Hemen sorunuzun cevabını vererek başlıyalım.İslamda sübyancılık yoktur.
Öyleyse bu görüşler nasıl ortaya çıkmıştır diye soru aklımızı gelecektir elbetteki.Bu soruyu sormakta soranlarda sizde haklısınız.Bu tip sorular sorulmadığı taktirde meselenin doğru anlaşılamayacağı için sorunun sorulması,konunun incelenmesi gerekir ki böyle şüpheler akıllarda kalmasın.Dinimiz ve Kuran gerçek şekliyle anlaşılabilsin.
İlk önce bu tip konuların çıktığı Peygamberimizin,Ayşe validemizle evliliğinden bahsedelim.Konular çok uzamasın diye kısa olarak anlatmaya çalışacağım.Anlattığım doğrultuda araştırmalar yaparsanız tafsilatlarını bulabilirsiniz.Buhari'de bahsi geçen Peygamberimizin 9 yaşında gerdeğe girdiği bilgisi yanlıştır.Çünkü Ayşe validemiz Ablası Esma'dan 10 yaş küçüktü.Esma hicri 73 yılında 100 yaşında iken öldü.Öyle ise Esma hicrette27-28 yaşında idi.Ayşe validemiz 10 yaş küçük olduğuna göre hicrette 17-18 yaşında idi.Peygamberimizle Medine'de evlendiklerine göre Ayşe validemiz,Peygamberimizle evlendiğinde en az 19-20 yaşında olmalıdır.
Ayrıca Ayşe validemiz Bedir ve Uhud savaşlarınada katılmıştır.Uhud savaşı Hicri 3.yıldadır.Bu savaşta Ayşe validemiz kılıç alarak cephede savaşmak istemiş fakat Peygamberimiz engel olmuştur.Bu bilgiler sebebiyle Ayşe validemizin Peygamberimizle 9 yaşında evlendiği doğru değildir.
Talak Suresi 4. ayet şöyledir.
وَاللَّائِي يَئِسْنَ مِنَ الْمَحِيضِ مِن نِّسَائِكُمْ إِنِ ارْتَبْتُمْ فَعِدَّتُهُنَّ ثَلَاثَةُ أَشْهُرٍ وَاللَّائِي لَمْ يَحِضْنَ وَأُوْلَاتُ الْأَحْمَالِ أَجَلُهُنَّ أَن يَضَعْنَ حَمْلَهُنَّ وَمَن يَتَّقِ اللَّهَ يَجْعَل لَّهُ مِنْ أَمْرِهِ يُسْرًا
Bu ayette,sizinde yukarıda bahsettiğiniz gibi bazı müfessirler,Kırmızı ile yazdığım lem yahıdne kelimesinden yola çıkarak,henüz hayız görmemiş kızlardan da bahsettiğini söylemiş olsalar da bu yorumlarda yanlıştır.Çünkü lem edatı dili ve mişli geçmiş zamanlarda kullanılır ve önüne geldiği kelimeyi olumsuz hale getirir.Yani aslında bu kelime,henüz hayız görmemiş kızları değil.Hayız görmüş ve artık hayızdan kesilmiş kadınlardan bahseder.
Malesef meal ve tefsirlerde böyle yanlış çeviri ve yorumlara rastlamaktayız.Ancak bu gibi durumlarda Kuran'ın kendisine baktığımızda doğrunun ne olduğunu görmekteyiz.
Pekiyi birde şöyle bir soru gelirse aklımıza.Kuran bize evlilikle alakalı bir yaş bildiriyor mu?İşin aslında en önemli tarafı burası.Tüm şüpheleri dağıtmaya,tartışmaları sona erdirmeye bir tek ayet yeterlidir.Çünkü tek tartışmasız kesin doğru olan söz Allah'ın sözüdür.Onlarda Kuran'da yazılıdır elhamdülillah.
Nisa Suresi 6.ayete bir bakalım.
Yetimleri evlenme çağına gelene kadar deneyiniz. Eğer olgunlaştıklarını görürseniz hemen mallarını kendilerine teslim ediniz.
Bakın yukarıdaki ayette rabbimiz "evlilik çağından" bahsetmekte ve bu evlilik çağından kast edilenin,buluğ olmadığını,kendilerinde olgunluk görülen yani mallarını bir başkasına kaptırmayacak,parasını kullanabilecek dolayısıyla evini geçindirebilecek bir yaş olması gerektiğini anlıyoruz.Buluğa ermiş bir çocuğa mallarını verirseniz,bir başkaları onu kandırarak o malları elinden kolayca alabilir.Paraya,mala sahip olmak buluğ ile olan bir şey olmadığına göre evlilik çağı daha ilerideki bir yaştır.
Rabbimiz İbrahim Suresi 4. ayette de Tüm peygamberleri kendilerini anlasınlar diye kavimlerinin diliyle gönderdiğini söylemekte.Demek ki Kuran indirildiği topluma anlaşılır bir dille gönderildiğine göre o dönemdeki Arapların da "evlilik çağı" diye bir kavramdan haberleri var demektir.
Böylece Kuran'ın ayetleri doğrultusunda meseleye baktığımızda İslamda küçük yaşta evlenmek diye bir şey olmadığını,"İslam sübyancılığı teşvik ediyor" demenin Müslümanların akıllarını karıştırmak için çıkarılmış iftiralar olduğunu anlıyoruz.