Sual : Üstad Hazretleri İhlas Risalesi'nde, makam cihetiyle kardeşler arasında, "olsa olsa bir üstadlık ortaya girer" buyurmuştur. Burası talebeler arasında da üstadlık olabileceğini ispatlar mı?
Cevap :
Zaten bu cümlenin iki manası vardır. Birisi; Üstad kelimesinin asıl meşhur manasına göre, "hocalık ve talebelik ilişkisi girer" diyor. Çünkü yetişkin bir Nur talebesi sonradan gelen yeni bir talebenin hocası olup onu yetiştirmeye başlıyor. O talebenin ilmin adabına uyması için aşırıya kaçmadan hocasına hürmet etmesi şarttır. Yani Üstad, İhlas Risalesi'ndeki o ifadelerinde, Nur dairesinde tarikatta olduğu gibi yukarıdan aşağı bir makam hiyerarşisi yok derken, "yanlış anlamayın hoca talebe münasebetleri hariç" demiş oluyor. İslamın edeb anlayışı da zaten bunu gerektiriyor. Bu manayı doğrulayan Risale-i Nur'da bazı cümleler de vardır:
"Hâfız Ali'nin mektubunda, Medrese-i Nuriye'nin (Sav medresesinin) üstadı olan Hacı Hâfız ile gayet samimane ve uhuvvetkârane görüşmeleri ve meşveretleri bizleri çok mesrur eyledi." (Kastamonu Lahikası)
"Mücahidlerin üstadı ve efelerin hakikî bir nâsihi ve Risale-i Nur'un hâlis muhlis bir şakirdi olan Hasan Âtıf kardeşim!" (Emirdağ Lahikası)
İknicisi; Nur Talebeleri arasındaki meşhur kullanıma göre Üstad Bediüzzaman ve ondan sonra, cemaatin şahs-ı manevisini temsil edecek kimselerdir. Bu manaya göre ise Üstad demek istiyor ki, hizmetimizde tarikat gibi makamlar yok derken şahs-ı manevinin başı olmak makamı (Üstadlık) bundan hariçtir.
Zaten dinimiz de bize başsız hareket etmememizi emreder. Hadis-i şerifte, "Üç kişi yolculuğa çıktığında, içlerinden birini başkan seçsinler." (Ebu Davud) buyurulması dinimizin liderliğe ne kadar büyük önem verdiğini gösterir.
Cevap :
Zaten bu cümlenin iki manası vardır. Birisi; Üstad kelimesinin asıl meşhur manasına göre, "hocalık ve talebelik ilişkisi girer" diyor. Çünkü yetişkin bir Nur talebesi sonradan gelen yeni bir talebenin hocası olup onu yetiştirmeye başlıyor. O talebenin ilmin adabına uyması için aşırıya kaçmadan hocasına hürmet etmesi şarttır. Yani Üstad, İhlas Risalesi'ndeki o ifadelerinde, Nur dairesinde tarikatta olduğu gibi yukarıdan aşağı bir makam hiyerarşisi yok derken, "yanlış anlamayın hoca talebe münasebetleri hariç" demiş oluyor. İslamın edeb anlayışı da zaten bunu gerektiriyor. Bu manayı doğrulayan Risale-i Nur'da bazı cümleler de vardır:
"Hâfız Ali'nin mektubunda, Medrese-i Nuriye'nin (Sav medresesinin) üstadı olan Hacı Hâfız ile gayet samimane ve uhuvvetkârane görüşmeleri ve meşveretleri bizleri çok mesrur eyledi." (Kastamonu Lahikası)
"Mücahidlerin üstadı ve efelerin hakikî bir nâsihi ve Risale-i Nur'un hâlis muhlis bir şakirdi olan Hasan Âtıf kardeşim!" (Emirdağ Lahikası)
İknicisi; Nur Talebeleri arasındaki meşhur kullanıma göre Üstad Bediüzzaman ve ondan sonra, cemaatin şahs-ı manevisini temsil edecek kimselerdir. Bu manaya göre ise Üstad demek istiyor ki, hizmetimizde tarikat gibi makamlar yok derken şahs-ı manevinin başı olmak makamı (Üstadlık) bundan hariçtir.
Zaten dinimiz de bize başsız hareket etmememizi emreder. Hadis-i şerifte, "Üç kişi yolculuğa çıktığında, içlerinden birini başkan seçsinler." (Ebu Davud) buyurulması dinimizin liderliğe ne kadar büyük önem verdiğini gösterir.