İlim-irfan
Well-known member
Muhammed Aleyhisselâm'ın dinine mensubuz diyenlerin Neron, Nemrud ve Firavun gibi yaşama selâhiyetleri yoktur. Müslümanım diyen Müslümanca yaşamaya mecburdur. Tavırları sözlerine uymayanlar ancak münafıklardır.
Etrafımıza baktığımızda dehşet verici manzaralara şâhid oluyoruz: Âhirete inanmayan zavallılar dünyayı yalancı cennet hâline getirmek için çırpınıyorlar. Ancak istediklerini bir türlü gerçekleştiremiyorlar. Belâlar, musibetler yakalarını bir türlü bırakmıyor.
Bu dünya hiç cennet olur mu? Beklenmedik bir felâket hayatı cehenneme çeviriverir. Fenalıklar ve fânilikler âlemidir bu dünya. Dünyaya güven olur mu hiç? Olmaz ya! Burası gelip geçicidir.
Ancak dünya, ebedî olan âhiretin tarlasıdır. İmar edilecektir. Fakat bu dünyayı cennet zannetmek ve onu cennet yapmak için herşeyi fedâ etmek ahmaklıktır.
Dünya hayatı baştan sona büyük bir imtihandır. Mal, mülk, çoluk, çocuk, ömür, yazlık, kışlık, euro, dolar, menkul, gayr-i menkul neye sahipsek bütün imkânlar, fırsatlar hep imtihan içindir. Geçeklerden gâfil olmak ne büyük bir zavallılıktır.
Servet, şöhret, lüks, tantana ve debdebe içinde sarhoş olanların sahte cennetleri başlarına çöreklenen belâlarla cehenneme dönmüştür. Onlar hâlâ Don Kişot'lar gibi zulüm mengenelerinin dişlilerini sıkmakla meşgullar. Bu sebepten ötürü felâketler, âfetler biribirini kovalayıp duruyor. Memlekette huzur yok, saadet yok. Patlamaya hazır bir bombanın üstünde oturuyor gibiyiz. Hırsızlık, rüşvet, hıyanet son haddine varmış, milyonlarca işsiz kara kara düşünüyor.
Akıllı Müslümanlara sesleniyorum:
Ehl-i dünyanın dünyayı cennet yapma ahmaklığına bir taraftan da siz destek olmayın. Siz de dünyayı yalancı cennete çeviremezsiniz. Gaflet ve aldatılmışlığınızdan dolayı küfrün payandası olduğunuzu bir türlü farkedemiyorsunuz. Aldığınız gazete, seyrettiğiniz televizyon kanalı, verdiğiniz oy sizi nereye oturtuyor, bunu niçin akıl edemiyorsunuz? Lüks düşkünlüğünüz cehenneme sürüklüyor; uyuşturulan dimağınız size bunun acısını maalesef duyurmuyor. Yazık ediyorsunuz kendinize. Kızınıza, hanımınıza o dansöz kıyafetlerini siz aldınız ya! Kendileri de almış olsa parası sizden çıktıktan sonra ne farkeder... Dikkate almadığınız her yamukluğunuz küfür için bir payanda olmaktadır. Billahi bu vurdumduymazlığınızın hesabını veremezsiniz...
Birinci vazifemiz Allah'a ibâdettir. Var gücünüzle ibâdet edin. Peygamberimiz Efendimiz'in sünnetine sarılın. Gücünüz nisbetinde sadaka verin. Duâ etmeyi ihmal etmeyin. Lüksü, israfı, gösterişi bırakın.
Gidişat pek iyiye alâmet değil. Bâri imanınızı kurtarın... Benden söylemesi...
Mevlüt Özcan - Milli Gazete
24/02/2010
Etrafımıza baktığımızda dehşet verici manzaralara şâhid oluyoruz: Âhirete inanmayan zavallılar dünyayı yalancı cennet hâline getirmek için çırpınıyorlar. Ancak istediklerini bir türlü gerçekleştiremiyorlar. Belâlar, musibetler yakalarını bir türlü bırakmıyor.
Bu dünya hiç cennet olur mu? Beklenmedik bir felâket hayatı cehenneme çeviriverir. Fenalıklar ve fânilikler âlemidir bu dünya. Dünyaya güven olur mu hiç? Olmaz ya! Burası gelip geçicidir.
Ancak dünya, ebedî olan âhiretin tarlasıdır. İmar edilecektir. Fakat bu dünyayı cennet zannetmek ve onu cennet yapmak için herşeyi fedâ etmek ahmaklıktır.
Dünya hayatı baştan sona büyük bir imtihandır. Mal, mülk, çoluk, çocuk, ömür, yazlık, kışlık, euro, dolar, menkul, gayr-i menkul neye sahipsek bütün imkânlar, fırsatlar hep imtihan içindir. Geçeklerden gâfil olmak ne büyük bir zavallılıktır.
Servet, şöhret, lüks, tantana ve debdebe içinde sarhoş olanların sahte cennetleri başlarına çöreklenen belâlarla cehenneme dönmüştür. Onlar hâlâ Don Kişot'lar gibi zulüm mengenelerinin dişlilerini sıkmakla meşgullar. Bu sebepten ötürü felâketler, âfetler biribirini kovalayıp duruyor. Memlekette huzur yok, saadet yok. Patlamaya hazır bir bombanın üstünde oturuyor gibiyiz. Hırsızlık, rüşvet, hıyanet son haddine varmış, milyonlarca işsiz kara kara düşünüyor.
Akıllı Müslümanlara sesleniyorum:
Ehl-i dünyanın dünyayı cennet yapma ahmaklığına bir taraftan da siz destek olmayın. Siz de dünyayı yalancı cennete çeviremezsiniz. Gaflet ve aldatılmışlığınızdan dolayı küfrün payandası olduğunuzu bir türlü farkedemiyorsunuz. Aldığınız gazete, seyrettiğiniz televizyon kanalı, verdiğiniz oy sizi nereye oturtuyor, bunu niçin akıl edemiyorsunuz? Lüks düşkünlüğünüz cehenneme sürüklüyor; uyuşturulan dimağınız size bunun acısını maalesef duyurmuyor. Yazık ediyorsunuz kendinize. Kızınıza, hanımınıza o dansöz kıyafetlerini siz aldınız ya! Kendileri de almış olsa parası sizden çıktıktan sonra ne farkeder... Dikkate almadığınız her yamukluğunuz küfür için bir payanda olmaktadır. Billahi bu vurdumduymazlığınızın hesabını veremezsiniz...
Birinci vazifemiz Allah'a ibâdettir. Var gücünüzle ibâdet edin. Peygamberimiz Efendimiz'in sünnetine sarılın. Gücünüz nisbetinde sadaka verin. Duâ etmeyi ihmal etmeyin. Lüksü, israfı, gösterişi bırakın.
Gidişat pek iyiye alâmet değil. Bâri imanınızı kurtarın... Benden söylemesi...
Mevlüt Özcan - Milli Gazete
24/02/2010