1.Ey eski çağların, cihangir Asya ordularının kahraman askerlerinin torunları olan muhterem din kardeşlerim! Beş yüz senedir yattığınız yeter! Artık Kur’an’ın sabahında uyanınız! Yoksa Kur’an-ı Kerim’in güneşinden gözlerinizi kapatarak gaflet sahrasında yatmakla, vahşet ve gaflet sizi yağma edip, perişan edecektir! Hutbe-i Şamiye, 51
2.Kur’an kalplere kuvvet ve gıdadır. Ruhlara şifadır. Gıdanın tekrarı, kuvveti arttırır. Tekrar etmekle daha me’lüf ve me’nüs olduğundan lezzeti artar. Mesnevi-i Nuriye, 127
3.Kur’an hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakikattır, hem şeriattır, hem sadırlara şifa, mü’minlere hüda ve rahmettir. Mesnevi-i Nuriye, 128
4.Ey alem-i İslam! Uyan, Kur’an’a sarıl! İslamiyet’e maddi ve manevi bütün varlığınla müteveccih ol! Barla Lahikası, 140
5.Zaman ihtiyarlandıkça Kur’an gençleşiyor, rumuzu tavazzuh ediyor. Mektubat, 256
6.Kainat mescid-i kebirinde Kur’an kainatı okuyor! Sözler, 34
7.Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi, ittiba-ı Kur’an’dır. Mektubat, 440
Elde Kur’an gibi bir mu’cize-i baki varken, başka bürhan aramak aklıma zaid görünür. Elde Kur’an gibi bir bürhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir? Sözler, 381
.Kur’an yıldızlarına perde çekilmez. Gözünü kapayan yalnız kendi görmez, başkasına gece yapamaz. Mektubat, 68
10.Kur’an’ın ekser ayetleri, her biri birer hazine-i kemalatın anahtarı ve birer define-i ilmin miftahıdır. Sözler, 275
11.Kur’an-ı Hakim, nihayetsiz parlak, yüksek hakikatları cami olduğundan, şiirin hayalatından müstağnidir. Sözler, 144
12.Kur’an’ın vazife-i asliyesi: Daire-i rububiyetin kemalat ve şuunatını ve daire-i ubudiyetin vezaif ve ahvalini talim etmektir. Sözler, 276
13.Beşeriyetin inkisar-ı hayal yarasını tedavi edecek Kur’an’dan başka yoktur. Emirdağ Lahikası, 211
2.Kur’an kalplere kuvvet ve gıdadır. Ruhlara şifadır. Gıdanın tekrarı, kuvveti arttırır. Tekrar etmekle daha me’lüf ve me’nüs olduğundan lezzeti artar. Mesnevi-i Nuriye, 127
3.Kur’an hem zikirdir, hem fikirdir, hem hikmettir, hem ilimdir, hem hakikattır, hem şeriattır, hem sadırlara şifa, mü’minlere hüda ve rahmettir. Mesnevi-i Nuriye, 128
4.Ey alem-i İslam! Uyan, Kur’an’a sarıl! İslamiyet’e maddi ve manevi bütün varlığınla müteveccih ol! Barla Lahikası, 140
5.Zaman ihtiyarlandıkça Kur’an gençleşiyor, rumuzu tavazzuh ediyor. Mektubat, 256
6.Kainat mescid-i kebirinde Kur’an kainatı okuyor! Sözler, 34
7.Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzvun reçetesi, ittiba-ı Kur’an’dır. Mektubat, 440
Elde Kur’an gibi bir mu’cize-i baki varken, başka bürhan aramak aklıma zaid görünür. Elde Kur’an gibi bir bürhan-ı hakikat varken, münkirleri ilzam için gönlüme sıklet mi gelir? Sözler, 381
.Kur’an yıldızlarına perde çekilmez. Gözünü kapayan yalnız kendi görmez, başkasına gece yapamaz. Mektubat, 68
10.Kur’an’ın ekser ayetleri, her biri birer hazine-i kemalatın anahtarı ve birer define-i ilmin miftahıdır. Sözler, 275
11.Kur’an-ı Hakim, nihayetsiz parlak, yüksek hakikatları cami olduğundan, şiirin hayalatından müstağnidir. Sözler, 144
12.Kur’an’ın vazife-i asliyesi: Daire-i rububiyetin kemalat ve şuunatını ve daire-i ubudiyetin vezaif ve ahvalini talim etmektir. Sözler, 276
13.Beşeriyetin inkisar-ı hayal yarasını tedavi edecek Kur’an’dan başka yoktur. Emirdağ Lahikası, 211