...Evet, dünyaya muhabbet ve alâka yüzünden, güya, adeta ehl-i gafletin dünya gibi büyük, hasta, mânevî bir vücudu vardır. İman ise, o dünya gibi zeval ve firak darbelerine, yara ve bere içinde olan o mânevî vücuduna birden şifa verip, yaralardan kurtarıp hakikî şifa verdiğini pek çok risalelerde katî ispat etmişiz.
İman ilâcı ise, ferâizi mümkün oldukça yerine getirmekle tesirini gösteriyor. Gaflet ve sefahet ve hevesât-ı nefsâniye ve lehviyât-ı gayr-ı meşrua, o tiryakın tesirini men eder. Hastalık madem gafleti kaldırıyor, iştahı kesiyor, gayr-ı meşru keyiflere gitmeye mâni oluyor; ondan istifade ediniz. Hakikî imanın kudsî ilâçlarından ve nurlarından, tevbe ve istiğfarla, dua ve niyazla istimal ediniz.
Leyvihat:Erkekli kızlı ortamlar,eğlenceler
Hastalar Risalesinden.25.deva...
Buyruluyor ki: İmanın tadına varmak ve imandan tad almak isteyen,şu üç şey'e dikkat etmeli,yapmalı imiş..(Hadis-i Şerif):
1- Yalnız ALLAH'a ubudiyet,kulluk..
2-ALLAH'tan başka ilah,Rab olmadığını bilmek ve ona göre yaşamak..
3-Zekatı gönül hoşluğuyla vermek..
1'inci ve 2'nci hususlar birbiriyle bağlı vaziyette zaten..Çünkü ALLAH'tan başka ilah olmadığını bilen,yalnız ALLAH'a ibadet,kulluk eder..Yalnız ALLAH'a ibadet,kulluk eden de ALLAH'tan başka bir ilah olmadığını derecatına göre ilme'l,ayne'l,hakka'l-yakin biliyordur bi'l-ittifak..
3'üncü hususa gelince..Zekat'ı da vermek..Ama ne deniliyor: 'Gönül hoşnutluğu,hoşluğuyla' vermek..Bizim ve kainat'ın ALLAH'ın bir mülkü,ve biz de O'nun bir memlükü olduğunu bilmek ve O'nun verdiklerinden yine oun rızasını kazanma yolunda,ALLAH yolunda infak etmek,zekat vermek..
Bu hususta Bediüzzaman'ın da şu manada sözü vardır: Bir insan ALLAH'a halis bir abd olursa, ALLAH'ın mülkü olan kainat, onun mülkü gibi olur.
İman ilâcı ise, ferâizi mümkün oldukça yerine getirmekle tesirini gösteriyor. Gaflet ve sefahet ve hevesât-ı nefsâniye ve lehviyât-ı gayr-ı meşrua, o tiryakın tesirini men eder. Hastalık madem gafleti kaldırıyor, iştahı kesiyor, gayr-ı meşru keyiflere gitmeye mâni oluyor; ondan istifade ediniz. Hakikî imanın kudsî ilâçlarından ve nurlarından, tevbe ve istiğfarla, dua ve niyazla istimal ediniz.
Leyvihat:Erkekli kızlı ortamlar,eğlenceler
Hastalar Risalesinden.25.deva...
Buyruluyor ki: İmanın tadına varmak ve imandan tad almak isteyen,şu üç şey'e dikkat etmeli,yapmalı imiş..(Hadis-i Şerif):
1- Yalnız ALLAH'a ubudiyet,kulluk..
2-ALLAH'tan başka ilah,Rab olmadığını bilmek ve ona göre yaşamak..
3-Zekatı gönül hoşluğuyla vermek..
1'inci ve 2'nci hususlar birbiriyle bağlı vaziyette zaten..Çünkü ALLAH'tan başka ilah olmadığını bilen,yalnız ALLAH'a ibadet,kulluk eder..Yalnız ALLAH'a ibadet,kulluk eden de ALLAH'tan başka bir ilah olmadığını derecatına göre ilme'l,ayne'l,hakka'l-yakin biliyordur bi'l-ittifak..
3'üncü hususa gelince..Zekat'ı da vermek..Ama ne deniliyor: 'Gönül hoşnutluğu,hoşluğuyla' vermek..Bizim ve kainat'ın ALLAH'ın bir mülkü,ve biz de O'nun bir memlükü olduğunu bilmek ve O'nun verdiklerinden yine oun rızasını kazanma yolunda,ALLAH yolunda infak etmek,zekat vermek..
Bu hususta Bediüzzaman'ın da şu manada sözü vardır: Bir insan ALLAH'a halis bir abd olursa, ALLAH'ın mülkü olan kainat, onun mülkü gibi olur.