Konuya cevap cer

§ "Dala!" = dalâlet de helak olmak, kaybolmak, doğru yoldan çıkmak, İnsanı İstediği şeye ulaştıracak olan nesnenin yok olması ve istenen şeye kavuştu ram ayacak olan bir yola girmek demektir. İslâmiyetten ayrılmak gibi. 


Dalâlete düşene dâl, dalâlete düşürene de mudili, dalâlete düşürmeğe, azdırmağa da idlâl denir.


§ "Tariki müstakim" İse doğru yoldur, İnsanı dünyada ve âhirette selâmet ve saadete kavuşturacak olan her hangi bir şey demektir. Bu itibar ile Kur'an'ı Kerîm'e, İslâm dinine, sünnet ile camaate ve cennete girmeye hak edenlerin yoluna sıratı müstakim denmiştir.


İşte Fatiha sûre-i celilesi, bizlere bu hususlardaki vazifelerimizi telkin ve ilham ediyor. Buyurulmuş oluyor ki:


"Ey insanlar!, uyanınız, şu sonsuz kâinatın yaratıcısının büyüklüğünü düşününüz. O, ne büyük bir yaratıcıdır, ne muazzam bir besleyicidir.


Bütün mahlukatı için ne kadar rahmet ve merhameti vardır. Bütün âlemlerin müstakil sahibi ve hâkimi yalnız odur.


Artık -Yarabbi! yalnız sana ibâdet ederiz. Yalnız senden lütuf ve ihsan bekleriz- diyerek kulluğumuzu arzederiz. Doğru yola gitmenizi muhterem kulların izlerini takibe muvaffakiyetinizi O Kerem sahibi Yaratıcıdan niyaz ediniz. 


Küfür ve isyan ile doğru yolu kaybetmiş, dalâlet içinde kalmış, insanlık için bir fitne, korkunç bir belâ mahiyetinde bulunmuş, dinsiz, ahlâksız, sapık kimselere uymaktan, onların iğfallerine kapılmaktan emin olmanızı da O rahmet ve ihsanı sonsuz olan kerem sahibi ve merhametli mabudunuzdan istemeye devam ediniz. 


Ey insan toplulukları! Sizin için bundan başka selâmet ve saadet yolu yoktur."


Evet... Fatiha Sûre-i celilesi İşte bizleri böyle bir uyanışa, bir yalvarış ve yakarışa ve bir yükselişe davet edip durmaktadır.


Ey âlemlerin Rabbi!.. 


Biz âciz kullarının bu husustaki niyaz ve istirhamımızı lütfen kabul buyur. Peygamberlerin efendisinin hürmetine duamızı kabul buyur. 


Âmin!




Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst