İnsan şu kâinatın hakaiklerine bir vâhid-i kıyasîdir, bir fihristedir, bir mikyastır ve bir mizandır. Meselâ, kâinatta Levh-i Mahfuzun gayet katî bir delil-i vücudu ve bir numunesi, insandaki kuvve-i hafızadır. Ve âlem-i misalin vücuduna katî delil ve numune, kuvve-i hayaliyedir. Haşiye
Ve kâinattaki ruhanîlerin bir delil-i vücudu ve numunesi, insandaki kuvvelerdir ve lâtifelerdir. Ve hâkezâ, insan, küçük bir mikyasta, kâinattaki hakaik-i imaniyeyi şuhud derecesinde gösterebilir.
Haşiye: Evet, nasıl ki insanın anâsırları kâinatın unsurlarından; ve kemikleri taş ve kayalarından; ve saçları nebat ve eşcârından; ve bedeninde cereyan eden kan ve gözünden, kulağından, burnundan ve ağzından akan ayrı ayrı suları arzın çeşmelerinden ve mâdenî sularından haber veriyorlar, delâlet edip onlara işaret ediyorlar. Aynen öyle de, insanın rûhu âlem-i ervahtan; ve hâfızaları Levh-i Mahfûzdan; ve kuvve-i hayaliyeleti âlem-i misâlden; ve hâkezâ herbir cihazı bir âlemden haber veriyorlar. Ve onların vücudlarına katî Şehâdet ederler.
Ve kâinattaki ruhanîlerin bir delil-i vücudu ve numunesi, insandaki kuvvelerdir ve lâtifelerdir. Ve hâkezâ, insan, küçük bir mikyasta, kâinattaki hakaik-i imaniyeyi şuhud derecesinde gösterebilir.
Haşiye: Evet, nasıl ki insanın anâsırları kâinatın unsurlarından; ve kemikleri taş ve kayalarından; ve saçları nebat ve eşcârından; ve bedeninde cereyan eden kan ve gözünden, kulağından, burnundan ve ağzından akan ayrı ayrı suları arzın çeşmelerinden ve mâdenî sularından haber veriyorlar, delâlet edip onlara işaret ediyorlar. Aynen öyle de, insanın rûhu âlem-i ervahtan; ve hâfızaları Levh-i Mahfûzdan; ve kuvve-i hayaliyeleti âlem-i misâlden; ve hâkezâ herbir cihazı bir âlemden haber veriyorlar. Ve onların vücudlarına katî Şehâdet ederler.