Konuya cevap cer

Ramazan'ın sonunda orucu açma (el-fıtr) veya insan olarak yaratılma  (el-fıtra) sadakası hicretin ikinci yılında oruç ile beraber farz (veya  vacip) kılınmış bir ibâdettir ve zekâttan farklı olarak mal üzerine  değil, kişi başına yüklenmiştir. Abdullah b. Ömer'den rivâyet edilen bir  hadîse göre Hz. Peygamber (s.a.) Ramazan'dan çıkış sadakasını hurmadan  bir sâ' veya arpadan bir sâ' miktarı olmak üzere, her Müslüman hür,  köle, erkek ve kadına farz kılmıştır. Mâlik, Şâfiî ve Ahmed'e göre fıtır  sadakası hadîste geçen lâfız ve mânâya uygun olarak farzdır. Hanefîlere  göre ise hadîsin delâleti kat'î olmadığı için vacîbdir.  


Bu  sadakanın hikmeti, bir yandan oruç ibâdetini yapmış Müslümanlardan sâdır  olması muhtemel kusurları telâfî etmek, diğer yandan bir sevinç ve  bayram gününde fakirleri anmak, onları günlük ihtiyaçlarından  kurtarmaktır. 


Zikri geçen hadîsin başka rivâyetlerinde "küçük,  büyük, fakir, zengin" ifadeleri de yer aldığından bu mâli ibâdet,  zekâttan farklılık arzetmektedir: 


a) Ebû Hanife'ye göre kadına  -kocası olsun olmasın- bizzat vâcibdir. Diğer üç imâma göre kadın namına  kocası öder; çünkü "bakmakla mükellef olduklarınız namına ödeyin"  hadîsi vardır. 


b) Çocuğun malı varsa velisi onun namına öder;  yoksa nafakasını temin eden bizzat öder. İmam Muhammed'e göre çocuğun  malı olsa bile babası öder. 


c) Hanefîlere göre bu sadakanın  vâcib olabilmesi için kişinin nisâba malik olması gerekir, çünkü  sadakayı zengin verir; diğer üç imâma göre hadîsler bu şarta mânidir,  bayram günü 24 saatlik yiyeceği olan aile bunun fazlasından fıtır  sadakası verecektir. 


Buğday ve kuru üzüm dışında kalanlardan  verilecek miktarın bir sâ' (buğdaya göre 2176 gr.) olduğunda ittifak  vardır. Hanefîlere göre buğdaydan yarım sâ' verilecektir. Medîne'de  buğday nâdir olduğu için arpa ve hurma üzerindeki kesinlik buğdayda  hâsıl olmamış, her müctehid kendi ölçülerine göre sağlam gördüğü  rivâyete dayanmıştır.  


Cumhura göre hadîslerde geçen hurma,  arpa, kuru üzüm, buğday, peynir vb. maddeler, "bunlardan başkasından  verilmez" gibi bir sınırlama maksadıyla değil, o zamanın temel gıda  maddeleri olduğu için zikredilmiştir. Bu sebeple bir memleketin temel  gıda maddesi ne ise o esas alınabilir ve buğdaydan 2176 gram miktarını  alan bir kap o madde ile doldurulup verilir; veya bu miktar tartılarak  karşılığı hesaplanır ve para olarak verilir. Tartı ve ölçü bulunmayan  yerlerde dört koçam (müdd: iki elin birleştiği avuç) miktarı verilir. 


Ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın ilan ettiği miktarlara uymak en kestirme yoldur           Hayrettin KARAMAN


Peygamber Efendimiz a.s.v.'ın kabri nerededir? (Sadece şehir adını küçük harfler ile giriniz)
Üst