Konuya cevap cer

Cinsiyet Değiştirmek veya Karşı Cinse Benzemeye Çalışmak


Cenab-ı Hakk’ın insanı en güzel surette halk ettiğini ve fıtrata sonradan yapılan müdahalelerin dinen yasak olduğunu yukarıda ifade etmiştik. Kadın veya erkeğin cinsiyetini değiştirmeye teşebbüs etmesi, fıtrata yapılacak en büyük bir müdahale olduğu için haramdır. Şeytan; “muhakkak onlara emredeceğim de onlar da Allah’ın yarattığını değiştirecekler” (Nisa Suresi, 4/119) şeklindeki küstahça ifadeleriyle, Allah’ın yarattığı fıtratı değiştirtmek suretiyle insanları baştan çıkaracağını haykırmıştı. Dolayısıyla cinsiyet değiştirmek şeytanın bu vesvese suretindeki emrine tabi olmaktır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s) de birçok hadis-i şerifleriyle kadınları erkekleşmeye çalışmaktan, erkekleri de ne surette olursa olsun kadınlara benzeme gayretinden çok sert ifadelerle nehyetmiştir. Bu konuda varid olan hadislerden bazıları şu şekildedir: 

“Üç kişi vardır, kıyamet günü Allah onlara nazar etmez: Anne ve babasının hukukuna riayet etmeyen kimse, erkekleşen kadın ve deyyus kimse.” (Nesâî, Zekat 69)

“Allah, erkeklere benzeyen kadınlara, kadınlara benzeyen erkeklere lânet etsin.” (Kenzü’l-Ummal, c. 16, s. 385).

“Allah'ın yaratışından nefret ederek kadınlara benzeyenlere Allah'ın öfkesi şiddetlidir.” (İbn Hacer, Fethü’l-bari, c. 9, s. 334).

 kadın elbisesini giyen erkekle, erkek elbisesini giyen kadına lânet etti.” (İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercümesi, c. 7, s. 493).

İbni Abbas anlatıyor: “Resûlullah (s.a.s) erkeklerden kadınlaşanlara, kadınlardan da erkekleşenlere lânet etti ve: “Onları evlerinizden çıkarın!” şeklinde ferman buyurdu.” (Buhârî, Libas 62, Hudûd 33).

Hz. Aişe (r.a) anlatıyor: “Bir kadın, perde gerisinden Resûlullah’a (s.a.s) eliyle bir mektup uzattı. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) elini derhal geri çekip: “Ne bileyim, bu el kadın eli midir, erkek eli midir?” buyurdu. Kadıncağız: “Kadın elidir!” deyince Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm): “Sen kadın olsaydın, tırnaklarının rengini değiştirirdin” buyurdu. Bununla kına yakmayı kastetmişti.” (Ebû Dâvud, Tereccül 4)

Zikrettiğimiz hadis-i şeriflerdeki nehiy, kadının erkeğe, erkeğin de kadına benzemesinin en ileri derecesi olan ameliyat yoluyla cinsiyet değiştirmekten başlayıp, giyim-kuşam, süslenme, konuşma ve tavırlarla karşı cinse benzemeye kadar bütün davranışları içine alır. Kadın kendi konumunda kaldığı müddetçe güzel olduğu gibi, erkek de Allah’ın kendisine bahşettiği erkeklik hususiyetlerini koruduğu sürece güzeldir. Yoksa kadının giyim kuşamıyla, hal ve tavırlarıyla erkeğe benzemeye çalışması dinimizce yasaklandığı gibi, erkeğin de kadınlara özenip süslenip püslenmesi, kadınsı tavırlar sergilemesi, saçıyla başıyla kadını andıran hallere girmesi de aynı şekilde nehyedilmiştir. 

Nitekim yukarıdaki bir hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.s) kendisine mektup uzatan kadının ellerinin kınalı olmaması karşısında tepkisini ortaya koymuştur. Çünkü kına, kadını erkekten ayıran bir alâmet-i farikadır. Ancak hadis-i şerifte Efendimizin (s.a.s) tepkisine neden olan hususu sadece kınayla sınırlı tutmak hadisin manasını daraltmak olur. Cenâb-ı Hak fıtrat olarak kadın ve erkeği farklı yarattığı için, burada mühim olan kadın ve erkeğin meşru dairede kendilerine mahsus alâmet ve hususiyetlerini muhafaza etmeleridir. Peygamber Efendimizin (s.a.s) kadınların saçlarını tıraş etmelerini yasaklaması da (Tirmizî, Hacc 74) bu hususu destekleyen hadislerden birisidir. Dolayısıyla örfü de göz önünde tutarak her iki cinsin, kendileri olarak kalmaları, karşı cinse benzemekten kaçınmaları Allah’ın ve Resûlünün razı olduğu haldir.


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst