Huseyni
Müdavim
Soru
Lisan-ı siyasette lâfz mânânın zıddıdır. Adalet külâhını, Zulüm başına geçirmiş. Hamiyet libasını, hıyanet ucuz giymiş. Cihad ve hem gazâya, bağy ismi takılmış. Esaret-i hayvanî, istibdad-ı şeytanî, hürriyet nam verilmiş. Zıdlarda emsal olmuş, suretlerde tebâdül, isimlerde tekabül, makamlarda becâyiş-i mekânî. burayı izah eder misiniz?
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
Günümüzde siyaset aleminde kavramlar ters yüz olmuş. Zıtlar yer değiştirmiş. Siyaha beyaz, beyaza siyah denilir duruma gelinmiş. Üstat bu çirkin siyasi yapıyı bu sözlerle ifade ediyor.
Adalet külâhını Zulüm başına geçirmiş: Hukuk ve adalet adı altında insanlara zulüm ediliyor. Bir takım medeni kanunlar adı altında insanlığın mizacına ve fıtratına uygun olmayan sistemler ve kanunlar insanlığa zorla tatbik ediliyor. Şeriatın caydırıcı ve hakkaniyetli ceza hukukunu kaldırıp yerine günah ve haramları serbest bırakan hatta teşvik eden kanunların vazı ve bunun da adalet saraylarında icrası, meseleye işaret eder.
Hamiyet libasını, hıyanet ucuz giymiş: Hamiyet; din ve millet gibi önemli değerleri koruma ve bunlara hizmet etme duygusuna denir. Şimdilerde ise hain ve sapkın insanlar dine ve millete hizmet ediyorum, gayret ediyorum diyerek ırkçılık ve ulusalcılık adı altında dine ve millete hıyanet ediyorlar. Vatanın ve milletin birliğine ciddi zararlar veriyorlar. Bugün millet adına işlenen cinayet ve çirkinlikler hamiyet değil, hıyanettir.
Cihad ve hem gazâya, bağy ismi takılmış: Batı medeniyeti sömürü ve gasp üzerine kurduğu ekonomik düzeninin önündeki engelleri hep farklı isimlerle yad etmiştir. Mesela Anadolu’yu işgal eden emperyalist güçler karşında din ve vatan için direnişe geçen Türk milletinin cihat ve gazasını isyan ve eşkıyalık olarak ilan etmiştir. Dünyanın bir çok yerinde, kendi vatanını savunan ve hakimiyeti için mücadele eden toplumları terörist ve eşkıya göstererek siyasi propaganda yapıyor.
Bu geniş dairede böyle olduğu gibi, İslam toplumlarında da cunta yönetimleri İslam için çalışan, gayret eden ve cihat yapan Müslümanları gerici, irticacı, asi, hatta terörist gibi yaftalarla yaftalıyorlar. Cihat sadece silah ve kavga ile olmaz; ilim, irfan, tebliğ gibi vasıtalar ile de olur. İşte İslam memleketlerinde batı kalıntısı olan rejimler, dinsizliğe karşı yapılan müspet imani hizmetleri hep tehlike ve başka isimler ile anmıştır.
Sivil asker, masum zalim ayrımını yapmadan bomba patlatarak cihat yapıyorum diyen sapkın guruplara terörist denilmesi mutabıktır. Üstadın bu sözleri kesinlikle teröristlerin terörü için kullanılamaz.
Esaret-i hayvanî, istibdad-ı şeytanî, hürriyet nam verilmiş: Hayvani hislerin ve şeytani telkinlerin serbestçe işlenmesi ve önünün açılmasına özgürlük adı verilmiş. Allah’a kul olmak ve ibadetin gereğini yapmaya da esaret denilmiştir.
Zıdlarda emsal olmuş, suretlerde tebâdül, isimlerde tekabül, makamlarda becâyiş-i mekânî: Bir birine zıt olan şeyler, bir birine emsal ve örnek olarak gösterilmiş. Beyaz, konu olarak anlatılırken, siyah örnek olarak verilmiş. Suretler ve görünüşler bir birinin yerine geçmiş, cihat ile terör gibi. İsimler karşı karşıya getirilmiş ve makamlar yer değiştirmiş. Adaletin makamına zulüm oturmuş ve adalet diye anılır olmuş.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör
Lisan-ı siyasette lâfz mânânın zıddıdır. Adalet külâhını, Zulüm başına geçirmiş. Hamiyet libasını, hıyanet ucuz giymiş. Cihad ve hem gazâya, bağy ismi takılmış. Esaret-i hayvanî, istibdad-ı şeytanî, hürriyet nam verilmiş. Zıdlarda emsal olmuş, suretlerde tebâdül, isimlerde tekabül, makamlarda becâyiş-i mekânî. burayı izah eder misiniz?
