İmam-ı Gazali'nin mezar yeri bulundu

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
71325.jpg


İran'da, Müslümanlar için 'Kimya-ı Saadet' ve 'İhya-ı Ulumuddin' gibi büyük eserleri kaleme alan alim İmam-ı Gazali'nin mezar yeri bulundu. Moğol istilasıyla yerle bir edilen Horasan eyaletindeki Tus şehrinin geçmişine ait kalıntı ve belgeleri inceleyen Tarihi ve Kültürel Miraslar Kurumu araştırmacıları, Gazali'nin mezar yeri olarak tespit ettikleri yerleşim dışı bir noktada kazı çalışması başlattı. İmam-ı Gazali ile ilgili Türkiye'deki uzman isimlerden İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, mezarın bulunduğu bölgenin daha önceden bilindiğini söyledi.


İranlı Turizm Rehberi Hassan Ruzrak, İmam-ı Gazali'nin mezar yerine ilişkin İran'da iki rivayet bulunduğunu belirterek, bugüne kadar en güçlü ihtimalin bahçesindeki taş kitabede ''İmam-ı Muhammed Gazali'' yazan Haruniye Medresesi civarı olduğuna işaret etti. Ancak yapılan detaylı araştırmaların Gazali'nin mezar yeri olarak Tabira adlı başka bir bölgeyi gösterdiğine işaret eden Ruzrak, ''Halk zaten daha önce söz konusu bölgenin civarında bir yere, 'İmam-ı Gazali'nin kabri burada' diye zaman zaman dua etmeye geliyordu. Ancak nokta olarak tam belli değildi. Şimdi mezar bulundu ve kazı çalışması yapılıyor.'' dedi.


İlk kez Cihan Haber Ajansı'nın görüntülediği İmam-ı Gazali'nin kabrinin bulunduğu bölgede işçiler, toprak altından çok sayıda tuğla parçası çıkardı. Toprak altındaki türbe alanını daire şeklinde kazan görevliler, açığa çıkarılan tuğla duvarların göçmemesi için bazı yerlerini betonla kapladı.
İranlı yetkililer, Gazali'nin türbesini ortaya çıkardıktan sonra çevre düzenlemesini de yaparak inanç turizmine kazandırmayı hedefliyor.


Öte yandan, İmam-ı Gazali ile ilgili Türkiye'deki uzman isimlerden İstanbul İl Müftüsü Mustafa Çağrıcı, mezar yerinin daha önceden bilindiğini söyledi. Ancak İranlı yetkililerin bu mezarı bakımsız bıraktığını ifade eden Çağrıcı, İmam Gazali'nin mezarı ile Firdevsi'nin mezarına yakın olduğunu anlattı. Çağrıcı, "Firdevsi için muhteşem bir abide diktiler ama İmam-ı Gazali'nin mezarı bakımsız bırakılmıştı. Bu mezarın yeri çok eskiden biliniyordu ancak İran bu mezarla ilgilenmemişti." açıklamasını yaptı.


YÜZLERCE İSLAMİ ESER YAZDI
Bugün bir kısmı İran toprakları içinde kalmış Horasan'ın Tus şehrinde miladi 1058 doğan İmam-ı Gazali, 53 yıllık hayatında 'Kimya-ı Saadet' ve 'İhya-ı Ulumuddin' başta 500'ün üzerinde eser kaleme aldı. Ehli sünnet alimi olan Gazali ömrü boyunca ilimle uğraşıp delil niteliğinde eserler verdiği için ''Hüccet-ül İslam' diye de tanındı. Zamanındaki devlet adamlarından büyük övgüler almış olan Gazali, miladi 1111 yılında vefat etti.


İmam-ı Gazali'nin özlü sözlerinden birkaçı şöyle: "Atalarının dindarlığı ile kurtulacağını zannedenler; babalarının yemesiyle kendi karınlarının doyacağını, onların içmesiyle susuzluklarının gideceğini, onların okumasıyla bilgili olacağını sananlara benzerler.",



''Belaya şükretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki, içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allah, senin iyiliğini senden iyi bilir.",



"Bir sözü söyleyeceğin zaman düşün! Eğer o sözü söylemediğin zaman mesul olacaksan söyle. Yoksa sus!''


CİHAN
 

whitekristal

New member
Ölümüne ilişkin anlatılan hikâyelerden bir tanesi şöyledir: İmam-ı Gazali, kendisini mezarın içine Şeyh Ebu Bekr en-Nessâc koysun, diye vasiyet etmişti. Şeyh bu vasiyeti yerine getirip mezardan çıktığında hâli değişmiş, yüzü kül gibi olmuş görüldü. Oradakiler “Size ne oldu?.. Niçin böyle sarardınız, soldunuz efendim?..” dediler. Cevap vermedi. Israr ettiler, gene cevap vermedi. Yemin vererek tekrar ısrarla sorulunca, mecbur kalarak şunları anlattı:
“İmamın nâşını mezara koyduğum zaman, Kıble tarafından nurlu bir sağ elin çıktığını gördüm. Hafiften bir ses bana şöyle seslendi. «Muhammed Gazali’nin elini, Seyyidü’l Mürselin Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellemin eline koy» Ben denileni yaptım. İşte mezardan çıktığımda benzimin sararmış, solmuş olmasının sebebi budur. Allah ona rahmet eylesin.”

Bu kadar muhterem bir zatın kabrini bulup nihayet ortaya çıkaranlardan ve bizlere bu bilgiyi ulaştırmada vesile olanlardan da Allah razı olsun. :gül:
 

zerrat

Well-known member
Ölümüne ilişkin anlatılan hikâyelerden bir tanesi şöyledir: İmam-ı Gazali, kendisini mezarın içine Şeyh Ebu Bekr en-Nessâc koysun, diye vasiyet etmişti. Şeyh bu vasiyeti yerine getirip mezardan çıktığında hâli değişmiş, yüzü kül gibi olmuş görüldü. Oradakiler “Size ne oldu?.. Niçin böyle sarardınız, soldunuz efendim?..” dediler. Cevap vermedi. Israr ettiler, gene cevap vermedi. Yemin vererek tekrar ısrarla sorulunca, mecbur kalarak şunları anlattı:
“İmamın nâşını mezara koyduğum zaman, Kıble tarafından nurlu bir sağ elin çıktığını gördüm. Hafiften bir ses bana şöyle seslendi. «Muhammed Gazali’nin elini, Seyyidü’l Mürselin Muhammed Mustafa sallallahü aleyhi ve sellemin eline koy» Ben denileni yaptım. İşte mezardan çıktığımda benzimin sararmış, solmuş olmasının sebebi budur. Allah ona rahmet eylesin.”

Bu kadar muhterem bir zatın kabrini bulup nihayet ortaya çıkaranlardan ve bizlere bu bilgiyi ulaştırmada vesile olanlardan da Allah razı olsun. :gül:

Amin inşaALLAH.
Sizden de ALLAH Razı Olsun inşaALLAH.Ne büyük bir lutfa mazhar olabilmek..İnsan kendinden geçiyor okurken.RABB'İM(C.C.) onların ahlakıyla ahlaklanabilmeyi bizlere de nasip eylesin inşaALLAH.
İmam-ı Gazali'nin hakikat dolu satırları ile bitirelim inşaALLAH :


Beni ölü gören ve ağlayan dostlarıma,

Şöyle söyle, üzülen o din kardeşlerime:

“Sanmayınız ki, sakın ben ölmüşüm gerçekten,

Vallahi siz de kaçın buna ölüm demekten.”

.......

Ben bir serçeyim ve bu beden benim kafesim.

Ben uçtum o kafesten, rehin kaldı bedenim.
.......

Bana rahmet okuyun, rahmet olunasınız.

Biz gittik. Biliniz ki, sırada siz varsınız.

Son sözüm olsun, “Aleyküm selam” dostlar.

Allah selamet versin, diyecek başka ne var?
 
Üst