Normal
Bu gibi meseleleri birilerine hedef olarak göstermek aslında biraz düşünürsek bu meseleleri anlamaktan ziyade hedef göstermekle meseleyi o kalıba sokmakla daraltmış olmuyor muyuz? Mesela sungur ağabey son videosunda şu dergi diye ve şunlar diye konuşmadı bazı dergilerde ve bazı kimseler diyerek bunu yapanlar diye vurguluyor. Yani Risale-i Nuru okuyanlar içinde de kendi nefsine göre hizmeti nuriyeye muhalif hareketler yok mu? İşte bütün bunlar bu meseleleri izah ediyor. Bizler risale-i nuru okuduğumuz halde dahi zamanın şartlarına uymaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. Mesela son zamanlarda gerçekleşen Nübüvvet Sempozyumunda her konuşmacıdan sonra veya subhanallah maşaallah denilecek yerlerde gümbür gümbür alkışlar birbirini takip etti. Bu gibi örnekleri çoğaltabiliriz onun için bazen Risale-i Nurları okumak dahi yetmiyor Lahikalarda okunmalı ve Ustad ve talebelerinin hizmet modelleri en ince ayrıntısına kadar tatbik edilmeli aksi halde risale-i nurları okuyup zamanın hizmet şartlarına ayak uydurmak ihlası kıran şartlardan biri olmakla beraber halkın nazarını Allaha cevirmekten ziyade kendine cevirmeye çalışmak olur.Kısaca populerizme yavaş yavaş kayıyor keyfiyet ve ihlasdan ziyade kemmiyete bakıyor aldanıyoruz.. Laakal onbeşgünde bir ihlas risalesi okunmalı denilmiş. 130 kadar eser neşredilecek binlerce sayfalar ve onlarca meseleden ziyade bu ihlas meselesi için şart konulacak. Bu üzerinde çok düşünülmesi gereken bir husus, bu meseleyi ihmal etmek imhayı doğaracağından en önemli ve tek mesele olarak mütemadiyen hatırlanması ve unutulmaması gereken bir husus olarak belki Nurculuğun kalbi olmuştur..
Bu gibi meseleleri birilerine hedef olarak göstermek aslında biraz düşünürsek bu meseleleri anlamaktan ziyade hedef göstermekle meseleyi o kalıba sokmakla daraltmış olmuyor muyuz? Mesela sungur ağabey son videosunda şu dergi diye ve şunlar diye konuşmadı bazı dergilerde ve bazı kimseler diyerek bunu yapanlar diye vurguluyor. Yani Risale-i Nuru okuyanlar içinde de kendi nefsine göre hizmeti nuriyeye muhalif hareketler yok mu? İşte bütün bunlar bu meseleleri izah ediyor. Bizler risale-i nuru okuduğumuz halde dahi zamanın şartlarına uymaktan kendimizi alıkoyamıyoruz. Mesela son zamanlarda gerçekleşen Nübüvvet Sempozyumunda her konuşmacıdan sonra veya subhanallah maşaallah denilecek yerlerde gümbür gümbür alkışlar birbirini takip etti. Bu gibi örnekleri çoğaltabiliriz onun için bazen Risale-i Nurları okumak dahi yetmiyor Lahikalarda okunmalı ve Ustad ve talebelerinin hizmet modelleri en ince ayrıntısına kadar tatbik edilmeli aksi halde risale-i nurları okuyup zamanın hizmet şartlarına ayak uydurmak ihlası kıran şartlardan biri olmakla beraber halkın nazarını Allaha cevirmekten ziyade kendine cevirmeye çalışmak olur.
Kısaca populerizme yavaş yavaş kayıyor keyfiyet ve ihlasdan ziyade kemmiyete bakıyor aldanıyoruz.. Laakal onbeşgünde bir ihlas risalesi okunmalı denilmiş. 130 kadar eser neşredilecek binlerce sayfalar ve onlarca meseleden ziyade bu ihlas meselesi için şart konulacak. Bu üzerinde çok düşünülmesi gereken bir husus, bu meseleyi ihmal etmek imhayı doğaracağından en önemli ve tek mesele olarak mütemadiyen hatırlanması ve unutulmaması gereken bir husus olarak belki Nurculuğun kalbi olmuştur..