Huseyni
Müdavim
Evet, velâyetin kerâmeti olduğu gibi, niyet-i hâlisanın dahi kerâmeti vardır. Samimiyetin dahi kerâmeti vardır. Bâhusus lillâh için olan bir uhuvvet dairesinde ki kardeşlerin içinde, ciddî, samîmi tesânüdün çok kerâmetleri olabilir. Hattâ şöyle bir cemâatin Şahs-ı mânevîsi bir velî-i kâmil hükmüne geçebilir; inâyâta mazhar olur.
İşte ey kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur'ân'da arkadaşlarım!
Bir kal'ayı fetheden bir bölüğün çavuşuna bütün şerefi ve bütün ganîmeti vermek, nasıl zulümdür, bir hatâdır; öyle de, şahs-ı mânevînizin kuvvetiyle ve kalemleriniz ile hâsıl olan fütuhâttaki inâyâtı, benim gibi bir bîçareye veremezsiniz!
Elbette, böyle mübârek bir cemaatte, tevafukat-ı gaybiyeden daha ziyade kuvvetli bir işaret-i gaybiye var ve ben görüyorum, fakat herkese ve umuma gösteremiyorum.
28. Mektup s.361
İşte ey kardeşlerim ve ey hizmet-i Kur'ân'da arkadaşlarım!
Bir kal'ayı fetheden bir bölüğün çavuşuna bütün şerefi ve bütün ganîmeti vermek, nasıl zulümdür, bir hatâdır; öyle de, şahs-ı mânevînizin kuvvetiyle ve kalemleriniz ile hâsıl olan fütuhâttaki inâyâtı, benim gibi bir bîçareye veremezsiniz!
Elbette, böyle mübârek bir cemaatte, tevafukat-ı gaybiyeden daha ziyade kuvvetli bir işaret-i gaybiye var ve ben görüyorum, fakat herkese ve umuma gösteremiyorum.
28. Mektup s.361