İlim-irfan
Well-known member
İnsanoğluna akıl veren Allah-u teala o aklın nasıl kullanılacağının bilgisini de Kur’an ve hadislerle verdi… O bilgiye müracaat ederek aklını kullanan insanlar yarın rablerinin katına alnı ak bir şekilde çıkacakken, aklını heva ve heveslerine göre kullanan insanlar da rezil bir şekilde Allah’ın huzuruna çıkacaklar…
‘’Sana gelen bilgiden sonra eğer onların keyiflerine, hevalarına uyacak olursan, o zaman, kesinlikle zalimlerden olursun.’’ Bakara-145
Demek ki bir insan, hevasının direktiflerine göre hareket ettiğinde zalimlerden olurmuş… Şimdi de zalim olanların akıbetlerine bir bakalım:
‘’ Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur." Al-i İmran-192.
İnsanlara irade veren Allah-u Teala, aklın kullanma kılavuzuna müracaat edip etmeme serbestiyeti de beraberinde vermiştir… Yani dileyen vahye başvurur dileyen heva ve hevesine… Bu bilgiler ışığında insanları iki kısma ayırmamız mümkündür… 1- Vahye göre hareket edenler. 2- heva ve hevesine göre hareket edenler.
Aklını vahye göre kullanan insanlar hayırda yarışmak için bir araya gelir ve hem karşılıklı istişare yaparlar hem de Allah için bir araya gelmenin mutluluğunu yaşarlar.
‘’… İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.’’ maide-2
Aklını heva ve hevesine göre kullanan insanlar da bir araya gelirler:
‘’ Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır… Enfal-73.
Her iki gurubun yardımlaşmak için bir araya gelmeleri tamamen Allah’ın izni ile olmuştur… Kâfirler bir araya gelmek istemişler, Allah da onlara izin vermiştir. Vermiş olduğu bu izin onları destekliyor anlamına gelmiyor…
Şeytan da Allah’tan bakın hangi konuda izin istiyor:
‘’ İblis: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver, dedi. Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.’’ Araf-14,15
Allah’ın, şeytanın talebine icabet etmesi şeytanı destekliyor anlamına gelmez tabiki… Allah kâfir olanların da isteklerine cevap verebilir… Bir ordu düşünün Müslümanlara saldırmak için hazırlık yapıyorlar… Allah dileseydi onlara iman verirdi, ya da herhangi bir sebeple engel olurdu… Ama bu tamamen bir imtihan ve her şey Allah’ın kontrolü altında cereyan ediyor.
Okuyalım:
‘’ Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı)’’ (Maide-48)
‘’Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar.’’ (Hacc.14)
‘’ (Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin. Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin. (Ali İmran-26-27)
‘’Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir.’’ Şura-49-50
(Resulüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?’’ (yunus-99)
Yukarıdaki ayetlerde de gördüğümüz gibi hayatın her alanında tek hâkimiyet Allah’ındır… Eğer bugün namlu müslümanlara çevrildiyse bu tamamen Allah’ın izni ile çevrilmiştir… Eğer o namludan kurşun çıkmışsa bu da Allahın izni ile çıkmıştır… O çıkan kurşun bir müslümana isabet etmiş ya da etmemişse bu tamamen Allah’ın dilemesiyle olmuştur.
Çünkü:
‘’ Ey iman edenler! Sizler, inkâr edenler ve yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında: "Eğer bizim yanımızda kalsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın. Allah bu kanaati onların kalplerine (kaybettikleri yakınları için onulmaz) bir hasret (yarası) olarak koydu. Canı veren de alan da Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür.(A’li İmran-156)
Evet… Bugün Ergenekoncular bir araya gelmek istemişler, Allah izin vermiş kendirine… Plan proje yapmak istemişler, Allah izin vermiş kendilerine… Birçok kimseleri öldürmek istemişler, Allah -sadece vakti dolanların öldürülmelerine- izin vermiş… Fatih camisini bombalamak istemişler, Allah ( Şimdilik ) izin vermemiştir. Hepsi bu…
Bu yazı;
‘’Allah’ın, insanların her saniyesine ve her hücresine hâkim olduğunu, yine insanların her türlü plan ve projelerinden haberdar olduğunu ve dilediği an müdahale edebileceğini, yeryüzünde sabit duran ve kımıldayan her bir canlı ve cansızdan haberdar olduğunu, eğer izni olmadığında yaprağın dahi şiddetli rüzgârda kımıldamayacağını öğretmiş ya da hatırlatmışsa’’
- bu yazı- hedefine ulaşmış demektir…
Feyzullah Birışık - 26/03/2010
‘’Sana gelen bilgiden sonra eğer onların keyiflerine, hevalarına uyacak olursan, o zaman, kesinlikle zalimlerden olursun.’’ Bakara-145
Demek ki bir insan, hevasının direktiflerine göre hareket ettiğinde zalimlerden olurmuş… Şimdi de zalim olanların akıbetlerine bir bakalım:
‘’ Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur." Al-i İmran-192.
