memluk
Hatim Sorumlusu
EYÜP SULTAN TÜRBESİ
Eyüp Sultan Camii'nin yanındadır. Hz. Muhammed'in ordusunda sancaktar olup, İstanbul'un muhasarası sırasında şehit olan Hz. Eyyub E1-Ensari'nin mezarıdır. Mezar fetihten sonra bulunmuş ve üzerindeki türbe 1459 yılında cami ile birlikte inşa edilmiştir.
Dışı çinilerle süslü türbe özellikle Cuma, kandil ve bayram günleri ziyaretçilerle dolup taşar.
SAHABE KABİRLERİ
Peygamber Hz. Muhammed'i görmüş, O'nu dinlemiş Müslümanlar "sahabe" olarak isimlendirilir. Sahabelere, Peygamberi görmüş ve O'nun sesini duymuş olmalarından ötürü Müslümanlarca büyük saygı duyulmaktadır.
İstanbul'da mezarları bulunan sahabeler Bizans döneminde Emevi veya Abbasi ordularıyla birlikte,şehri fethetmek için buraya gelmişlerdir. Daha sonra çeşitli nedenlerle hayatlannı kaybetmişler ve İstanbul'a gömülmüşlerdir.
İstanbul Osmanlı'larca fethedildikten sonra bu sahabelerin mezarları tesbit edilmiş ve üzerlerine türbe ve mescitler inşa ettirilmiştir. Mezarı ilk tesbit edilen sahabe Hz. Eyyub el-Ensari'dir Günümüzde mezarının üstünde bir türbe ve külliye vardır. (Eyüp Sultan Külliyesi).
Bunun dışında İstanbul'da, tesbit edilebilen 28 tane daha sahabe kabri vardır. Bunların 9'u Ayvansaray'da surların dibinde, 4'ü Eyüp semtinde, 3'ü Karaköy Yeraltı Camii'nde, 1'i Karacaahmet Mezarlığı'nda,12'si ise Suriçi bölgesindedir.
Bu kabirler, başta Eyüp Sultan olmak üzere, Müslüman halk tarafından kutsal kabul edilmekte ve sık sık ziyaret edilmektedir.
MERKEZ EFENDİ TÜRBESİ
Bu ziyaretgah Zeytinburnu Mevlanakapı'da, Merkez Efendi Mahallesi'nde yer alır. Burası Halveti Tarikatı Şeyhlerinden Merkez Efendi'nin tekke ve türbesinin bulunduğu yerdir. Tekkenin bahçesinde bulunan niyet kuyusu, yüzyıllar boyunca çok popüler bir ziyaretgah olmuştur. İnanışa göre, bir dileği olanlar bu kuyudan taş alırlar. Daha sonra dilek gerçekleşince alınan taş kuyuya geri bırakılır. DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!!)
Cumhuriyet'ten sonra bütün diğerleri gibi Merkez Efendi Tekkesi de kapatılmış ve bu inanışın önüne geçebilmek için kuyunun ağzı demir kapakla örtülmüştür. Buna rağmen hala insanlar türbeyi ziyaret etmektedir.
HIRKA-İ ŞERİF
Hz. Muhammed'in kullandığı eşyalar Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilmektedir. Bunlardan biri olan peygamberimizin hırkası da, Sultan Abdülmecid tarafından 1851'de yaptırılan, Fatih İlçesinde, camiyle aynı adı taşıyan semtte bulunan Hırka-i Şerif Camii'nde muhafaza edilmektedir.
Bu hırka Ramazan'ın 15-27. günleri arasında ziyarete açılmakta ve cami özellikle bu günlerde ziyaretçi akınına uğramaktadır.
AZİZ MAHMUD HÜDAİ TÜRBESİ
Üsküdar'da Doğancılar semtindedir. Aziz Mahmud Hüdai, Celveti tarikatinin kurucusu ve önemli bir mutasavvıftır. Aziz Mahmud Hüdai'nin "ben öldükten sonra mezarımı ziyaret edenlerin ölümü denizden olmasın ve duaları kabul olsun" şeklinde dua ettiğine dair inanç nedeniyle kendi adını taşıyan külliyesinin içinde yer alan türbesi halkın sıkça ziyaret ettiği bir mekandır.
SÜMBÜL EFENDİ TÜRBESİ
Bu ziyaretgah, Kocamustafapaşa semtinin merkezindeki, Kocamustafapaşa Külliyesi'ne dahil Sümbül Efendi Türbesi'dir. Bu türbe Halveti .Tarikatı'nın Sümbülilik kolunun kurucusu Sümbül Efendi'ye aittir.
Bu türbe ve türbenin yanındaki dilek kuyusu İstanbul ziyaret kültüründe önemli bir yer tutar. Bir hastalığı veya dileği olanlar tarafından özellikle her ayın ilk Cuma günü ziyaret edilir.
YAVEDUD SULTAN TÜRBESİ
Ayvansaray'da, Yavedud Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Buradaki türbede yatan zat, halk arasında Yavedud Sultan adıyla tanınan Şeyh Abdulvedud Efendi'dir. Bu zatın Buhara veya Şam'dan gelerek İstanbul'un fethine katıldığı ve bu esnada bazı kerametler gösterdiği rivayet edilir. Bu nedenle türbesi öldüğü zamandan günümüze kadar İstanbul'un önemli ziyaret yerlerinden biri olmuştur.
TELLİ BABA TÜRBESİ
Rumelikavağı'nda bulunan Telli Baba Türbesi'nin yapım tarihi ve burda yatan zatın kim olduğu bilinmemektedir. Ancak İstanbul'un en popüler ziyaretgahlarından biridir. Evlenmek isteyen gençler veya aileleri burayı ziyaret edip, gelin teli adarlar. Dilekleri gerçekleşenler düğün öncesi türbeye tekrar gelip adadıkları teli bırakırlar. Bu yüzden türbe gelinlik ve damatlıklarıyla ziyarete gelen genç çiftlerle dolup taşmakta, türbe ise gelin telleri ile süslü ilginç bir görüntü sunmaktadır. (DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!!)
HELVACI BABA
Şehzade Külliyesi'nin avlusunda yer alan boş bir mezardır. Halk arasında Helvacı Baba olarak bilinen ve sıkça ziyaret edilen zatın mezarı, ziyaretleri engelleyebilmek maksadıyla 1960 veya 1961 senesinde gizlice açılmış ve kemikler bilinmeyen bir yere nakledilmiştir. Fakat buna rağmen özellikle Cuma günleri hala yoğun bir ziyaretçi grubu tarafından bu boş mezara gelinmekte, dilek tutulmakta ve bu dilekler kabul olunsun diye fakirlere ve yoldan geçenlere helva dağıtılmaktadır.(DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!!)
YUŞA TEPESİ
Beykoz İlçesi'nde, İstanbul'un en yüksek tepesinde gömülü olan zatın Yuşa Peygamber olduğuna inanılmaktadır. Bu inanışı doğruluyacak hçbir belge olmamakla birlikte, yine de halk arasında buraya büyük bir ilgi vardır.Yuşa Tepesi’ndeki bu türbe her türlü sıkıntı ve dilek için ziyaret edilmekte ve adak adanmaktadır.Daha sonra dilekleri gerçekleşenler adaklarını geciktirmeden yerine getirmektedir. (DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!)
ALINTI
TÜRBEDE SERGİLENEN DAVRANIŞLARIN BİR ÇOĞU DİNİMİZCE UYGUN DEĞİLDİR.AMA ZİYARET (VE RUHLARINA FATİHA OKUMAK) AMAÇLI GÖRMEKTE SAKINCA YOK.
Eyüp Sultan Camii'nin yanındadır. Hz. Muhammed'in ordusunda sancaktar olup, İstanbul'un muhasarası sırasında şehit olan Hz. Eyyub E1-Ensari'nin mezarıdır. Mezar fetihten sonra bulunmuş ve üzerindeki türbe 1459 yılında cami ile birlikte inşa edilmiştir.
Dışı çinilerle süslü türbe özellikle Cuma, kandil ve bayram günleri ziyaretçilerle dolup taşar.
SAHABE KABİRLERİ
Peygamber Hz. Muhammed'i görmüş, O'nu dinlemiş Müslümanlar "sahabe" olarak isimlendirilir. Sahabelere, Peygamberi görmüş ve O'nun sesini duymuş olmalarından ötürü Müslümanlarca büyük saygı duyulmaktadır.
