Çölün kusursuz gemileri

zeyhak_

Well-known member
Çölün kusursuz gemileri


Kuma batmazlar. Günlerce su içmeden yürürler. Gözleri ve kulakları kumdan ayrıca korunmuştur. Bir defada 100 litreden fazla su içerek, uzun bir yolculuk için depolayabilirler.
Çöllerde yaşayacak, yol alacak ve iş görecek bir makine için insanlar nasıl bir tasarım yaparsa yapsın, üretecekleri hiçbir şey, bir deve kadar mükemmel olamayacaktır. Sıkıntılı çöl şartlarında yaşamaları için, develerin ayak tırnaklarından göz kapaklarına kadar her türlü ayrıntı mükemmel bir şekilde ayarlanmıştır.
Sadece deve için değildir bu ayarlamalar; aynı zamanda çöl insanlarının da birçok ihtiyacı böylece karşılanır. Bir çöl insanı için devenin derisi ayakkabı, yünü çadır ve giysi, dışkısı soğuk günler için yakacak, eti ve sütü besin demektir. Tabii, çöllerin gemisi olarak da anılan develerin uzun çöl yollarındaki taşımacılık görevleri en başta gelir. Bir deve yaklaşık 250 kg yükü 45 kilometre boyunca hiçbir şey yemeden içmeden taşıyabilir. Ayrıca bir deve için 43 bin metre uzunluğundaki bir dağa çıkmak hiç de zor değildir.

En sağlıklı süt devenin
Çölün yakıcı sıcaklarında çöl insanlarına serinlik kaynağı olan deve sütü dünyanın en sağlıklı sütüdür. Bazı araştırmalar, deve sütünün şeker hastalarına ve ülserden yakınanlara iyi geldiğini göstermektedir. Deve sütünün diğer sütlere göre yağ oranı düşük; potasyum, demir ve C vitamini oranları yüksektir.
Binlerce yıldır insanoğluna hizmet eden develerin sayısı günümüzde yaklaşık 21 milyon olarak hesaplanıyor. Bunların 19 milyonunu Kuzey ve Batı Afrika’nın çöllerinde yaşayan tek hörgüçlü develer, 2 milyonunu ise Hindistan’da, İran’da ve Kuzey Çin’de yaşayan çift hörgüçlü develer oluşturur. Bütün develerin genel özellikleri birbirine benzemekle birlikte, yaşadıkları bölgelere göre küçük değişiklikler gösterirler. Meselâ, Orta Asya’nın dağlarında yaşayan çift hörgüçlü develerin derileri, tek hörgüçlülere nazaran daha kalındır. Saçları ise kış aylarında uzun yaz aylarında kısadır ve tek hörgüçlülerden daha koyu renktedir. Develer bu şekilde düzenlenmiş olmaları sayesinde -25 dereceden +50 dereceye kadarki sıcaklıklarda rahatça yaşayabilirler.

Hiç yemek ayırt etmezler
Develer genellikle sayısı altıdan yirmiye kadar uzanan gruplar halinde seyahat ederler. Her grubun başında yaşlı bir deve öncülük eder. Yaşlı deve, grubun yolculuk sırasındaki hızını sabitler ve adımların temposunu ayarlar. Bu ayarlama, develerin, kumda batmadan adım atmalarına imkân sağlar.
Develerin yemek zevkleri oldukça ilginçtir. Otçul hayvanlardır ve tercih ettikleri bitkiler dikenli, acı, tuzlu ve kurudur. Bununla birlikte, etrafta yeterli bitki bulunmadığı zamanlarda kemikler, diğer hayvanların derileri veya farklı et çeşitleri de develerin yemek listesine girer. Hattâ, çok ağır şartlarda sandal, çadır, halat dahi yiyebilirler. Develer bu geniş beslenme yelpazeleri sayesinde, bitkilerin az bulunduğu sert çöl ikliminde bile yaşayabilirler.

114 litreyi 10 dakikada içerler
Develerin hörgüçlerini su deposu olarak kullandıkları zannedilir. Halbuki devenin asıl su deposu karnıdır. Develer, suyu karnındaki özel kaslarla çevrilmiş küçük keselerde tutarlar. Su bulmanın imkânsız olduğu çölde develer uzun süre susuz yaşayabilirler. Su bulduklarında ise vücutlarının ihtiyacını karşılayabilmek için içebildikleri kadar içerler. Bir seferde içebildikleri su miktarı ise 114 litredir ve bu kadar suyu içmek sadece on dakikalarını alır. Ayrıca develer susuzluklarını acı veya tuzlu suyla da bastırabilme kabiliyetine sahiptirler. Hattâ kış aylarında sadece bitkilerle su ihtiyaçlarını karşılayabilirler. Yine su israfından kaçınmak için dışkılarını hep katı şekilde atarlar.
Hörgüçler ise büyük miktarda yağ içerirler ve besin bulunmadığı zamanlarda develerin yiyecek ihtiyaçlarını giderirler. Develer bu özellikleri sayesinde hiçbir şey yemeden, içmeden bütün bir hafta boyu yolculuk edebilirler. Her hörgüç 36 kg yağ taşıyabilir. Hörgüçlerdeki yağ kullanıldıkça hörgüç küçülür ve yumuşar. Böylelikle hörgüçler devenin sağlığının, yiyecek ihtiyacının da bir göstergesi olurlar.

Şeffaf göz kapakları var
Develerin vücutları çöl şartlarıyla mükemmel bir uyum içindedir. Bacakları uzun yolculuklarda devenin bedenini çölün o dayanılmaz sıcaklığından korumak için kalın bir deriyle kaplıdır ve oldukça uzundur. Toynakları, çölde yürürken kuma saplanmamak için ayağın yüzeyini genişleten ve yürürken oluşacak sarsıntılardan bünyeyi koruyan tabanlarla kaplanmıştır. Yine aynı amaçla ayak parmaklarının arasında bir ağ bulunur. Boyunları çöldeki yüksek ağaçların yapraklarına uzanabilecek ve yüksek bacaklarının altındaki otlara eğilebilecek kadar uzundur. Gözleri, kum fırtınalarından korunmak için çift kapağa sahiptir. Bunlardan birisi, yürürken gözünün önünü görebilmesi için şeffaftır. Yine kum fırtınalarından korunmak için kulaklarını ve burun deliklerini özel kasları sayesinde kapatabilirler.

Bebek için her şey ayarlanır
Yavru develer genellikle kış mevsiminde dünyaya gelirler. Anne deve, 13 aylık gebelik evresinden sonra yavrusunu dünyaya getirir. Doğum zamanı öyle ayarlanmıştır ki, yavru, çölün taze otlarla kaplandığı ve birçok su kuyusunun bulunduğu bir dönemde gelir. Yavru yaklaşık 1,5 yıl boyunca annesinin sütüne muhtaçtır. Fakat su konusundaki iktisat bu konuda da kendini göstermiştir. Süt sadece yavruyu emzirme vakitlerinde gelir. Bebek deve beş yaşına kadarki hayatını annesinin yanında geçirir. Daha sonra ise diğer “çöl gemileri”nin arasına katılıp insanlara hizmet görevini yerine getirir.
 
Üst