Dar düşünceler! Dar gö­rüşler!

Nevzatt

Well-known member
"Dünya büyük bir manevi buhran geçiriyor. Manevi te­melleri sarsılan garb cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir veba, bir taun felaketi gittik­çe yeryüzüne dağılıyor. Bu müthiş sâri illete karşı İslam cemiyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, batıl formülleriyle mi, yoksa İslâm cemiyetinin ter ü taze iman esaslarıyla mı? Büyük kafaları gaflet içinde görüyorum. İman kalesini, küfrün çürük direkle­ri tutamaz. Onun için, ben yal­nız iman üzerine mesaimi tek­sif etmiş bulunuyorum.

Risale-i Nur'u anlamıyorlar, yahut anlamak istemiyor­lar. Beni skolastik bataklığı içinde saplanmış bir medrese hocası zannediyorlar. Ben, bü­tün müsbet ilimlerle, asr-ı ha­zır fen ve felsefesiyle meşgul oldum. Bu hususta en derin meseleleri hallettim

Bana, "Sen şuna buna ni­çin sataştın?"diyorlar. Farkın­da değilim. Karşımda müt­hiş bir yangın var, alevleri gök­lere yükseliyor, içinde evladım yanıyor. O yangını söndürme­ye, imanımı kurtarmağa koşu­yorum. Yolda biri beni kös­teklemiş de ayağım ona çarp­mış, ne ehemmiyeti var? O müthiş yangın karşısında bu küçük hadise bir kıymet ifade eder mi?
Dar düşünceler! Dar gö­rüşler!

Ben cemiyetin iman selâ­meti yolunda ahiretimi de fe­da ettim. Gözümde ne cennet sevdası var, ne cehennem kor­kusu. Yirmi beş milyonluk Türk cemiyetinin imanı namı­na bir Said değil bin Said feda olsun. Kur'anımız yeryüzünde cemaatsız kalırsa Cenneti de is­temem, orası bana zindan olur. Milletimizin imanını selamette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım. Çün­kü vücudum yanarken, gön­lüm gül-gülistan olur.

Bir tek gayem vardır, o da mezara yaklaştığım bu zaman­da İslâm memleketi olan bu vatanda Bolşevik baykuşlarının seslerini işitiyoruz. Bu ses, âlem-i İslâm’ın iman esaslarını zedeliyor.

Halkı, bilhassa genç­leri imansız yaparak kendisine bağlıyor. Ben bütün varlığımla bunlarla mücadele ederek gençleri ve müslümanları ima­na davet ediyorum.

Bu mücadelem ile inşaallah Allah hu­zuruna girmek istiyorum, bü­tün faaliyetim budur. Beni bu gayemden alıkoyanlar da kor­karım ki, Bolşevikler olsun. Bu iman düşmanlarına karşı müca­dele açan dindar kuvvetlerle el ele vermek, benim için mu­kaddes bir gayedir. Beni ser­best bırakınız, elbirliğiyle, ko­münistlikle zehirlenen gençle­rin imanına, Allah'ın birliğine hizmet edeyim.

(bediüzzaman r.a.)
 
Üst