1. Yukarıdaki konuya ilaveten aklıma gelen ve sıkça işittiğim bir cümle ki: "Haramdan kaçınmak için icab ederse farz bile terk edilebilir" denilir hep, buna ne gibi misaller verilebilir? Yani günlük hayatımızda farz ile haram nasıl çakışabilir ki seçim yapmak durumunda kalalım?
2. ..Ve ben dahi, iman ve sadakat şartlarıyla, Risale-i Nur talebelerini bütün dualarıma ve manevî kazançlarıma, yirmidört saatte, iştirak-i a'mal-i uhreviye düsturuyla, bazan yüz defadan ziyade Risale-i Nur talebeleri ünvanıyla hissedar ediyorum...
Buradaki şartı nasıl değerlendirmeliyiz, bunun üzerinde durabilir miyiz biraz
Mesela sadakat kelimesinden ne anlamalıyız?
Risale-i Nur hizmetinde sadakat nasıl olur?
Sadece derslere gitmek ve okumak kafi sayılmalı mıdır?
Bunu hayatımıza oturtmak için dikkat etmemiz gereken özel şeyler var mı?
mesela kışın elhamdülillah istikrarlı giden ders ve virdlerimizde yazın atalet gösterebiliyoruz
buradan yola çıkacak olursak yazın ölürsek iştirak-i a'mal-i uhreviye düsturundan istifademiz zayıf mı olur 
hülasa kişinin her daim aynı ruh halini, iştiyakını muhafaza etmesi mümkün değilken, her daim sebatkar nasıl olunur? Hizmetteki kardeşlerimizden mes'ul olduğumuzu düşünerek, tesbihatında, derslerde ya da virdlerinde atalet gösteren kardeşlere nasıl yaklaşmalıyız?
şimdilik bu kadar 