ABDULLAH4
Forum Yöneticisi
Halid Rebbi anlatıyor:
- Bir gün büyük bir mecliste idim. Yanımdakiler bir adamı çekiştirmeye başladılar. Kendilerine engel oldum. Bunun üzerine o adamı bırakıp başka bir adamı dillerine dolamaya başladılar. Bir süre sonra da ilk adama döndüklerinde bir konuda ben de onların dedikodularına katıldım.
O gece yatınca şöyle bir rüya gördüm. Uzun boylu ve kara yüzlü bir adam yanıma geldi. Elindeki bir tabakta bir parça domuz eti vardı.
Bana “bunu ye” dedi.
Kendisine “ domuz eti mi yiyeceğim? Vallahi, yemem onu” dedim.
Bunun üzerine adam beni ağır bir dille azarlayarak “ama bundan daha kötüsünü yedin” dedi ve arkasından o domuz etini ağzıma tıkamaya başladı. O arada uyanıverdim.
Vallahi, otuz veya kırk güne kadar ağzıma koyduğum her lokmada o etin pis kokusunu duymuştum.
- Bir gün büyük bir mecliste idim. Yanımdakiler bir adamı çekiştirmeye başladılar. Kendilerine engel oldum. Bunun üzerine o adamı bırakıp başka bir adamı dillerine dolamaya başladılar. Bir süre sonra da ilk adama döndüklerinde bir konuda ben de onların dedikodularına katıldım.
O gece yatınca şöyle bir rüya gördüm. Uzun boylu ve kara yüzlü bir adam yanıma geldi. Elindeki bir tabakta bir parça domuz eti vardı.
Bana “bunu ye” dedi.
Kendisine “ domuz eti mi yiyeceğim? Vallahi, yemem onu” dedim.
Bunun üzerine adam beni ağır bir dille azarlayarak “ama bundan daha kötüsünü yedin” dedi ve arkasından o domuz etini ağzıma tıkamaya başladı. O arada uyanıverdim.
Vallahi, otuz veya kırk güne kadar ağzıma koyduğum her lokmada o etin pis kokusunu duymuştum.