İktisat mı, israf mı?

durmuþ göktekin

Active member
İKTİSAT MI, İSRAF MI?

Bedensel bir hayatın keyfi içinde bohemce yaşamak; hafazanallah, insanı insanlığından çıkarır, ahiretini unutturduğu gibi dünyasını da berbat eder. İsraf şokuna giren böyle bir insan; alacağına karşılık borçlanır da borçlanır. Alacaklarını tahsil edemeyince iflas eder, cin çarpmışa döner, neye uğradığını anlayamaz hale gelir.

Ebeveynler evlatlarını severler her türlü kötülükten uzak olmalarını isterler. Ama bir çocuk bazen kendini ebeveyni kadar düşünemez, sevmez, sevemez. Allah, bizim yaratıcımız, Rabbimiz. Bizi bizden daha fazla sevdiği için kitap ve peygamber (sav) ve din göndermiş. Biz, Rabbimizin emrettiği şekilde yaşarsak dünyamız da ahretimiz de cennet olur. Nefsimize göre yaşadığımız zaman hem dünyamız hem de ahretimiz ziyan olur.

Gökten yağmur gibi para yağsa, önünde tepeler oluştursa yine de iktisatlı olmak zorundayız. Paraya esir olunmamalı, para esir alınmalıdır. Parayı Allah’ın verdiği sağlık ve sıhhatle kazanıyoruz. Bunu kimse inkâr edemez. Öyle ise O’nun verdiğini O’nun emrettiği yerlerde kullanmak durumundayız. İktisadı bırakıp israfa yönelmek Allah’ın haram ettiği bir fiildir. Allah halimize bakar, pek çok sebeplerden biriyle elimizden o bolluğu alıverir, neye uğradığımızı şaşırır kalırız. Sonuç; çoluk çocuk sıkıntısını çeker, kendimiz de intihara kalkışırız. Bugünkü toplumda bunlar sık sık görülen hallerdir.

Yapacağımız işlerde; eşimizle, çocuklarımızla, yaptığımız işi bilen dostlarımızla istişare etmeliyiz. Kendimizin ve herkesin nefis taşıdığını bir an bile aklımızdan çıkarmamalıyız. Yaptığımız veya yapacağımız işleri hak üzere yapmalıyız. Karı-koca, anne-baba ve kardeş de olsa; işlerimizi hem TC. kanunlarına hem de dini esaslara uygun yapmalıyız. Aksi halde ya kendimiz veya karşı tarafı mağdur edebiliriz.

Pek çok maneviyat büyüğümüz, büyük servetlere ve geniş imkânlara sahip olduğu halde yaşama standartlarını değiştirmemiş, çok mütevazı bir hayat yaşamışlardır. Yılanın toprağı idareli yediği söylenir. Deniz suyunun bile israf edilmemesi anlatılır. Bunlar sembolik ifadeler olabilir. Doğru ve isabetli sonuçlara gidebilmek için akla açılan kapılardır. İmkânları artıkça anlayış ve yaşayışlarında değişiklik olan insanların, o imkânları kaybedince düştükleri perişan hallerini görenleriniz çoktur. Bunlardan ibret alınmalı, hayat ilahi ölçüler içinde yaşanmalıdır. Bugüne kadar bu şekilde hiçbir insan zarar görmemiş, mutlu ve mesut yaşamıştır. Bu hayatı bize veren nasıl yaşayacağımız da bildirmiştir. Bomba patlayınca kendine ve yakındakilere zarar verir!

Allah zalimlere merhamet etmez. Allah’ın merhamet etmediğine de merhamet edilmez. Çalışmayıp dilencilik edene, hırsızlığı huy haline getirene ve kendine zulüm edene dua etmekten başka yapılacak bir şey yoktur. Hayatı çakır keyifle, bohemce yaşayanlara da yapılacak tek şey, onlara acımak ve ıslahları için dua etmektir. İnsan tercihte muhayyerdir. İktisat mı, israf mı?
05. 12. 2012
Durmuş Göktekin
 
Üst