Her fikre saygı duymak gerekir mi?

İlim-irfan

Well-known member
"Ben her fikre saygı duyarım" diyenlere dikkat ediniz. Böyleleri zamanla kendi fikirlerinin tutarsızlığını anlayınca bu sözü söylemeye mecbur kalmış olan tutarsız/aklını kullanamayan kimselerdir. Bu tip insanlar bir tek Allah (c.c.) kelâmının haklılığını inkâr edebilmek için, 6 milyar insanın haklılığını kabul etme zorluğuna katlanıyorlar. Böylesi bir tavır aynı zamanda 6 milyar insana da saygısızlık oluyor.
Biz Müslümanlar doğruluğunda şüphe olmayan Kur'ân-ı Kerim'e iman ettikten sonra bu Kitab'a ters düşen hiçbir fikre, görüşe, düşünce, davranışa ve kanuna saygı göstermeyiz. İnsana saygımız vardır ama insanların ürettiği imansızlığa ve isyana asla saygımız yoktur.
Evet, Kur'ân-ı Kerim'e ters düşen fikirlere saygı duyamayız. Çünkü bu tür beyanlar hakikate ters düşüncelerdir. Böylesi iddialara saygı duymak demek insanlığa ihanet mânâsına gelir.
Türkiyemizde kapitalizm ile İslâm'ın kavgası veriliyor. Bugün Türkiye'de hâkim fikir laik-kapitalist fikirdir. Egemen güçler bu düzenin ve fikrin devamını istiyorlar. Türk halkının perişan olmasının sebeplerinden biri de nüfusumuzun yüzde doksanbeşi (% 95)'nin İslâm dışı güçlerin eline geçmesi veya onlara angaje olmuş bulunmasındandır. Ancak % 5'i İslâm'a bağlı ve İslâm'ı bilmektedir. İslâm'ın günümüzde payıdar yapılmaması bu oranın doğruluğunu ortaya çıkarmaktadır. Her Müslümanın bu hususta kafa yormaya ve elinden geleni yapmaya gayret zarureti vardır.
Prof. Dr.Seyyid Kutup (merhum) Fizilal'il-Kur'ân adlı tefsirinde şu hususu özellikle ifade etmiştir:
"Fikirler hayatın malı oldukça yaşarlar. Ortaya atılan her fikir, toprağa serpilmiş tohum gibidir. Tohum toprakla temas kurup, güneş enerjisinden istifade ettiği müddetçe yaşama gücüne sahip olabilir. Fikir de aynen bunun gibidir. Hayatla irtibat kurabildiği ve hayatın malı olduğu nisbette hayatta kalabilir. Hayatın malı olmamış fikirler, toprağa kök salmamış tohumlar gibidir. Bu hususu her zaman gündemimizde tutmalıyız." (C/1. Sf: 1. İstanbul-1979)
Türkiye'de fikir hürriyeti var mıdır, yok mudur? Etrafımıza ve geriye dönüp baktığımızda bunu net görebiliriz. Bu ülkede yıllar boyu fikirlerinden dolayı nice düşünce sahipleri zulüm üzerine zulüm görmüşlerdir. Günümüzde öyle değil mi?
Bir memur fikrini söylese ya işinden atarlar ya da içeri atarlar. Bunun örnekleri çoktur. Bilhassa İslâm'a ters düşmeyen, İslâm ile örtüşen fikirlere düzen ve "güç sahipleri"nin asla tahammülü yoktur. Bu husus ile ilgili nice düşünür ve âlimlerimiz zindanlarda çürümüşlerdir.
İnsanlar maymundan türedi diyen türediler resmi ideoloji mensupları tarafından alkışlanırken "Allah'ın emri budur, Kur'ân şöyle ifade ediyor, imanım böyle olmamı gerektiriyor" diyenler hep zulme mâruz kalmışlardır, fikir ve düşünce çilesi çekmişlerdir.
İnsan, Kur'ân-ı Kerim'e ters düşen hiçbir fikre, asla savunuculuk rolüne girmemelidir. Bu, hayatın sağlıklı yaşanması açısından bir zarurettir.

Mevlüt Özcan - Milli Gazete
27/01/2010
 
Üst