Sema; Allah'ın "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" sualine ruh zerrelerinin:"Evet Rabbimizsin" deyişlerinin sesini duymak, kendinden geçmek,Rabbine kavuşmaktır.
Sema, gönüldeki gizli erlerden bir selam...
Sema,diri kişilerin canlarına rahat ve huzurdur.Bunu canında can olan bilir.
Sema, ehlinin, biri doğuda, biri de batıda Sema etse, her ikisi de birbirinin halinden haberdar olur.
Sema, gönüller alan sevgiliye kavuşmak içindir.Özündeki ay gibi cevheri görmeyen kişiye musiki ne yapsın, def ne etsin?
Donup buz kesilen, bu musikinin tesirine kapılmayan, ölüp yok olanlardan da aşağı olan canın, toprak başına..
Sema'a girdin mi iki dünyadan da dışarı çıkarsın;Sema alemi, iki alemden de dışarıdadır.
Yedinci göğün damı, yüce bir damdır amma; Sema merdiveni bu damı da aşar, bu damdan da yücedir.
Yüzleri kıbleye dönmüş kişiler bu dünyada da Sema'dadır, o dünyada da.
Hele halka olup Sema ederek dönüp duranların ortasında Kabe de olursa...
Sema, kulun hakikate yönelip, akılla, aşkla yücelip,nefsini terk ederek, Hakk'ta yok oluşu ve olgunluğa ermiş, kamil bir insan olarak tekrar kulluğuna dönüşüdür. Bütün varlığa, bütün yaratılanlara yeni bir ruhla, sevgi için, hizmet için dönüşüdür..Semazen hırkasını çıkarmakla, manen, ebedi aleme, hakikate doğar, orada yola alır...Başındaki sikkesi nefsinin mezar taşı, üstündeki tennuresi nefsinin kefenidir.Kollarını çapraz bağlayarak, görünüşte "bir" rakamın temsil eden, böylece Allah'ın birliğini tasdik eden Semazen, Sema ederken, kolları açık, sağ eli dua edercesine göklere,Hak gözüyle baktığı sol eli yere dönüktür.Hakk'tan aldığı ihsanı, halka açmasıdır. Sağdan sola kalbin etrafında dönerek, bütün insanları, bütün yaratılmışları, bütün kalbiyle sevgi ve aşkla kucaklayışıdır...