Gençlere Tavsiyeler

kayýp_gül

Well-known member
GENÇLERE TAVSİYELER

Kız-erkek bütün gençlerimize, özellikle de Müslüman'ım diyen, hele hele asıl İslam Kur'ân İslâmi üzerinde olduğunu söyleyen veya böyle olmayı isteyen gençlerimize aşağıdaki tavsiyeleri yapmakta yarar gördük. Vaktiyle kendimiz de gençken bu halleri yaşadığımızdan, istiyoruz ki bizim yaptığımız hataları, yanlışları gençlerimiz yapmasınlar. Ve istiyoruz ki bizim vardığımız doğru sonuçları onlar, bizim kadar çok vakit harcayarak ve çok yanlışlar yaparak öğrenmesinler, daha çabuk olarak ve daha çok doğruyu daha kısa zamanda nefislerindekilerle değiştirsinler.

YAPMAMIZ VE KAÇINMAMIZ GEREKEN ŞEYLER

Unutmayınız ki "Her bilenden fazla bilen" bulunmaktadır. Bilmediklerinizi öğrenmek için araştırınız. Başkalarına sorunuz. Değişik görüşler arasından muhakeme yaparak en doğrusuna sahip olmaya çalışınız. Bunun yolu MEŞVERET'tir ki, Türkçede buna biz DANIŞMA diyoruz. Danışınız insanlara ki öğrenebilesiniz başka bilenlerin de neler bildiklerini.. Katınız aklınıza başka akıllıların da akıllarının ürünlerini ve zenginleştiriniz akıllarınızı.. Ancak Müslüman da olsa kimsenin sözlerini mutlak doğrular olarak kabul etmeyip, ancak Kur'ân'la karşılaştırarak doğruluklarından emin olduktan sonra bunları kabulleniniz. Unutmayınız ki bir konuda doğruyu söyleyen bir başka konuda yanılabilir siz de yanılmayınız. Hiç hata yapmayan yalnızca Allah'tır.

Yanlışlardan müstağni olan yalnızca Allah'tır. Yanlış yapmaktan korkmayınız. Geçmişte yaptığınız yanlışları büyüterek yeni yanlışlara düşmeyiniz. Bunun yerine doğruya ulaştığınız için şükrediniz. Sapabilir korkusuyla aklınızı durdurmayınız ve geçmişteki yanlışların özgüveninizi yok etmesine imkân bırakmayınız.

Doğruları yalnız ben biliyorum ve benim bildiklerim mutlak doğrulardır demenin yalnızca AlIah'a mahsus olduğunu hiç aklınızdan çıkarmayınız. Ama Allah'ın birliği ve doğruları yılmaz bir azimle öğrenmekten ve hayatınıza geçirmekten geri durmayınız. İnsanların kimliklerine değil, söylediklerinin ne olduğuna bakınız. Söylenen doğruları alınız, işittiğiniz kim olursa olsun. Önemli olan budur ve size lazım olan öncelikle doğrulardır, bunları söyleyenler değil. Doğruları hemen kayıp eşyanız gibi sahipleniniz. Yitiğinize sahiplenebilmenin yolu ise yitiğinizi(bilmediğiniz doğruları) gereğince tanımaktır. Tanımıyorsanız sahip çıkmanız mümkün olmaz yitiğinize..

Bütün bunları yaparken yalnızca Allah için yapınız. Zira Allah için yapılan şeyler ecir getiricidir. Unutmayınız.

'İnsanların levmi(çekiştirmesi)'nden korkmayınız. Korkulmaya Allah daha layıktır. Bu sebeple fıtri olan korkunuzu Allah'tan korkarak karşılayınız. Göreceksiniz ne polisten, ne çevrenizden, ne de kamuoyundan korkmanıza gerek kalmayacaktır. Zira korkuların en gereklisi ve insana haysiyet kazandıranı Allah Korkusu(Takva)dır. Sair korkular ise insan kişiliğini küçültücüdür. Küçültücü değil, yüceltici korkudan korkunuz. Hem doyum sağlayacaksınız hem de kimliğiniz gelişip oluşacaktır.

İnsanlarla ilişkilerinizde karşınızdakini sayınız ki onların da sizi saymasına yol açasınız. İnsanları, insan yerine koyunuz ki, Allah yarattığı her insanı insan olarak yaratmıştır ve insan saymıştır. Sizler de Müslümanlar olarak Allah'ın insan saydıklarına insan değeri veriniz. Bu, onlardaki yanlışlara değer vermek demek değildir. Yanlışlarını söylemeniz onları insan saymamak demek değildir, unutmayınız. Küçük olun büyük olun yalnızca doğrulara sahip çıkmaya bakın.

Terbiyeli olunuz. Oturmanızdan konuşmanıza kadar her hususta İslâm'ın terbiye ettiği biri olduğumuz görülüp, anlaşılsın. Bu hayatî bir ihtiyaçtır, İslâm açısından. Terbiyeli olmak miskin olmak, kim ne derse kabul etmek ve başüstü etmek demek değildir. Sakin sakin konuşmak ve bildiğiniz doğruları muhatabınıza nazik ve kendine güvenen bir tavırla söylemeniz terbiyesizlik değildir, İslâm terbiyesinin gereğidir.
 
Üst