• Tabiatımızın, manevi bünyemizin ilmi -teferruatına varıncaya kadar- bize yabanî olmamalıdır. Zihnî ve nefsi hasselerimizin ve arzularımızın sebepleri bizce malum olmalıdır.
• Fikirler kuvvetlerini hislerden, teessürî hallerden alırlar.
• Fikirler hisler ile beslenir, kuvvet bulur. Fikir kendi başına bir kuvvet değildir. His ve heyecan, onun mücadele için, muvaffak olabilmesi için muhtaç olduğu kuvvet menbaıdır. Fikrin mücâdelede muvaffak olabilmesi için iki kuvvete ihtiyacı vardır. O da his ve heyecandır.
• Fikirler tahkiki imandan gelen aşk ve kuvvetle kuvveden fiile çıkarlar.
• Fikrin, hareketlerimiz üzerindeki tesiri zayıf olabilir. Fakat his ve heyecanın kuvvet ve tesiri büyüktür.