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
Günümüzde siyaset aleminde kavramlar ters yüz olmuş. Zıtlar yer değiştirmiş. Siyaha beyaz, beyaza siyah denilir duruma gelinmiş. Üstat bu çirkin siyasi yapıyı bu sözlerle ifade ediyor.
Adalet külâhını Zulüm başına geçirmiş: Hukuk ve adalet adı altında insanlara zulüm ediliyor. Bir takım medeni kanunlar adı altında insanlığın mizacına ve fıtratına uygun olmayan sistemler ve kanunlar insanlığa zorla tatbik ediliyor. Şeriatın caydırıcı ve hakkaniyetli ceza hukukunu kaldırıp yerine günah ve haramları serbest bırakan hatta teşvik eden kanunların vazı ve bunun da adalet saraylarında icrası, meseleye işaret eder.
Hamiyet libasını, hıyanet ucuz giymiş: Hamiyet; din ve millet gibi önemli değerleri koruma ve bunlara hizmet etme duygusuna denir. Şimdilerde ise hain ve sapkın insanlar dine ve millete hizmet ediyorum, gayret ediyorum diyerek ırkçılık ve ulusalcılık adı altında dine ve millete hıyanet ediyorlar. Vatanın ve milletin birliğine ciddi zararlar veriyorlar. Bugün millet adına işlenen cinayet ve çirkinlikler hamiyet değil, hıyanettir.
Cihad ve hem gazâya, bağy ismi takılmış: Batı medeniyeti sömürü ve gasp üzerine kurduğu ekonomik düzeninin önündeki engelleri hep farklı isimlerle yad etmiştir. Mesela Anadolu’yu işgal eden emperyalist güçler karşında din ve vatan için direnişe geçen Türk milletinin cihat ve gazasını isyan ve eşkıyalık olarak ilan etmiştir. Dünyanın bir çok yerinde, kendi vatanını savunan ve hakimiyeti için mücadele eden toplumları terörist ve eşkıya göstererek siyasi propaganda yapıyor.
Bu geniş dairede böyle olduğu gibi, İslam toplumlarında da cunta yönetimleri İslam için çalışan, gayret eden ve cihat yapan Müslümanları gerici, irticacı, asi, hatta terörist gibi yaftalarla yaftalıyorlar. Cihat sadece silah ve kavga ile olmaz; ilim, irfan, tebliğ gibi vasıtalar ile de olur. İşte İslam memleketlerinde batı kalıntısı olan rejimler, dinsizliğe karşı yapılan müspet imani hizmetleri hep tehlike ve başka isimler ile anmıştır.
Sivil asker, masum zalim ayrımını yapmadan bomba patlatarak cihat yapıyorum diyen sapkın guruplara terörist denilmesi mutabıktır. Üstadın bu sözleri kesinlikle teröristlerin terörü için kullanılamaz.
Esaret-i hayvanî, istibdad-ı şeytanî, hürriyet nam verilmiş: Hayvani hislerin ve şeytani telkinlerin serbestçe işlenmesi ve önünün açılmasına özgürlük adı verilmiş. Allah’a kul olmak ve ibadetin gereğini yapmaya da esaret denilmiştir.
Zıdlarda emsal olmuş, suretlerde tebâdül, isimlerde tekabül, makamlarda becâyiş-i mekânî: Bir birine zıt olan şeyler, bir birine emsal ve örnek olarak gösterilmiş. Beyaz, konu olarak anlatılırken, siyah örnek olarak verilmiş. Suretler ve görünüşler bir birinin yerine geçmiş, cihat ile terör gibi. İsimler karşı karşıya getirilmiş ve makamlar yer değiştirmiş. Adaletin makamına zulüm oturmuş ve adalet diye anılır olmuş.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör