Sadık lakabıyla meşhur olan İmam Cafer b. Muhammed (as), beşinci Ehl-i Beyt imamının (İmam Muhammed Bakır(as)) oğludur.
Hicretin 83. yılında dünyaya geldi ve 148. yılında Abbasi halifesi Mansur’un emriyle zehirletilerek şehit edildi.
İmam Cafer Sadık(as)’ın imameti devrinde, İslam ülkelerinde çeşitli kıyamlar özellikle Ümeyye oğullarının hükümetini yıkma amacıyla düzenlenen kıyamlar, Ümeyye oğullarını hilafetten düşürüp, soylarını kesmekle sonuçlanan kanlı savaşlar ve İmam Muhammed Bakır(as)’ın yirmi yıl İslam ve Ehl-i Beyt öğretilerini yayması sonucunda meydana gelen ortam, İmam Cafer Sadık(as)’a İslami bilgileri yaymak için daha münasip bir zemin hazırladı.
İmam Cafer Sadık(as), Ümeyye oğulları hilafetinin son zamanlarına ve Abbas oğulları hilafetinin ilk zamanlarına rastlayan imameti devrinde hazırlanan fırsatları elden kaçırmayıp dini öğretileri geniş alanda yaymaya başladı. Çeşitli akli ve nakli fenlerde bir çok ilmi şahsiyetler eğitti. Bunların başlıcaları şunlardır: Zürare, Muhammed b. Müslim, Mümin-i Tak, Hişam b. Hakem, Eban b. Teğlib, Hişam b. Salim, Hüreyz, Hişam-i Kelbi Nessabe, Cabir b. Hayyan-i Sufi (kimya alimi) ; Ehl-i Sünnet alimlerinden olan Süfyan-ı Sevri, İmam Ebu Hanife, Kadı Sekuni, Gazi Ebu’l Bahteri gibiler onun öğrenciliğini yapmakla övünüyorlardı. (Hazretin eğitim merkezinden dört bin mühaddis ve bilginin mezun olduğu meşhurdur.)
İmam Muhammed Bakır(as) ve İmam Cafer Sadık(as)’dan bir çok hadis rivayet edilmiştir.
İmam Cafer Sadık (a.s) imametinin son yıllarında Abbasi halifesi Mansur’un baskılarına maruz kalarak zor günler geçirdi. Ümeyye oğulları tarafından Ehl-i Beyt taraftarlarına yapılmayan zulümler Abbasiler eliyle yapıldı. Onun emriyle Ehl-i Beyt taraftarları grup grup yakalanıp, karanlık hapislerde işkencelerle hayatlarına son verildi. Bir kısmının başını kesip bir kısmını diri diri toprağa gömdürdü. Bazılarını binaların temeline yahut duvarların arasında bırakarak saraylar yaptırdı.
Mansur, İmam Cafer Sadık(as)’ın Medine’de yakalanmasını emretti. (Daha önce Abbasi halifesi Seffah’ın emriyle de yakalanıp Irak’a götürülmüştü. Ondan daha önce İmam Muhammed Bakır(as)’la birlikte Şam’a götürülmüştü).
Bir süre İmam(as)’ı göz altında sakladılar. Defalarca onu öldürmek istediler ve ihanetler ettiler. Bilahare Medine’ye dönüş iznini verdiler. İmam(as) Medine’ye döndü. Geri kalan ömrünü inzivada geçirdi. Sonunda Mansur’un emriyle zehirlenip şehit edildi.
Mansur, İmam(as)’ın şehadet haberini alınca Medine’deki valisine mektup yazıp “Başsağlığı dilemek amacıyla İmam(as)’ın evine git, vasiyetnamesini oku, vasi olarak tanıttığı kimsenin mecliste başını vur” emrini verdi. Elbette Mansur bu oyunla imamet meselesine son vermeği ve Ehl-i Beyt adını kökten silmeyi amaçlıyordu. Fakat Medine valisi vasiyeti okuyunca Halifenin planının tam tersine beş kişinin vasi tayin edildiğini gördü. Bunlar, Halifenin kendisi, Medine valisi, büyük oğlu Abdullah Efteh, küçük oğlu Musa ve Hamide idiler. Böylece Halifenin planı suya düşmüş oldu.