Dünya malı, bedene tapanlara helaldir..Hz.MEVALANDAN ÖZLÜ SÖZLER

hakka_yolcu

Well-known member
Ümit, güvenlik yolunun başıdır.

Kuş seslerini öğrenen kimse, kuş olmadığı gibi aynı zamanda
kuşların düşmanı ve avcısıdır.

Dert, insana yol gösterir.

İman, namazdan daha iyidir. Çünkü namaz beş vakitte,
iman ise her zaman farzdır.

İki canlı kuşu birbirine bağlasan, dört kanatlı oldukları halde uçamazlar, çünkü ikilik mevcuttur.

Sokak köpeğine ister altın, ister yünden tasma tak,
yine sokak köpeği olmaktan kurtulamaz.

Cübbe ve sarık ile alimlik olmaz.
Alimlik, insanın zatında bulunan bir hünerdir.

Değil mi ki gönül mutfağında yemekler tabak tabak,
peki ne diye aşağılık kişilerin mutfağına kase tutacakmışım?

Hangi tohum yere ekildi de bitmedi,
ne diye insan tohumunda böyle bir şüpheye düşüyorsun?

Testi taştan korkar ama o taş çeşme oldu mu,
testiler her an ona gelmeye can atar.
Sus artık yeter! Sır perdelerini pek o kadar yırtma.
Çünkü bize, kırıkları sarıp onarmak, sırları örtmek yaraşır.

Altın aramıyorum, altın olmaya yeteneği olan bakır nerede?

Varlık peteğini ören arıdır. Arıyı vücuda getiren mum ve petek değildir. Arı biziz. Şekil sadece bizim imal ettiğimiz mumdur.

Dünya köpüktür. Allah sıfatlarıysa denize benzer.
Fakat şu cihan köpüğü, denizin arılığına, duruluğuna perdedir.

Sözün içini elde etmek için harf kabuğunu yar.
Saçlar da sevgilinin yüzünü, gözünü örter.

Burnuna sarımsak tıkamışsın, gül kokusu arıyorsun.

Biz, tulumla, küple, testilerle tatmin olmayız.
Bizi çekip ırmağınıza götürün.

Dünyaya demir atmış Karun'u, yer çekti, yuttu.
Ulular ulusu İsa'yı gökyüzü çekti, yüceltti.

Ekmek, beden hapishanesinin mimarıdır.

Gübre olup bostanın gönlüne giren pislik, yok olur gider de pislikten kurtulur, kavunun, karpuzun lezzetini arttırır.

Avlanmak istedik mi uçup gittiğimiz yer Kafdağı'dır.
Akbaba gibi leş avlamayız biz.

Bir köpeğin önüne bir çuval şeker koysan bile,
onun gönlü yine leş peşindedir.
Şekerden ne anlar o?

Allah ile birleşmek demek, senin varlığının O'nunla birleşmesi demek değildir. Senin yok olmandır.

Küfürle iman, yumurtanın akıyla sarısına benzer.
Onları ayıran bir berzah var, birbirine karışmazlar.

Köpekler gibi kızmayı bırak, arslanların gazabına bak.
Arslanların gazabını görünce de var, bir yaşına girmiş koyun gibi yavaş ol.

Din evinde haset faresi bir delik açar ama
kedinin bir miyavlaması ile ürker kaçar.

Kadınlar, aklı olanlara, gönül sahiplerine pek üstün olurlar.
Cahillere gelince, onlar, kadına üstündür.
Çünkü tabiatlarında hayvanlık vardır. Sevgi ve acımak,
insanlık vasıflarıdır. Hiddet ve şehvet ise hayvanlık vasıfları.

Mümin bir kopuza benzer. Madem ki inanan kişi feryat edip ağlamada
kopuzdur, kopuz kendisine mızrap vuran olmadıkça feryat etmez.

Madem ki, akıl babandır beden de anan, oğulsan babanın yüzüne bak.

Yeryüzü ile dağda aşk olmasaydı, gönüllerinde bir ot bile bitmezdi.

Kuş, kafeste kaldıkça başkasının buyruğu altındadır.
Kafes kırıldı da kuş uçtu mu, nerede ona geçecek buyruklar?

Bal çanağının ağzı kapalı. Sen ise, üstünü, yanını yalayıp duruyorsun. Çanağı yere çal,

İnsana bütün korku içinden gelir fakat insanın aklı daima dışarıdadır.

Dil, anlamlara bir oluktur adeta, fakat nereden sığacak oluğa deniz?

O kadar çok koşmayın, o kadar yorulmayın,
şu yerin altında çırak ne olmuşsa usta da o olmuştur.

Bir lağımın pis kokusunu koklamak,
ruhu kokuşmuş zenginlerle sohbetten yüz misli iyidir.

Sen, yeni bir çocuk doğurmadıkça, kan tatlı süt haline gelmez.

Hırsızlara, kötülere, alçaklara acımak, zayıfları kırıp geçirmektir.

Aşk, davaya benzer. Cefa çekmek de şahide.
Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki.

Tohum yerde gizlenir de, o gizlenmesi bağın,
bahçenin yeşermesine sebep olur.

Yazı yazılırken eli görmeyen kişi,
yazı kalemin oynamasıyla yazılıyor sanır.

Gül solup, gül bahçesi harap olduktan sonra
gülün kokusunu nereden duyabiliriz? Gülsuyundan!

Firavun, yüzbinlerce çocuk öldürttü, aradığıysa evinin içindeydi.
 
Üst