İnsanlara irade veren Allah-u Teala, aklın kullanma kılavuzuna müracaat edip etmeme serbestiyeti de beraberinde vermiştir… Yani dileyen vahye başvurur dileyen heva ve hevesine… Bu bilgiler ışığında insanları iki kısma ayırmamız mümkündür… 1- Vahye göre hareket edenler. 2- heva ve hevesine göre hareket edenler.
Aklını vahye göre kullanan insanlar hayırda yarışmak için bir araya gelir ve hem karşılıklı istişare yaparlar hem de Allah için bir araya gelmenin mutluluğunu yaşarlar.
‘’… İyilik ve (Allah'ın yasaklarından) sakınma üzerinde yardımlaşın, günah ve düşmanlık üzerine yardımlaşmayın.’’ maide-2
Aklını heva ve hevesine göre kullanan insanlar da bir araya gelirler:
‘’ Kâfir olanlar da birbirlerinin yardımcılarıdır… Enfal-73.
Her iki gurubun yardımlaşmak için bir araya gelmeleri tamamen Allah’ın izni ile olmuştur… Kâfirler bir araya gelmek istemişler, Allah da onlara izin vermiştir. Vermiş olduğu bu izin onları destekliyor anlamına gelmiyor…
Şeytan da Allah’tan bakın hangi konuda izin istiyor:
‘’ İblis: Bana, (insanların) tekrar dirilecekleri güne kadar mühlet ver, dedi. Allah: Haydi, sen mühlet verilenlerdensin, buyurdu.’’ Araf-14,15
Allah’ın, şeytanın talebine icabet etmesi şeytanı destekliyor anlamına gelmez tabiki… Allah kâfir olanların da isteklerine cevap verebilir… Bir ordu düşünün Müslümanlara saldırmak için hazırlık yapıyorlar… Allah dileseydi onlara iman verirdi, ya da herhangi bir sebeple engel olurdu… Ama bu tamamen bir imtihan ve her şey Allah’ın kontrolü altında cereyan ediyor.
Okuyalım:
‘’ Allah dileseydi sizleri bir tek ümmet yapardı; fakat size verdiğinde (yol ve şerîatlerde) sizi denemek için (böyle yaptı)’’ (Maide-48)
‘’Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar.’’ (Hacc.14)
‘’ (Resulüm!) De ki: Mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Gerçekten sen her şeye kadirsin. Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi çıkarır, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızık verirsin. (Ali İmran-26-27)
‘’Göklerin ve yerin mülkü Allah'ındır. Dilediğini yaratır; dilediğine kız çocukları, dilediğine de erkek çocukları bahşeder. Yahut onları, hem erkek hem de kız çocukları olmak üzere çift verir. Dilediğini de kısır kılar. O, her şeyi bilendir, her şeye gücü yetendir.’’ Şura-49-50
(Resulüm!) Eğer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi. O halde sen, inanmaları için insanları zorlayacak mısın?’’ (yunus-99)
Yukarıdaki ayetlerde de gördüğümüz gibi hayatın her alanında tek hâkimiyet Allah’ındır… Eğer bugün namlu müslümanlara çevrildiyse bu tamamen Allah’ın izni ile çevrilmiştir… Eğer o namludan kurşun çıkmışsa bu da Allahın izni ile çıkmıştır… O çıkan kurşun bir müslümana isabet etmiş ya da etmemişse bu tamamen Allah’ın dilemesiyle olmuştur.
Çünkü:
‘’ Ey iman edenler! Sizler, inkâr edenler ve yeryüzünde sefere çıkan veya savaşan kardeşleri hakkında: "Eğer bizim yanımızda kalsalardı ölmezler, öldürülmezlerdi" diyenler gibi olmayın. Allah bu kanaati onların kalplerine (kaybettikleri yakınları için onulmaz) bir hasret (yarası) olarak koydu. Canı veren de alan da Allah'tır. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görür.(A’li İmran-156)
Evet… Bugün Ergenekoncular bir araya gelmek istemişler, Allah izin vermiş kendirine… Plan proje yapmak istemişler, Allah izin vermiş kendilerine… Birçok kimseleri öldürmek istemişler, Allah -sadece vakti dolanların öldürülmelerine- izin vermiş… Fatih camisini bombalamak istemişler, Allah ( Şimdilik ) izin vermemiştir. Hepsi bu…
Bu yazı;
‘’Allah’ın, insanların her saniyesine ve her hücresine hâkim olduğunu, yine insanların her türlü plan ve projelerinden haberdar olduğunu ve dilediği an müdahale edebileceğini, yeryüzünde sabit duran ve kımıldayan her bir canlı ve cansızdan haberdar olduğunu, eğer izni olmadığında yaprağın dahi şiddetli rüzgârda kımıldamayacağını öğretmiş ya da hatırlatmışsa’’
- bu yazı- hedefine ulaşmış demektir…
Feyzullah Birışık - 26/03/2010