İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz; peki imanımızın varlığından

HaberRss

Haber Robotu
İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz; peki imanımızın varlığından nasıl emin olabiliriz, bunun göstergeleri var mıdır? İbadetler bunun göstergeleri olarak yeterli midir?

Devami...
 

duygu_bulut

Well-known member
Cevap: İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz; peki imanımızın varl

ibadetlerdeki iştiyak Allaha olan kurbiyetimizi, oda imanımızın varlığını gösterir diye düşünüyorum...insan günahları sebebiyle Allahu teala onu ibadetlerinden alıkoyabilir kendinden uzaklaştırır deniyor..zira bununla ilgili Hz Ömer (r.a.) in ""dualarımın kabul olunacağından endişe duymuyorum, korktuğum şey ya dua etmekten uzaklaştırılırsam""sözü örnek verilebilir.. bunlar imanımzın olduğunun veyada olmadığının göstergesi olabilir..
 

Abidin1

Well-known member
Cevap: İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz; peki imanımızın varl

Selam;

Eğer konu kendimizse imanın göstergesi ”Yüce Allah’a, ondan Başka ilah olmadığına, Peygamber efendimizin Allah’ın kulu ve elçisi olduğuna, yüce Allah'ın Meleklerine, kitaplarına, diğer peygamberlerine, Kıyamet gününe, Kadere, Öldükten sonra dirilmeye.” yürekten inanmamızdır. Buna nasıl inandığımızı zaten kendimiz biliriz. Kendimizi iyi tanırız !

Eğer konu başka bir kişiyse ondaki imanı anlamak için (Gerçi bizi çokta ilgilendirmeyebilir ama.) ne dediğine değil nasıl yaşadığına, neler yaptığına bakmak gerek. Çünkü =Gerçekten= yüreği tasdik edip inanmış bir kişi misal olarak şarap, içki içemez, zina ya yaklaşmaz. Adam öldürmez. Bunları kasten (bilerek) yapıyorsa onun inancında bir tutarsızlık vardır. O kişi kesinlikle Mü'min olamaz..(yürekten tövbe etmedikçe) -- (Yaptıkları ve yaptıklarının dünyada ki cezası dışında) Tutarsızlığın derecesini biz tam bilmediğimiz için Belki sadece Müslümandır.. Bunu da biz bilemeyeceğimiz için bir şey diyemeyiz, imansız olarak tanımlayamayız.. Kendi bilir ve Allah bilir !

saygılar..
 

faris

Well-known member
Cevap: İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz; peki imanımızın varl

Hem somut olsaydı iman diye bir kavram olurmuydu? Her maddenin bir özü olduğu gibi kalbinde özü imandır, ve her canlıda mutlak iman vardır, her canlı Ya Allah'a ya doğaya ya maddeye ya kendisine yada aklına iman eder..

Abidin, bir günahkarın Allaha inanan ve emirlerine itaat eden olamayacağını söylemiş burada ince hususlar söz konusu..

Günah işlemek ayrıdır günahı inkar etmek ayrıdır. İnsanın nefsi olduğundan günaha meyillidir bu sebeple ki bilerek veya bilmeyerek günah işleyebilmekteyiz ya bu günahlarımızı açıkca dile getirerek tövbe istiğfar ederiz yada genel olarak. Mesela tesettür Allahın emridir ama bazı sebeplerden ötürü bu emir ifa edilmiyorsa günah işlediğini bilmesi ve öyle hareket etmesi gerekir.. Aksi halde iman yerini küfre bırakır... Allah a iman gider maddeye iman başlar (Hafazanallah)...
 

Abidin1

Well-known member
Cevap: İman, soyut bir kavram olduğu için göremiyoruz; peki imanımızın varl

Hem somut olsaydı iman diye bir kavram olurmuydu? Her maddenin bir özü olduğu gibi kalbinde özü imandır, ve her canlıda mutlak iman vardır, her canlı Ya Allah'a ya doğaya ya maddeye ya kendisine yada aklına iman eder..

Abidin, bir günahkarın Allaha inanan ve emirlerine itaat eden olamayacağını söylemiş burada ince hususlar söz konusu..

Günah işlemek ayrıdır günahı inkar etmek ayrıdır. İnsanın nefsi olduğundan günaha meyillidir bu sebeple ki bilerek veya bilmeyerek günah işleyebilmekteyiz ya bu günahlarımızı açıkca dile getirerek tövbe istiğfar ederiz yada genel olarak. Mesela tesettür Allahın emridir ama bazı sebeplerden ötürü bu emir ifa edilmiyorsa günah işlediğini bilmesi ve öyle hareket etmesi gerekir.. Aksi halde iman yerini küfre bırakır... Allah a iman gider maddeye iman başlar (Hafazanallah)...

Selam;
Haklısınız sn. fahris. Demek istediğinizi anlayabiliyorum. İnsan nefsi olduğundan gerçekten günaha meyillidir. Bende bunu böyle kabul ediyorum.

Farklı konulara geçmiş gibi olmayım ama bir biriyle bağlantılı gibi görüyorum. İtikadım-İnancım sadece peygamberlerin masum olduğu yönündedir. Buna rağmen "her türlü kötülükten arınmış" o mübareklerin bile bazen hata edebildiğini Kuran ı ve mübarek sayfalarında ki peygamberler tarihini severek okuyan tüm müslümanlar bilir. Mesela Hz. Musa (a.s.) bir tartışma sırasında bir kıpti ye yumruk atar ve istemeyerek ölümüne sebep olur. Sonra tövbe eder. Hz. Yunus (a.s.) kavmini (milletini) hakka davet eder. Fakat milleti ona inanmaz. Hz. Yunus öfkelenir. Kavmini terk eder. Bir gemiye biner. Gemi Allah'ın hikmeti olarak denizde duruverir. Mürettebat aralarında kura çekerler Hz. Yunus'a çıkar ve onu denize atarlar. SOnra onu balık yutar. ANcak balığın karnında tövbe eder de ancak yüce Allah ona yardım eder ve kurtulur. (Hafızam güçlüdür. Ama yanlış hatırladıysam yanlışımı düzeltenden Allah razı olsun.)
Yalnız Hz. Muhammed efendimizin kalbini daha küçük bir çocuk iken insan şeklinde iki meleğin söktüğü ve bazı işlemler yaptığı hakkında rivayetler de var. (Bunu da bir yerde okumuştum ama kaynağı elimde değil. Ama yanlış hatırladıysam yanlışımı düzeltenden Allah razı olsun -tabi biz peygamberleri ayırmadan hepsini aynı severiz tabii o başka konu-.)

Yani insanın ve bu dünyanın yapısı dediğiniz gibi bu yüzden işte ben şu kelimeyi eklemiştim =Bunları kasten (bilerek) yapıyorsa= Akıl ve bilinç dinimiz açısından çok önemli çünkü misal olarak yaptığı işin bilincinde olmayan Akli dengesi bozuk bir insan eğer insanları öldürüyorsa o konu imanla ilgili değil başka bir konuyla ilgili olur.

Bu kasıt ve bilinç zaten Kur'an da da vurgulanıyor.

"Kim bir mü'mini kasten öldürürse cezası, içinde ebediyen kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap etmiş, ona lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa 93)

örtünmek Yüce Allah'ın emridir. Yüce ALLAH Kur'an-ı kerimde buyurmuştur. Kur'an da olan bir şeyin tartışması olmaz. Kur'an da biz insanlar için hayırlı, güzel ve temiz olmayan bir emir yoktur. Yanlış hatırlamıyorsam şöyleydi. (Neredeydi bulamadım) Baş örtülerinizi göğüs üzerine vurunuz. Müslüman bir bayanın Yüz hariç boyundan el ve ayak bileklerine kadar tüm vücudunu örtmesi gerek. Kadın bedeni Arap kadınlarının ayaklarına taktıkları hal hal ziynetiyle bir tutuyor. Yani ayaklarınızı yere vurmayın ziynet taşıdığınızı göstermek için diye de uyarıyor. Kur'an'ın hikmeti işte bayan da örtündüğünde vücut hatları belli olmaması lazım. Bol olması lazım kıyafetlerinin. (aynen ziynet sesinin gitmemesi gibi) Sonra da kimlere karşı rahat davranılabileceğini anlatıyordu. Tabii Burka v.b. gibi de olmaz.. Aynı şekilde erkeklerde göbek hizasından dize kadar örtülü olması gerek. Sen eğer bunu bildiğin halde kabul etmiyorsan, çağdışı v.b. şekilde görüyorsan yanlıştasın demekki. Eğer bilipte kabul etmiyorsan. İmanında bir sorun var demektir.

Ama mecbur kalanlar zaten takiye prensibi gibi davranması gerek.. Onlar ne yapsın.. Baş örtüsü yasağı bence çok yanlış. Yerli ve yabancı Turistler Akdeniz de Ege de rahat, istedikleri gibi gezerlerken, herkes hayatını istediği gibi yaşarken.. Marketlerde en çok satılan içecek şarap, rakıyken.. Sadece inanan kesimi cezalandırmaktan öte bir anlamı olmayan. Çok yanlış bir durum.. Ne diyim elimde değilki..
 
Üst