İstanbul'da mezarları bulunan sahabeler Bizans döneminde Emevi veya Abbasi ordularıyla birlikte,şehri fethetmek için buraya gelmişlerdir. Daha sonra çeşitli nedenlerle hayatlannı kaybetmişler ve İstanbul'a gömülmüşlerdir.
İstanbul Osmanlı'larca fethedildikten sonra bu sahabelerin mezarları tesbit edilmiş ve üzerlerine türbe ve mescitler inşa ettirilmiştir. Mezarı ilk tesbit edilen sahabe Hz. Eyyub el-Ensari'dir Günümüzde mezarının üstünde bir türbe ve külliye vardır. (Eyüp Sultan Külliyesi).
Bunun dışında İstanbul'da, tesbit edilebilen 28 tane daha sahabe kabri vardır. Bunların 9'u Ayvansaray'da surların dibinde, 4'ü Eyüp semtinde, 3'ü Karaköy Yeraltı Camii'nde, 1'i Karacaahmet Mezarlığı'nda,12'si ise Suriçi bölgesindedir.
Bu kabirler, başta Eyüp Sultan olmak üzere, Müslüman halk tarafından kutsal kabul edilmekte ve sık sık ziyaret edilmektedir.
MERKEZ EFENDİ TÜRBESİ
Bu ziyaretgah Zeytinburnu Mevlanakapı'da, Merkez Efendi Mahallesi'nde yer alır. Burası Halveti Tarikatı Şeyhlerinden Merkez Efendi'nin tekke ve türbesinin bulunduğu yerdir. Tekkenin bahçesinde bulunan niyet kuyusu, yüzyıllar boyunca çok popüler bir ziyaretgah olmuştur. İnanışa göre, bir dileği olanlar bu kuyudan taş alırlar. Daha sonra dilek gerçekleşince alınan taş kuyuya geri bırakılır. DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!!)
Cumhuriyet'ten sonra bütün diğerleri gibi Merkez Efendi Tekkesi de kapatılmış ve bu inanışın önüne geçebilmek için kuyunun ağzı demir kapakla örtülmüştür. Buna rağmen hala insanlar türbeyi ziyaret etmektedir.
HIRKA-İ ŞERİF
Hz. Muhammed'in kullandığı eşyalar Müslümanlar tarafından kutsal kabul edilmektedir. Bunlardan biri olan peygamberimizin hırkası da, Sultan Abdülmecid tarafından 1851'de yaptırılan, Fatih İlçesinde, camiyle aynı adı taşıyan semtte bulunan Hırka-i Şerif Camii'nde muhafaza edilmektedir.
Bu hırka Ramazan'ın 15-27. günleri arasında ziyarete açılmakta ve cami özellikle bu günlerde ziyaretçi akınına uğramaktadır.
AZİZ MAHMUD HÜDAİ TÜRBESİ
Üsküdar'da Doğancılar semtindedir. Aziz Mahmud Hüdai, Celveti tarikatinin kurucusu ve önemli bir mutasavvıftır. Aziz Mahmud Hüdai'nin "ben öldükten sonra mezarımı ziyaret edenlerin ölümü denizden olmasın ve duaları kabul olsun" şeklinde dua ettiğine dair inanç nedeniyle kendi adını taşıyan külliyesinin içinde yer alan türbesi halkın sıkça ziyaret ettiği bir mekandır.
SÜMBÜL EFENDİ TÜRBESİ
Bu ziyaretgah, Kocamustafapaşa semtinin merkezindeki, Kocamustafapaşa Külliyesi'ne dahil Sümbül Efendi Türbesi'dir. Bu türbe Halveti .Tarikatı'nın Sümbülilik kolunun kurucusu Sümbül Efendi'ye aittir.
Bu türbe ve türbenin yanındaki dilek kuyusu İstanbul ziyaret kültüründe önemli bir yer tutar. Bir hastalığı veya dileği olanlar tarafından özellikle her ayın ilk Cuma günü ziyaret edilir.
YAVEDUD SULTAN TÜRBESİ
Ayvansaray'da, