Huseyni
Müdavim
Soru
İnsan bu dünyaya ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmeye gelmiştir gerçeğini açıklar mısınız ilimden kastedilen ne duadan kastedilen ne? İlim ve dua arasındaki ilişki nasıl olmalıdır ?
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
"Yevmi mahşerde alimlerin mürekkebiyle şehidlerin kanı müvazene edilir. Alimlerin mürekkebi ağır basar" hadisi şerif muktezasınca alim olmanın kolay bir şey olmadığı ifade edilmiştir. Ancak bu dünyaya gelmekte ki asıl maksad ilimle tekamüldür. Yani maksud mana budur.İlimle bu dünyada Allahın dinine hizmet etmenin ayrı kudsi bir manası olduğu kanaatindeyiz. Tabi bu ilimden maksad tüm ilimlerdir.
Çünkü tüm ilimlerin yaratıcısı Cenabı hak olduğuna göre tüm ilimleri öğrenmeye gayret göstermek lazım.
Ancak adetullah kanunları muktezasınca tüm ilimleri öğrenmek mümkün olmadığından. Ancak 2-3 ilimde ihtisas sahibi olmak mümkün diğerleri ise buna yardımcı olarak öğrenebiliriz. Tabi tüm insanların ilimle uğraşmasını bekleyemeyiz.
Bazı insanların tüm ilimleri öğrenmesi diğerlerinin üzerinden bu yükümlülüğü kaldırır. İmamı rabbaninin mektubatında da, "İbadet, tezellül ve inkısardan ibadettir" buyrulur. İşte insanın kendi aczini, zilletini en kamil manada hissettiği ve kalbi buruk olarak kalbine müteveccih olduğu güzel anlarından birisi de dua vaktidir.
İnsan dua ederken, A'raf suresinde geçen, "Rabbinize yalvara yalvara, için için dua edin"emrine uyar ona sığınır. Ondan ister, onun mağfiretini talep eder. İşte bu hal bir ibadettir ve meyvesini ahirette verecektir. Bir de istenen şeylerin dünyada tahahakkuk etmesi meselesi var. İbadet onlar için edilmez. Onlar ancak ibadet için birer vesile. Ve o ihtiyaç anları birer dua vakti. İnsan o vakitlerde fakrını aczini daha iyi anlar. Ve bunları yerine getirmeye ancak rabbül aleminin kadir olduğunun idraki içinde ellerini onun dergahına açar, ona yalvarır.
İstemenin en ileri en ulvi derecesi, ondan yine onu istemek... Rızasını dilemek. Yakınlığına talip olmak. Ona imanda onu sevmede ve ondan korkmada kemale ermeyi istemek. "Kalpler ancak onun zikriyle mutmain olur"mealindeki ayetin verdiği derin mesaja kulak vererek., ondan onu anmayı, dilemek. Bize bizden daha yakın olduğunun şuuru içinde onun yakınlığını kalbimizde duymayı ve böylece onunla olmayı istemek.
Nefis duada bile araya girer. Ve onun huzurunda ona yalvaran kulu, bir bakıma ondan gaflete düşürür. Ve onu istemek yerine, dünya nimetleriyle oyalanmayı kalbe telkin eder.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör
ekstra yorum: Buradaki ilimden kasıt olarak genel ilimler.. alimler vs nazara verilmiş. Mutlaka dogru. Ancak konu bütünlüğü içinde meseleye bakınca acizane şunu anlıyorum: Burdaki ilimle tekemmülden kasıt, insanın (hayvanın aksine olarak) şerait-i hayatiyeyi ve kavanin-i hayatını ögrenmesi. Ve de marifet ilmini tahsil etmesi. Daha şahsî bir ilim..
Sorularla Risale-i Nur
İnsan bu dünyaya ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmeye gelmiştir gerçeğini açıklar mısınız ilimden kastedilen ne duadan kastedilen ne? İlim ve dua arasındaki ilişki nasıl olmalıdır ?
Cevabımız
Değerli Kardeşimiz;
"Yevmi mahşerde alimlerin mürekkebiyle şehidlerin kanı müvazene edilir. Alimlerin mürekkebi ağır basar" hadisi şerif muktezasınca alim olmanın kolay bir şey olmadığı ifade edilmiştir. Ancak bu dünyaya gelmekte ki asıl maksad ilimle tekamüldür. Yani maksud mana budur.İlimle bu dünyada Allahın dinine hizmet etmenin ayrı kudsi bir manası olduğu kanaatindeyiz. Tabi bu ilimden maksad tüm ilimlerdir.
Çünkü tüm ilimlerin yaratıcısı Cenabı hak olduğuna göre tüm ilimleri öğrenmeye gayret göstermek lazım.
Ancak adetullah kanunları muktezasınca tüm ilimleri öğrenmek mümkün olmadığından. Ancak 2-3 ilimde ihtisas sahibi olmak mümkün diğerleri ise buna yardımcı olarak öğrenebiliriz. Tabi tüm insanların ilimle uğraşmasını bekleyemeyiz.
Bazı insanların tüm ilimleri öğrenmesi diğerlerinin üzerinden bu yükümlülüğü kaldırır. İmamı rabbaninin mektubatında da, "İbadet, tezellül ve inkısardan ibadettir" buyrulur. İşte insanın kendi aczini, zilletini en kamil manada hissettiği ve kalbi buruk olarak kalbine müteveccih olduğu güzel anlarından birisi de dua vaktidir.
İnsan dua ederken, A'raf suresinde geçen, "Rabbinize yalvara yalvara, için için dua edin"emrine uyar ona sığınır. Ondan ister, onun mağfiretini talep eder. İşte bu hal bir ibadettir ve meyvesini ahirette verecektir. Bir de istenen şeylerin dünyada tahahakkuk etmesi meselesi var. İbadet onlar için edilmez. Onlar ancak ibadet için birer vesile. Ve o ihtiyaç anları birer dua vakti. İnsan o vakitlerde fakrını aczini daha iyi anlar. Ve bunları yerine getirmeye ancak rabbül aleminin kadir olduğunun idraki içinde ellerini onun dergahına açar, ona yalvarır.
İstemenin en ileri en ulvi derecesi, ondan yine onu istemek... Rızasını dilemek. Yakınlığına talip olmak. Ona imanda onu sevmede ve ondan korkmada kemale ermeyi istemek. "Kalpler ancak onun zikriyle mutmain olur"mealindeki ayetin verdiği derin mesaja kulak vererek., ondan onu anmayı, dilemek. Bize bizden daha yakın olduğunun şuuru içinde onun yakınlığını kalbimizde duymayı ve böylece onunla olmayı istemek.
Nefis duada bile araya girer. Ve onun huzurunda ona yalvaran kulu, bir bakıma ondan gaflete düşürür. Ve onu istemek yerine, dünya nimetleriyle oyalanmayı kalbe telkin eder.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör
ekstra yorum: Buradaki ilimden kasıt olarak genel ilimler.. alimler vs nazara verilmiş. Mutlaka dogru. Ancak konu bütünlüğü içinde meseleye bakınca acizane şunu anlıyorum: Burdaki ilimle tekemmülden kasıt, insanın (hayvanın aksine olarak) şerait-i hayatiyeyi ve kavanin-i hayatını ögrenmesi. Ve de marifet ilmini tahsil etmesi. Daha şahsî bir ilim..
Sorularla Risale-i Nur