topraktoprak
Well-known member
Hazret-i Mevlânâ "kuddise sirruh"
devrinde Bedreddîn-i Tirmîzî adında biri
vardır ki, "Simyâ ilmi" ile uğraşır.
Yâni "Altın" yapar.
Bir ara "Mevlânâ" adını işitir,
ziyâret etmek ister.
Mevlânâ hazretleri;
ertesi gün, o kimsenin evine varır.
O sırada adam, "Altın" yapmakla
uğraşmaktadır.
Hazret-i Mevlânâ'yı görünce;
Buyurun efendim, der.
İltifat eder.
Ancak kalbinde meslek îcâbı
biraz "Gurûr" vardır.
Hazret-i Mevlânâ,
Yerde "Paslı demir" görüp eline alır.
Evirir, çevirir.
Paslı demir,
Onun elinde "Altın"a çevrilir.
O, hayretler içinde "Bu nasıl oldu?"
diye düşünürken;
büyük Velî,
Bu kolay, zor olan başka şeydir,
buyurur.
O merakla sorar:
Zor olan nedir ki efendim?
Buyurur ki:
İlim, amel, ihlâs.
Bu üçüne kavuş ki,
"Simyâ" budur esas.
Alıntı...
devrinde Bedreddîn-i Tirmîzî adında biri
vardır ki, "Simyâ ilmi" ile uğraşır.
Yâni "Altın" yapar.
Bir ara "Mevlânâ" adını işitir,
ziyâret etmek ister.
Mevlânâ hazretleri;
ertesi gün, o kimsenin evine varır.
O sırada adam, "Altın" yapmakla
uğraşmaktadır.
Hazret-i Mevlânâ'yı görünce;
Buyurun efendim, der.
İltifat eder.
Ancak kalbinde meslek îcâbı
biraz "Gurûr" vardır.
Hazret-i Mevlânâ,
Yerde "Paslı demir" görüp eline alır.
Evirir, çevirir.
Paslı demir,
Onun elinde "Altın"a çevrilir.
O, hayretler içinde "Bu nasıl oldu?"
diye düşünürken;
büyük Velî,
Bu kolay, zor olan başka şeydir,
buyurur.
O merakla sorar:
Zor olan nedir ki efendim?
Buyurur ki:
İlim, amel, ihlâs.
Bu üçüne kavuş ki,
"Simyâ" budur esas.
Alıntı...