Kişi vefat ettiği zaman amel defteri kapatmayan etkenlerden biride evlattır inş.
Büyüğümüz evlilikle ilgili beyanlarda bildiriyor ki; evlilikler Allah rızası için yapılmalı, dolayısıyla bu evlilikten dünya ya gelecek olan evlatlar da Allah rızası için yetiştirilmeli. Talebin kıymeti insanın kıymetini artırır.Allah katında neye talipseniz o ölçüde değer alırsınız. Biz Rıza-i İlahiye talibiz öyle ise buna erişmek için olması gerekenin en iyisini hayatımızın her safhasında göstermeliyiz. Bunları evlat yetiştirmede, hizmet etmede, bildiklerini amel etmede diye birçok örneklerle sıralayabiliriz.
Kişi çocuk sahibi olmak istiyorsa şayet hal ve hareketlerine bu düşünce içine girmeden EN AZ 2 yıl öncesinden başlayarak dikkat etmeli. Boğazına haram lokma atmamalı, harama bakmamalı,harama yürümemeli, ilmini muhakkak amel etmeli vs vs vs.çoğaltılabilir. Çünkü çocuğun yapacağı her bir yanlış davranış, ebeveynin çarpık yaşayışının bir izdüşümüdür! Yapılan yanlışlıklardan dünyaya gelen çocukların sergilediği hatalar hem bize zarar verir, hem kendilerine, hem de buna bir nebze olsun vesile olduğumuz için haklarına girmiş oluruz. Hafizan Allah!
Fatih Sultan Mehmet'in annesi abdestsiz yere ayak basmazmış. Öyle bir anneden böyle bir evlat dünyaya gelmiş.. Eğer insanlara faydalı olacak ilmimiz yok ise, herhangi bir hayır kurumu yaptıracak (cami, okul vs) maddi gücümüz yok ise amel defterimizin kapanmaması için hayırlı evlatlar yetiştirmemiz şart. Kendimizi de bir kenara çekelim Nam-ı celili Muhammediyi tüm dünyaya duyurması için yada, duyuranlarla aynı halkada olması için hayırlı bir evlat şart. Gerek efendimiz(sav) hayatından gerekse alim zatların hayatlarından alınan örneklerle dünyadaki evladın bir besmele çekmesinin bile, Hakka yürümüş olan anne veya babanın kabir azabının kalkmasına sebep olduğunu yazılan menkıbelerle öğreniyoruz....
Eğer kazandırıyorsa aynı zamanda kaybettirebilirmi ?diye sormuşsunuz.
Biz okuduklarımızdan, bize nakledilenlerden yola çıkarak kaybedilebileceği düşüncesiyle itaat ediyoruz fakat gaybı ancak Allah bilir....
Nasıl oluyor ya ben butun ibadetlerimi yerine getirecem ama çoçuklarımdan dolayı kaybedicem enteresan veya tam tersi bu nasıl oluyor ?
Kişi hiçbir zaman ibadetleriyle cenneti kazanacağı ümidine giremez girmemelide...Büyüğümüzden dinlemiştim Rabbim kuluna soruyor..Seni fazlımlamı cennetime alayım yoksa ibadetinle mi?
-İbadetimi değerlendir ya rabbi diyor ve bakıyor ki yaptığı ibadet bir gözünün şükrünü dahi eda etmiyor. Fazlın! YA RABBİ diyor, ve bizde biliyoruz ki bir nefes almada bile iki şükür vacib. Durum böyle iken nasıl olurda kul yaptığı ibadetlerine güvenir. Kaldı ki Efendimiz (sav)bile günahsız olduğu halde günahlarına binaen günde 100 defa estağfirullah çekermiş. Hangi günahına dair bunuda bilemiyorum çünkü sonuç belli...
Ayrıca; evlat için kan bağı olması gerekmiyor, okuttuğumuz talebeler, yardımcı olduğumuz kimsesiz çocuklar da bu daire içine giriyor.
Sorunuz çok daha güzel örneklerle, daha güzel boyutlarda anlatılabilir. Benim nacizane ilmim bu kadacığını yazmama sebep oldu. Varsa tenkit edilecek durum memnuniyetle karşılarım...Selam ve dua ile...