bu dünyada değildir ve ne yerde, ne de göktedir.

Ateşler, seller alsa da onu, hissetmez, duymaz; umurunda değildir. Çünkü o Rabbisinin huzurundadır. Yalnız ve yalnız O'nu duymakta, O'na seslenmektedir
 

VUSLAT

Well-known member
Aşk dediğin ya Allah'tan gelmeli,
ya Allah için olmalı,
ya da Allah'a ulaştırmalı;
yoksa yerle bir olmalı.

sunsetvn7.jpg


şiirin bu kısmı çok can alıcı...
çok güzel...Allah(c.c)razı olsun kardeşim...
 

topraktoprak

Well-known member
guLaLe_ASK.JPG


Aşk dediğin ya ALLAH'tan gelmeli,
ya ALLAH için olmalı,
ya da ALLAH'a ulaştırmalı;
yoksa yerle bir olmalı.
Aşk "sevgi" boyutuna ulaşmıyorsa,
adı batmalı

Sevgi ki, ALLAH'ın varlıkları
yaratmasındaki yegâne gayesi.
Sevgi ki ALLAHU Teâlâ'nın,
kullarına yerleştirdiği en güzel hediye.
O'ndan gelen ve ona dönecek olan
en anlamlı duygu


"Saklarım gözümde güzelliğini,
Her nereye baksam sen varsın orada.
Gizlerim kalbimde muhabbetini
Koymam yabancıyı sen varsın orada"

İnsan içindeki duygularını kimi zaman kelimelere dökemez; ama duyduklarını yaşar, özümser Ben de çocukluğumdan bugüne dilime doladığım bu dörtlükte ilk okuduğum duyguları yaşarım her zaman. Ulaşmayı hayal ettiğim; fakat ulaşamadığım sevgiliye bu dizelerle yalvarmak, yakarmak gelir içimden hep, en içten yakarışlarla

Onun güzelliği her şeye öyle güzel yansımış ki, kocaman bir kâinata, taşa, toprağa, ağaçtan yaprağa, kuşlardan güllere, canlı cansız her bir şeye

Onu kelimelerle anlatmak mümkün değil. Dünyanın en zengin, en güzel kelimelerinde bile öyle yoksun kalır ki cümleler Onu anlatmaya Ancak diz çöküp huzuruna varmak ellerimizi açarak yüreğimizde kanayan sevgi ile en içten, en saf, dünyadan arınmış duygularla, ruhumuzla O'na seslensek de nafile
Çünkü O'nu sevmek, sevdikçe sevmek demek Bu gün bir ise yarın bin olması gereken bir sevgidir O'na duyulan sevgi

"Sevgi, insanın lezzet aldığı şeye, meyletmesidir. Aşk, bu meylin her geçen gün artarak devam etmesidir. Aşk, insanı maşuk uğrunda her şeyini gözünü kırpmadan feda edecek hâle getirir."

Bir insanın Rabbisini, ilk tanıdığı ve bildiği vakitten sonra, O'nun için nefes almaya, O'nun rızai ilâhîsine ulaşma çabalarına mâna katan ne sanırsınız? Elbette ki, O'nu ilk bildiği gün ile, aradan geçen zaman içinde yüce bir sevginin oluşmasıdır. Çünkü O'na yönelen ve O'nu zikreden kalp ve dillerin, alınan her bir nefesin bir anlamı vardır.

Tüm bunlar kişiye haz vermektedir.
Öyle sıradan bir hâl değildir bu
Abdest almadan önceki hâlimizle; abdest aldıktan sonraki hâlimizin bir olmayışı gibi.

Ya bir de namazı kıldıktan sonraki hâlimiz!...
Hele bir de incelen bir kalp ile, tüm ruhumuzla, O'na yönelip açtıysak elimizi, şükrümüzü, sevgi ve saygımızı sunduysak Rabbimize!.. O insan ne hâle gelir Ki artık o öyle bir hâle gelmiştir ki, bu dünyada değildir ve ne yerde, ne de göktedir.

Ateşler, seller alsa da onu, hissetmez, duymaz; umurunda değildir. Çünkü o Rabbisinin huzurundadır. Yalnız ve yalnız O'nu duymakta, O'na seslenmektedir

Alıntı
 
Üst