Buhârî’de Mâlik b. Sa’saa (ra) rivâyetiyle vârid olan meşhur Mi’rac hadîsinde, Peygamber Efendimiz (asm), Sidre-i Müntehâ’ya geldiklerinde Sidre ağacının aslından; ikisi zâhir, ikisi bâtın olmak üzere dört nehrin kaynaklandığını gördüğünü ve Hazret-i Cebrâil’e (as): “Ey Cibrîl! Bu dört nehir nedir?” diye sorduğunu; Cebrâil’in de (as): “Bâtınî nehirler Cennettedirler. Zâhirî nehirler ise, Nil ile Fırat nehirleridir!” diye cevap verdiğini beyan eder.
Aşagıdaki yazıda risale-i nurda bahsi geçen bir konu sunulmuş.Nil,Dicle,Fırat belkide dünyada umum nehirlerin bir nebze şu hakikatten pay aldıkları söylenmiş.O da şu ki ;bu nehirlerin çıktıkları daga nisbeten (mesela kurak bir memleket olan bir yerde,Nil nehrinde) düzenli akmaları,sarfiyatları- varidatları olan topragın suyuyla,yagmurla anlatılamaz denebilir.Burda bir bereket vardır.Bereketde; gaybi bir bereketin bu nehirleri cennetten beslemeleridir.Yazar tüm nehirlerin bu manadan hissesi olabilecegini belirtmiş.Yazının tamamı:
http://www.yeniasya.com.tr/2007/10/13/yazarlar/skosmene.htm
Aşagıdaki yazıda risale-i nurda bahsi geçen bir konu sunulmuş.Nil,Dicle,Fırat belkide dünyada umum nehirlerin bir nebze şu hakikatten pay aldıkları söylenmiş.O da şu ki ;bu nehirlerin çıktıkları daga nisbeten (mesela kurak bir memleket olan bir yerde,Nil nehrinde) düzenli akmaları,sarfiyatları- varidatları olan topragın suyuyla,yagmurla anlatılamaz denebilir.Burda bir bereket vardır.Bereketde; gaybi bir bereketin bu nehirleri cennetten beslemeleridir.Yazar tüm nehirlerin bu manadan hissesi olabilecegini belirtmiş.Yazının tamamı:
http://www.yeniasya.com.tr/2007/10/13/yazarlar/skosmene.htm