Huseyni
Müdavim
Mine Hanım: “Müfritane irtibat nedir? Ne kazandırır? Ölçüsü ne olmalıdır?”
Müfritane irtibat, iman ve hizmet ehlinin birbirleri arasında sırf Allah için kurmaları gereken, ön görülen, teşvik edilen bağdır ve köprüdür. İman ehline uzatılan eldir, hizmet ehline verilen selâmdır, sorulan hal ve hatırdır. Allah için kalpten kalbe akan sevgi selidir.
Hiçbir şeyin ifratı meşrû olmadığı halde, irtibatta ifrat iman hizmetinin icrası ve selâmeti için, iman kardeşliğinin bekâsı için tavsiye edilmiştir.
Müfritane irtibatta ölçü “Allah için olmak” olmalıdır. Yani ehl-i imanla ve ehl-i hizmetle irtibatı Allah için sağlamalı, Allah için irtibatı sıklaştırmalı ve müfritane hale getirmeli ve Allah için irtibatı kesici ve gönül kırıcı davranışlara girmemelidir.
Bediüzzaman der ki: “Madem bu zamanda her şeyin fevkinde hizmet-i imaniye bir kudsî vazifedir; hem kemmiyet, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti azdır; hem muvakkat ve mütehavvil siyaset daireleri ebedî, daimî, sabit hizmet-i imaniyeye nisbeten ehemmiyetsizdir, mikyas olmaz. Risâle-i Nur’un talimatı dairesinde bize bahşettiği feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Haddimden fazla fevkalâde hüsn-ü zan ile müfritane âlî makam vermek yerine, fevkalâde sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlâs lâzımdır. Onda terakki etmeliyiz.”1
İrtibatı hiç şüphesiz sevgi besliyor. Sevgiyi de iman besliyor. Başka bir ifadeyle iman sevgiyi, sevgi de irtibatı mecbur kılıyor. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Ruhum kudret elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mânâda iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”2
Birbirini Allah için sevenler, Allah için irtibatını, selâm ve sabahını kesmeyenler, Allah için birbirinin hal ve hatırını sıkça soranlar için Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz rahmeti vardır. Müjdelerle dolu hadislerden sadece bir kaçını buraya alalım:
-“Allah Teâlâ kıyamet günü şöyle buyurur: ‘Benim için birbirini sevenler neredeler? Himayemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı bu günde, ben onları Arşımın gölgesinde barındıracağım.”3
-“Aziz ve Celil olan Yüce Allah buyuruyor ki: “Benim için birbirini sevenler yok mu? Onlar için Peygamberlerin ve şehitlerin imreneceği nurdan kürsüler vardır.”4
-“Allah Teâlâ buyurdu ki: “Benim için birbirini sevenler, benim için toplananlar, benim için birbirini ziyaret edenler, benim için birbirine ihsan edenler üzerine muhabbetim ve sevgim vacip oldu.”5
-Bir diğer hadiste Allah için bir araya gelenlerin, Allah için dağılanların ve birbirlerini Allah için sevenlerin, Allah’ın himayesinden başka hiçbir barınağın bulunmadığı mahşer gününde Allah’ın arşının gölgesinde barınan yedi sınıf insandan olacakları müjdelenmiştir.6
Anlaşılıyor ki, mü’minler Allah için birbirlerini sevmekle ve sevgi bağlarını güçlendirmekle mükelleftirler. Bu mükellefiyeti Bediüzzaman Hazretleri “müfritane irtibat” sözüyle ifade ediyor.
İman hizmetinde ve hizmet yolunda müfritane irtibatta nefis ve çıkar ilişkisi yoktur.
Geçicilik yoktur.
Başkasını dışlamak yoktur.
Başkasını kınamak ve küçümsemek yoktur.
Müfritane irtibat fedaileri arasında kurulan sevgi ve hürmet sırf Allah içindir ve daimîdir.
Müfritane irtibat hizmet ehline şevk kazandırır,
hayra ve hizmete teşvik eder,
huzur ve mutluluk verir,
güç ve kuvvet verir.
Allah’ın rızasını kazanmaya,
mahşerde Allah’ın arşı altında himaye görmeye
ve Cennete ulaşmaya vesiledir.
DİPNOTLAR:
1. Emirdağ Lâhikası, s. 66.
2. Müslim, Îmân, 93; Tirmizi, S. Kıyame, 56.
3. Rıyazu’s-Salihin, s. 288.
4. Rıyazu’s-Salihin, s. 290.
5. Rıyazu’s-Salihin, s. 291.
6. Rıyazu’s-Salihin, s. 288.
Müfritane irtibat, iman ve hizmet ehlinin birbirleri arasında sırf Allah için kurmaları gereken, ön görülen, teşvik edilen bağdır ve köprüdür. İman ehline uzatılan eldir, hizmet ehline verilen selâmdır, sorulan hal ve hatırdır. Allah için kalpten kalbe akan sevgi selidir.
