İmtihan ağır, mükafat büyük!

İlim-irfan

Well-known member
Resul aleyhisselam şöyle buyurmuştur: “Kim haklı olduğu halde tartışmayı terk ederse, Allahü teâlâ ona cennetin en yücesinde bir köşk bina eder.” İmam-ı Gazali hazretleri bu hadis-i şerifi şöyle açıklıyor: Mükafatın büyük olması, imtihanın zor olmasındandır. Çünkü böyle bir durumda tartışmayı terk etmek, nefse çok ağır gelir. Bir de cedelleşme öyle bir tabiattır ki kişi bundan dolayı kendisine bir sevap geleceğini zanneder ve hırsı daha da artar.
Bu düşünce çok yanlıştır. Kişi bozuk itikatlı, sapık düşünceli bir kimse ile bile karşılaşsa dilini tutması gerekir. Bu emr-i ma’rufu terk etme manasına gelmez. Böyle bir kimse ile karşılaştığında ona cedel, mükanaşa yoluyla değil, tenha bir yerde nasihat yoluyla ve uygun bir dille söylemelidir. Çünkü cedel, kişinin hatasını anlasa bile mahcub olmamak için hatasında ısrar etmesine sebep olur.
Kişi, bu şekilde nasihatinde, sapık itikatlı kimseye fayda vermeyeceğini anlarsa, o vakit bid’at ehlini terk edip, kendi nefsiyle meşgul olmalıdır. Nitekim Hazreti Peygamber şöyle buyurmuştur: “Ehl-i kıble hakkında dilini tutan bir kimseden Allah razı olsun. Ancak bildiğini en güzel bir şekilde söyleyebilir.”
Hişam bin Urve der ki: “Resul aleyhisselam bu hadîsi yedi defa tekrar etti. Kim mücadeleyi, münakaşayı âdet edinirse ve halk da onu överse ve bundan dolayı nefsinin memnun olduğunu ve halk tarafından kabul edildiğini görürse, o kimsede bu helâk edici sıfatlar kuvvet bulur ve öfke, kibir, riya, makam sevgisi ve faziletten dolayı aziz olmak gibi kötü sıfatlar kendisinde toplandığı zaman onlardan kurtulmaya gücü yetmez. Bu sıfatlarla teker teker mücadele etmek bile güç olduğu halde acaba tümüyle birden nasıl mücadele edilebilir?
Haklı olduğu halde tartışmayı terk etmek, haksız olduğu halde, tartışmayı terk etmekten daha zordur. Bu bakımdan haklı olduğu halde münakaşayı terk etmek daha çok sevaptır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: “Haklı da olsa, münakaşayı terk etmeyen, hakiki imana kavuşamaz.”, “Mücadelede ısrar edeni Allahü teâlâ sevmez.”



Hikmetler
Mehmet Oruç - Türkiye Gazete
03 Mart 2010 Çarşamba
 
Üst