Deniliyor ki rahman öyle bir nîmet verendir ki, onun vereceği nimetlerin başkası tarafından verilmesi düşünülemez.
Bu sebeple rahman ismi mahlukata verilemez. Rahim ise öyle bir nîmet verendir ki onun vereceği nîmetin benzeri başkaları tarafından da gelebilir. Bu sebeple rahim adı kullara da verilebilir.
§ "Alemîn tâbirine gelince; bu da Cenab'ı Hakkın varlığına, birliğine delâlet ve şehadet eden, onu bilip tasdik etmeğe vesile olan varlıklardan, mahlûkattan ibarettir ki her birine bir âlem denir.
Bunlar; gökler âlemi, yer âlemi, hayvanlar âlemi, bitkiler âlemi, ruhlar âlemi, dünya âlemi, âhiret âlime gibi nevîlere ayrılmıştır. Bir rivayete göre on sekiz bin âlem vardır. Bizim dünyamız ise bu alemlerden yalnız biridir.
Bütün âlemler birer mahluktur. Bütün bunların yaratıcısı Cenâb-ı Haktan başkası değildir. Bütün âlemler, O Yüce Yaratıcının varlığına, kuvvet ve büyüklüğüne birer parlak delildir.
§ "Yevmiddin", ceza günü, âhiret günü korku ve saygı âlemi demektir ki, o günde bütün tasarruflar, bütün mükâfat ve cezalar Allah'a ait olup onun hâkimiyet ve iradesinin zıddına hareket edecek bir kuvvet bulunamaz.
§ "İbâdet"; Allah'ın emrine tam manasıyla boyun eğmek ve itaat etmek demektir. Hak Teâlâya karşı gösterilecek alçak gönüllülüğün, boyun eğme ve itaatin son derecesidir.
§ "İstiane" de yardım istemektir, ibâdet ve iteat hususunda ve diğer işlerde Cenâb-ı Hakkın lütuf ve yardımına sığınmaktır.
§ "Nîmet", halin iyiliği ve nefsin lezzet aldığı şey demektir. Bizim için istenilmeye en lâyık olan nîmet ise, Allah'ın rızâsına kavuşmak ve salih, seçkin kulların yollarına girebilmek, Allah'ın gazabına uğramış, sapıklıklar içinde kalmış, kötü ruhlu kimselerin yollarından uzak kalmaktır.
§ "Hidâyet"; insanı İstenilen şeye kavuşturacak olan bir nesneye delâlet ve yardım etmek demektir. Bu bir hayırlı rehberlikten ibarettir. Hidâyet edene hadi, hidayet bulana da mühtedi denir. İhtida da doğru yolu bulmak demektir, İslâmiyet e kavuşmak gibi.