Hiçbir şeyin ifratı meşrû olmadığı halde, irtibatta ifrat iman hizmetinin icrası ve selâmeti için, iman kardeşliğinin bekâsı için tavsiye edilmiştir.
Müfritane irtibatta ölçü “Allah için olmak” olmalıdır. Yani ehl-i imanla ve ehl-i hizmetle irtibatı Allah için sağlamalı, Allah için irtibatı sıklaştırmalı ve müfritane hale getirmeli ve Allah için irtibatı kesici ve gönül kırıcı davranışlara girmemelidir.
Bediüzzaman der ki: “Madem bu zamanda her şeyin fevkinde hizmet-i imaniye bir kudsî vazifedir; hem kemmiyet, keyfiyete nisbeten ehemmiyeti azdır; hem muvakkat ve mütehavvil siyaset daireleri ebedî, daimî, sabit hizmet-i imaniyeye nisbeten ehemmiyetsizdir, mikyas olmaz. Risâle-i Nur’un talimatı dairesinde bize bahşettiği feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Haddimden fazla fevkalâde hüsn-ü zan ile müfritane âlî makam vermek yerine, fevkalâde sadakat ve sebat ve müfritane irtibat ve ihlâs lâzımdır. Onda terakki etmeliyiz.”1
İrtibatı hiç şüphesiz sevgi besliyor. Sevgiyi de iman besliyor. Başka bir ifadeyle iman sevgiyi, sevgi de irtibatı mecbur kılıyor. Peygamber Efendimiz (asm) buyuruyor ki: “Ruhum kudret elinde bulunan Allah’a yemin olsun ki, iman etmedikçe Cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de gerçek mânâda iman etmiş olmazsınız. Size yaptığınız takdirde birbirinizi seveceğiniz bir şey söyleyeyim mi? Aranızda selâmı yayınız.”2
Birbirini Allah için sevenler, Allah için irtibatını, selâm ve sabahını kesmeyenler, Allah için birbirinin hal ve hatırını sıkça soranlar için Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz rahmeti vardır. Müjdelerle dolu hadislerden sadece bir kaçını buraya alalım:
-“Allah Teâlâ kıyamet günü şöyle buyurur: ‘Benim için birbirini sevenler neredeler? Himayemden başka hiçbir gölgenin bulunmadığı bu günde, ben onları Arşımın gölgesinde barındıracağım.”3
-“Aziz ve Celil olan Yüce Allah buyuruyor ki: “Benim için birbirini sevenler yok mu? Onlar için Peygamberlerin ve şehitlerin imreneceği nurdan kürsüler vardır.”4
-“Allah Teâlâ buyurdu ki: “Benim için birbirini sevenler, benim için toplananlar, benim için birbirini ziyaret edenler, benim için birbirine ihsan edenler üzerine muhabbetim ve sevgim vacip oldu.”5
-Bir diğer hadiste Allah için bir araya gelenlerin, Allah için dağılanların ve birbirlerini Allah için sevenlerin, Allah’ın himayesinden başka hiçbir barınağın bulunmadığı mahşer gününde Allah’ın arşının gölgesinde barınan yedi sınıf insandan olacakları müjdelenmiştir.6
Anlaşılıyor ki, mü’minler Allah için birbirlerini sevmekle ve sevgi bağlarını güçlendirmekle mükelleftirler. Bu mükellefiyeti Bediüzzaman Hazretleri “müfritane irtibat” sözüyle ifade ediyor.
İman hizmetinde ve hizmet yolunda müfritane irtibatta nefis ve çıkar ilişkisi yoktur.
Geçicilik yoktur.
Başkasını dışlamak yoktur.
Başkasını kınamak ve küçümsemek yoktur.
Müfritane irtibat fedaileri arasında kurulan sevgi ve hürmet sırf Allah içindir ve daimîdir.
Müfritane irtibat hizmet ehline şevk kazandırır,
hayra ve hizmete teşvik eder,
huzur ve mutluluk verir,
güç ve kuvvet verir.
Allah’ın rızasını kazanmaya,
mahşerde Allah’ın arşı altında himaye görmeye
ve Cennete ulaşmaya vesiledir.
DİPNOTLAR:
1. Emirdağ Lâhikası, s. 66.
2. Müslim, Îmân, 93; Tirmizi, S. Kıyame, 56.
3. Rıyazu’s-Salihin, s. 288.
4. Rıyazu’s-Salihin, s. 290.
5. Rıyazu’s-Salihin, s. 291.
6. Rıyazu’s-Salihin, s. 288.
Süleyman KÖSMENE
22.05.2009
Yeniasya
22.05.2009
Yeniasya