Cezaevi müzesinde Said Nursi de olmalı 19 Ekim 2010 / 13:35 Prof. Özdemir,

harp

Well-known member
Cezaevi müzesinde Said Nursi de olmalı
19 Ekim 2010 / 13:35
Prof. Özdemir, işkence gördüğü halde şiddete başvurmayan Nursi'nin isminin yer alması gerektiğini söyledi

Risale Haber-Haber Merkezi
Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, işkence gördüğü halde şiddete başvurmayan Said Nursi'nin isminin müzede yer alması gerektiğini söyledi.
Star Gazetesi'nde yayınlanan "Diyarbakır Cezaevi müze olsun" başlıklı yazısında Diyarbakır Cezaevi’nde duvarlara, taşlara sinmiş olan insanlık dışı işkencelerin ancak böylece bir ibret olarak gelecek kuşaklara aktarılabileceğini ifade eden Özdemir, "Yaşanan acılar, ancak böylesi bir yüzleşmeyle dindirilebilir" dedi.
Almanya ve Güney Afrika’da benzeri uygulamaları örnek gösteren Özdemir, "Geçmiş yüzleşmek, geçmişin yaralarını iyileştirmek bu tür hatırası kötü fiillerin yaşandığı mekanları yıkıp yok etmekle mümkün değil. Bundan dolayı, Diyarbakır Cezaevi yıkılmamalı, yok edilmemeli. Barışın, huzurun, insanlık onurunun, farklılıklarımızı zenginlik olarak görüp birlikte yaşamanın sembolü olarak orada kalmalı; herkes için bir okul olmalı. Orayı ziyaret edenler insanlık onurunun yüceliğini; baskı, şiddet ve işkenceci zihniyetin nasıl aşağılık bir olgu olduğunu somut olarak görmelidir. Zira böyle bir mekana bir kere gezip gören kişi asla aynı kalamaz" ifadelerini kullandı.
Müzede işkence gördüğü halde şiddete başvurmayan, aralarında Said Nursi'nin de bulunduğu isimlere yer verilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, yazısını şöyle sürdürdü:
"Ülkemizin hukuk devleti olması için çaba gösteren; bu uğurda hapse düşen, işkence gören; ama hiçbir zaman şiddete başvurmayan Said Nursi, Musa Anter, İsmail Beşikçi, Fikret Başkaya vb. aydınlarımıza yer verilmeli; bunların ülkemiz demokratikleşme ve birlikte yaşama tarihindeki etkileri de ayrıntılı olarak yer almalıdır.
"İşkence, insan hakları, faili meçhuller, köy yakmaları, hukukun üstünlüğü, insanlık onuru, birlikte yaşama, farklılıkları zenginlik olarak görme vb. konularda sorulacak sorulara cevap vermek, yardım isteyenlere yardımcı olmak üzere bir temas noktası oluşturulmalıdır. Burada görev alacakların günümüz teknolojilerini etkin kullanmaları sağlanarak 7/24 esprisiyle çalışmaları sağlanmalıdır. Kısacası, ülkemizde çekilen acıların bir daha çekilmemesi; genç nesillerin ve toplumun bu konuda eğitilmesi için Diyarbakır Cezaevi müze olmalıdır."
 
Üst