Hiç mümkün müdür ki: Gösterdiği asar ile nihayetsiz bir kerem ve nihayetsiz bir rahmet ve nihayetsiz bir izzet ve nihayetsiz bir gayret sahibi olan şu alemin Rabbi; kerem ve rahmetine layık mükafat, izzet ve gayretine şayeste mücazatta bulunmasın. Evet şu dünya gidişatına bakılsa görülüyor ki; en aciz, en zaiften tut ta en kaviye kadar her canlıya layık bir rızık veriliyor. En zaif, en acize en iyi rızık veriliyor. Her dertliye ummadığı yerden derman yetiştiriliyor. Öyle ulvi bir keremle ziyafetler, ikramlar olunuyor ki, nihayetsiz bir kerem eli içinde işlediğini bedaheten gösteriyor.
(Bediüzzaman Said Nursi - 10. Söz'den)
Lügatler
Âciz :güçsüz, zayıf
Âlem :dünya, kâinat
Âsâr :eserler
Bedahet :açıklık, aşikarlık, belli olmak
Derman :ilaç, çare, çözüm
Gayret :dikkat ve sebatla çalışmak, mukaddesata tecavüz edenlere karşı çıkmak
Gidişat :işleyiş, durum
İkram :ağırlamak, hürmet etmek
İzzet :üstünlük, değer, kıymet, muhterem ve muteber olmak
Kavi :sağlam, kuvvetli, güçlü
Kerem :izzet, şeref, ihsan, yardım, inayet, ikram edicilik
Mücazat :cezalar, suçlara verilen karşılıklar, karşılıklar
Nihayetsiz: sonsuz
Rabb :âlemleri ve içindekileri idare edip terbiye ve rızık veren(Allah)
Rahmet :merhamet, acımak, şefkat etmek, ihsan etmek, esirgemek
Rızık :maddi manevi ihtiyaca lazım olan nimet, yiyip içilecek şey
Şayeste :uygun, yaraşır, layık
Ulvi :yüksek, yüce
Zaif : zayıf, dayanıksız
--