Hiç… Hissettiğiniz Oldu mu?

NİSANUR

Well-known member
Hiç… Hissettiğiniz oldu mu?

Hiç insanların içinde, kendinizi yapayalnız hissettiğiniz oldu mu?

Bazılarının yüzüne dahi bakamadığınızı, baktığınızda içinize darlık verdiğini?

Konuşulan dünyalıkların, ya da malayanilerin kalbinizi sıkıştırdığı oldu mu?

Namazla rahatlamak istediğiniz, kendinizi soyutlamak istediğiniz oldu mu?

Hiç kendinizi bir mazlum gibi duayla rahatlatmaya çalıştığınız oldu mu?

Saatlerce ağlamak ve hiç susmamak istediğiniz?

En yakınlarınızın dahi yalnızca dünyalığınızı düşündüğünü aklettiğiniz oldu mu?

Geçici olana tamah etmeyip, kalıcı olana talip olduğunuz oldu mu?

Hiç etrafınızın sahte takvalılarla çevrelenmiş olduğunu fark ettiğiniz oldu mu?

Kimsenin dini kimseye bırakmadığını, kraldan çok kralcı olanları gördüğünüz?

Günahlara karşı cüretkar tablolarla karşılaştığınız oldu mu?

Haram ve helaller hususunda lakayt tavır takınanları gördükçe sinirlendiğiniz?

Normalde sakin iken Allah’ın hakkının çiğnendiğinde asabi olduğunuz oldu mu?

Allah için bir haramdan yüz çevirdiğinizde, “deli” bakışlarını üzerinize çektiğiniz?

Sahih akideyi amele döktüğünüzde “aşırı” diye isimlendirildiğiniz oldu mu?

Allah için red ettiğinizde inatçı olmakla suçlandığınız?

Çağdaş(!) devrin bedevi adamları olarak lanse edildiğiniz oldu mu?

Şeytanın Allah ile aldatarak ümmeti bölük pörçük ettiğine tanık oldunuz mu?

Havf ve Reca’da mutedil olmayı unutanları gördüğünüz oldu mu?

Kuran ve sünnet çizgisinde olduğunu umduklarınızın sizi hayal kırıklığına uğrattığı?

Allah için samimi olanların sayısına kolaylıkla malik olduğunuz oldu mu?

Hiç… İmanınızın zayıflığı karşısında ezildiğiniz oldu mu?

Nefis-heva ve heveslerin aldatmacasında galip geldiğiniz oldu mu?

Yakin edinenlerden, “hiçbir kınayıcının kınamasından korkmayan” olgun akıl sahiplerinden olmayı umduğunuz oldu mu?

Şuan nerdeyim ve ne yapıyorum diye üzülerek kendinizi sorguladığınız oldu mu?

Birçok hayırdan mahrum kaldığınızı, yarışta arka saflarda oyalandığınızı fark ettiğiniz?

Bazen… geç kaldığınızı düşündüğünüz oldu mu?

Sabah namazını Rasul as ile kılarım düşüncesiyle bir namaz vakti kadar arkadaşlarından geç yola çıkan sahabe gibi, Uhud dağı kadar hayrı kaybettiğinizi anladığınız oldu mu?

Şeytanın sağdan yaklaşarak size kaybettirdiklerine ardından baktığınız?

İçinizdeki Firdevs özleminin her geçen gün bir çığ gibi büyüdüğünü fark ettiğiniz?

Dünyanın kıymetsizliğine, ahireti değiştirmediğiniz oldu mu?

İmanın zirvesine talip olduğunuz, en güzel ölümü temenni ettiğiniz oldu mu?

Ve ısrarla duaya devam ettiğiniz?

Dünyada bir ağaç altında dinlenip de yoluna devam eden bir yolcu gibi olmayı umduğunuz oldu mu?

Hiç.. yüzleri ayın on dördü gibi olan, cennete ilk girecek olan yetmiş bin kişiden olmayı arzuladığınız oldu mu?

Allah’ın arşına en yakın cennette ikamet eden bahtiyarlara karışmayı umduğunuz?

Ahirette gördüğü nimetten ötürü tekrar tekrar dünyaya dönmeyi ümit edenlerden olmayı istediğiniz oldu mu?

Hiç yaradılış gayesine uygun fıtratla yalnızca O’na yöneldiğiniz oldu mu? Ben Rabbime gidiyorum deyip, her şeyden geçtiğiniz?

Yalnızca O’nun rızasıyla huzura erdiğiniz?

Tastamam bir teslimiyetle her durumda tevekküle sarıldığınız oldu mu?

Hiç.. imanınızın zayıflığını hissettiğiniz oldu mu? Ve bu hususta O’ndan yardım dilediğiniz?

Allah’ın dilediğine dilediği kadar ihsan etmesinin ümidine sığındığınız oldu mu?

Kırık dökük amellerinizle bir arpa boyu kadar dahi yol alamadığınız?

Yerin ve göğün sahibi, hazineleri geniş olan’dan; sonsuz rahmetini umduğunuz oldu mu?

Önde gidenlerden olmayı, kabir azabından salim olmayı dilediğiniz?

Zorluklar nispetinde derecesi yükselecek olanın bilinciyle sabrı kuşandığınız oldu mu? Er-Rauf olandan bu hususta kolaylık dilediğiniz…

Hiç… Nuru önlerinden ve sağından koşanlardan olmayı istediğiniz oldu mu?

Es-Selam olan’ ın sizi selamete çıkaracağını beklediğiniz?

El-Fettah olanın hayrı üzerinize yaymasını dilediğiniz?

Hiç… Bir kader üzere akıp gittiğinizi hissettiğiniz oldu mu?

Bir kader üzere sürüklendiğiniz…...
 
Üst