Hazırlanın ! Başka Memlekete Gidiyoruz .

Huseyni

Müdavim
İşte gel, bak! Şu uzaktaki görünen cemaat-i azîme içinde, evvel adada gördüğümüz büyük nişan sahibi yâver-i ekrem bir tebligâtta bulunuyor; gidelim, dinleyelim. Bak, o parlak yâver-i ekrem, bak o yüksekte talik edilmiş ferman-ı âzamı ahaliye bildiriyor ve diyor ki:



"Hazırlanınız; başka, dâimî bir memlekete gideceksiniz. Öyle bir memleket ki, bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir. Padişahımızın makarr-ı saltanatına gidip, merhametine, ihsanlarına mazhar olacaksınız - eğer güzelce bu fermanı dinleyip itaat etseniz! Yoksa, isyan edip dinlemezseniz, müthiş zindanlara atılacaksınız" gibi tebligâtta bulunuyor.



Sen de görüyorsun ki, o ferman-ı âzamda öyle i'câzkâr bir turra var ki, hiçbir vecihle kâbil-i taklid değil. Senin gibi sersemlerden başka herkes, o ferman padişahın fermanı olduğunu katî bilir. Ve o parlak yâver-i ekremde öyle nişanlar var ki, senin gibi körlerden başka herkes o zâtı, padişahın pek doğru tercümân-ı evâmiri olduğunu yakînen anlar.


Acaba o yâver-i ekrem o ferman-ı âzamla beraber bütün kuvvetiyle dâvâ edip tebliğ ettikleri şu tebdil-i memleket meselesi, hiç kâbil midir ki, îtiraz kabul etsin? Evet, kâbil değil; illâ ki, bütün bu gördüğümüz Herşeyi inkâr edesin.





10. Söz s.60
 
Üst