Hakiki saadet, Allah’ı tanımak ve sevmektir 21 Ekim 2010 / 00:01 Günün Risa

harp

Well-known member
Hakiki saadet, Allah’ı tanımak ve sevmektir
21 Ekim 2010 / 00:01
Günün Risale-i Nur dersi...

Bismillahirrahmanirrahim
Mukaddime

Kat’iyen bil ki, hilkatin en yüksek gayesi ve fıtratın en yüce neticesi, iman-ı billâhtır.

Ve insaniyetin en âli mertebesi ve beşeriyetin en büyük makamı, iman ı billâh içindeki marifetullahtır.
Cin ve insin en parlak saadeti ve en tatlı nimeti, o marifetullah içindeki muhabbetullahtır.
Ve ruh-u beşer için en hâlis sürur ve kalb-i insan için en sâfi sevinç, o muhabbetullah içindeki lezzet-i ruhaniyedir.

Evet, bütün hakikî saadet ve hâlis sürur ve şirin nimet ve sâfi lezzet, elbette marifetullah ve muhabbetullahtadır.

Onlar, onsuz olamaz. Cenâb-ı Hakkı tanıyan ve seven, nihayetsiz saadete, nimete, envâra, esrara, ya bilkuvve veya bilfiil mazhardır. Onu hakikî tanımayan, sevmeyen, nihayetsiz şekavete, âlâma ve evhama mânen ve maddeten müptelâ olur.

Evet, şu perişan dünyada, âvâre nev-i beşer içinde, semeresiz bir hayatta, sahipsiz, hâmisiz bir surette, âciz, miskin bir insan, bütün dünyanın sultanı da olsa kaç para eder? İşte bu âvâre nev-i beşer içinde, bu perişan, fâni dünyada, insan sahibini tanımazsa, mâlikini bulmazsa, ne kadar biçare sergerdan olduğunu herkes anlar. Eğer sahibini bulsa, mâlikini tanısa, o vakit rahmetine iltica eder, kudretine istinad eder. O vahşetgâh dünya, bir tenezzühgâha döner ve bir ticaretgâh olur. (Mektubat 20. Mektup)

Bediüzzaman Said Nursi
LÜGAT:
Âciz : Güçsüz, Savunmasız
Âlâm : Elemler, Acılar, Sıkıntılar
Âli : Yüksek
Âvâre : Serseri
Beşeriyet : İnsanlık
Biçare : Çaresiz
Bilfiil : Fiilen, Uygulamaya Konulmuş
Bilkuvve : Potansiyel Olarak
Cenâb-I Hak : Hakkın Ta Kendisi Olan Sonsuz Şeref Ve Yücelik Sahibi Allah
Cin Ve İns : Cinler Ve İnsanlar
Envâr : Nurlar
Esrar : Sırlar
Evham : Vehimler, Kuruntular
Fâni : Gelip Geçici
Fıtrat : Yaratılış
Hakikî : Gerçek, Asıl
Hâlis : Katıksız, Saf
Hâmi : Koruyucu
Hilkat : Yaratılış
İltica : Sığınma
İman-I Billâh : Allah’a İman
İnsaniyet : İnsanlık
İstinad : Dayanma
Kalb-İ İnsan : İnsan Kalbi
Kat’iyen : Kesinlikle
Kudret : İlâhî Güç Ve İktidar
Lezzet-İ Ruhaniye : Ruhen Alınan Lezzet
Mâlik : Sahip
Mânen : Mânevî Olarak
Marifetullah : Allah’ı Tanıma
Mazhar : Erişme, Nail Olma
Miskin : Zavallı
Muhabbetullah : Allah Sevgisi
Mukaddime : Başlangıç, Giriş
Müptelâ : Düşkün, Bağımlı
Nev-İ Beşer : İnsanlık
Nihayetsiz : Sonsuz
Rahmet : İlâhî Şefkat Ve Merhamet
Ruh-U Beşer : İnsan Ruhu
Saadet : Mutluluk
Sâfi : Temiz, Arınmış
Semeresiz : Meyvesiz, Sonuçsuz
Sergerdan : Şaşkın, Başıboş
Suret : Şekil, Biçim
Sürur : Sevinç
Şekavet : Mutsuzluk
Tenezzühgâh : Gezinti Yeri
Ticaretgâh : Alışveriş Yeri
Vahşetgâh : Ürkütücü Yer
 
Üst