Cevap: Bediüzzaman Said Nursi’ye Göre Kur’ân'ın Mucizeliğini Açıklama Metod
Onüçüncü vecih: Allah Teala’nın marifetine ulaştıran yol Kur’ân’dır
“...105...”
Bediüzzaman Rabbimizi bize tarif eden üç büyük küllî muarrif bulunduğunu söyler ve bunları şöyle sıralar: Birisi: Şu kitab-ı kâinattır. İkincisi: Şu kitab-ı kebîrin âyet-i kübrası olan Hz. Muhammed (a.s.m)’dır. Üçüncüsü ise: Kur’ân-ı Hakîm’dir.
Bundan anlaşılıyor ki: Bütün ma’rifetlerin en mühimmi, Allah’ın kulları üzerindeki en büyük hakkı ve diğer hakikatleri bilmenin kaynağı olan ma’rifet-i Halık’ın kaynağı ikidir: Birincisi: Vahiy; ikincisi ise: Kâinat, yani duyular, tecrübe ve müşahede. Bu, ta’lim ve terbiye alanında yararlanılması için gerçekten anlaşılması ve geliştirilmesi gereken bir yaklaşımdır.
Bediüzzaman merhum, i’câz yolları arasında bir tezahum bulunmadığını belirtir. İ’câz vecihlerinin bitmez tükenmez olduğuna, anlattıklarını İ’câzü’l-Kur’ân’ın sadece bir parçasını keşfeden kısa bir bahis olduğuna ve konuyu layık olduğu şekilde izah etmediğine inanır.
Kur’ân, dünya durdukça duracak ve yeni yeni mu’cizeleri de ortaya çıkacaktır. Kur’ân’ın diğer i’câz vecihlerini sadece zaman ortaya çıkarmayacak, âyetleri üzerinde derin tefekkür ve teemmül, özellikle de Kur’ân atmosferinde yaşama da bu hizmeti ifa decektir.