Bazan çok sıkılıyor bazen deniz gibi oluyorum . bunun sebebi nedir?

İnsan zaman zaman ruhen daralır veya ferahlık duyar. Kabz hali celali, bast hali cemali bir tecellidir. Bunlar gece ve gündüz gibi birbirini takip eder durur. Bu, insanı korku ve ümit arasında dengede tutan bir durumdur. Kişi kabz halinde tevbe istiğfar ile Allaha yönelir, mertebe kateder. Bast halinde ise şükrederek derecesini artırır. Devamlı kabz hali yaşasa bütün bütün ümidini kaybedebilir. Devamlı bast halini yaşasa kendini garanti cennetlik görebilir.
İnsan bu halleri iyi değerlendirirse manen devamlı yükselebilir. Bu iki hal insanın manevi yükselişinde iki kanat gibidir.​
 

Huseyni

Müdavim
Devamlı kabz hali yaşasa bütün bütün ümidini kaybedebilir. Devamlı bast halini yaşasa kendini garanti cennetlik görebilir.


Allah razı olsun medreseli, bahsinizle alakalı şu kısmı faydalı olur düşüncesiyle ekliyorum.

Havf da reca da mü’minin sıfatlarıdır. Bundandır ki, hangisi ruhtan çekilse, küfür tehlikesi belirir. Havf etmeyen insan, isyan yolunu tutar, bu yolun sonunun ise küfre çıkma tehlikesi vardır. Recanın azalması da ümitsizliğe yol açar. Bu da sonu küfre çıkabilecek bir başka yoldur.

Kur’an-ı Kerim’de bir kısım âyetler, mü’mini Cennetle müjdelerken, bir kısmı da âsileri Cehennemle tehdit ediyor. Kalbin bir atıp bir sessiz kalması gibi, insanı bir havfa bir recaya sevk etmekle hoş bir âhenk meydana getiriyorlar.

Fatiha Kur’an-ı Kerim’in fihristesi, hülâsasıdır. Onda da havf ve reca dersi birlikte veriliyor.

“Hamd”de medih ve sena hâkim.
“Mâliki yevmiddin”, havf dersi verir.
“İbadet” recaya, “istiane” havfa işaret ederler.
“Sırat-ı müstakime hidayet talebi” recadır.
“Mağdup ve dallinden olma korkusu” havftır.

Fatiha’yı okuyan bir mü’minin ruhu, o hissetmese de, havf ve reca dalgaları arasında seyran eder.





Alaaddin Başar (Prof.Dr.)
 
Üst