Hem o şuur-u imanı ve intisap ve münasebet ve alâkadarlık ve uhuvvet vasıtasıyla bütün dostlarımın
-ki hayatımı ve bekamı maalmemnuniye onların saadetleri için feda ediyorum -onların mesuliyetleri ile hadsiz bir saadet kendimde hissedebilir gördüm.
-ki hayatımı ve bekamı maalmemnuniye onların saadetleri için feda ediyorum -onların mesuliyetleri ile hadsiz bir saadet kendimde hissedebilir gördüm.
Çünkü, bir samimi dostun saadetiyle şefkatli dostu dahi saadetlenir ve lezzetlenir.
Şu halde Bâki-i Zülkemâlin bekası ve varlığıyla, başta Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm ve âl ve ashabı olarak, umum sâdâtım ve ahbabım olan enbiya ve evliya ve asfiya ve bütün sair hadsiz dostlarım idam-ı ebedîden kurtulduğunu ve bir saadet-i sermediyeye mazhariyetlerini o şuur-u imanı ile hissettim.
Ve münasebet, alâka, uhuvvet, dostluk sırrıyla saadetleri bana inikâs edip saadetlendirdiğini zevk ettim.