ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Gözümüzün önündeki mertekler, çok fena batar oldu!
Çok değiştik biz…
Eskisi gibi değiliz artık…
Samimi sohbetler, çıkarsız ilişkiler, Allah için sevmeler…
Birbirimizi görünce ve ayrılırken selamun aleykümler, musafaha etmeler…
Salonlarımızda kocaman gösterişsiz kitaplıklar, okunası kitaplar, tefsirler…
Köşede bir rahle, yanında seccade, yerde minderler…
Birbirinini görünce Allah’ı hatırlayanlar, ayrılırken asr suresini okuyanlar…
Namahremden sakınmalar, haremlik selamlıklar, onurlu utangaçlıklar…
Büyük başörtüleri, boydan uzun elbiseler, geniş pardesüler…
Alınmamış kaşlar, kibirsiz bakışlar, tavizsiz haller…
Diplomasız olsa da dopdolu beyinler, ilmi dışına sirayet eden hanımefendiler…
Danışılası şahsiyetler, dinlenesi sesler, ağlanası omuzlar…
Hayata, islamın çerçevesinden bakan gözler, ufku geniş, masivadan sıyrılmış yürekler…
Her işini Allah ve Rasulüne soran müminler, mümineler…
Sonra ne olduysa oldu işte…
Girişte merhabalar, çıkışta by by lar, sıkıntılı hallerde Oh my god! lar…
Sıkma baş eşarplar, çekici pardesüler, tesettüre yön veren, Tekbirden yeni trendler…
Yay misali kaşlar, hafif bir allık, gözde rimeller, janjanlı takılar…
Tatilde Capris otel, açık menü kahvaltılar, lüx havuzlar, haşemalar, tesettürlü(!) mayolar…
Markalı koltuklar, ışıltılı mobilyalar, boncuklu perdeler, yemek masasında pullu örtüler…
Fix menü iftar sofraları, nefse ram edilmiş Ramazanlar…
Karma sohbetler, tokalaşmalar, “Ne olacak canım”lar…
Fetvalar içinden, zor bela bulunup aralanan ve zamanla kırılan kapılar…
Gitar kursunda çocuklar, elzem(!) müzik dersleri, hit şarkılar, konserde alkışlar…
Kızlara erkek, erkeklere kız arkadaşlar, islami flörtler, “my darling”ler…
Ünlü restaurantlarda kabul günleri, karidesler, havyarlar…
Alabildiğine modern (!) ve feminist mümine hanımlar, içi boş diplomalar…
Artık koca parası yemeyenler, kariyer yapanlar, çok çocuk istemeyenler…
Kalori hesapları, formda vücutlar, fitnes salonlarında mütedeyyin anneler…
Hem hatip, hem beyaz, yumuşacık hocalardan, kimseyi üzmeyecek fetvalar…
Rafların gerisinde, Buhari, Mevdudi, Seyyid kutuplar…
Nur yüklü cemaatler, değişen dünya, ılımlı islam, hoşgörülü diyaloglar…
Devlet Erkânı da bizden zaten, içimiz çok rahat!
Tefsir sohbetlerinden, parti toplantılarına kayan, seküler kafalı mümin kocalar…
Durumdan rahatsız olanlara çıkışmalar, “Sen daha orada mısın?”lar…
Nefisle barışık bahaneler, çünkü-ler, için-ler, ama-lar…
Her halimiz anlayana çok şey anlatır,
Gözümüzde dünya, kalbimizde dünya, elde var sıfır…
Cahide Sultan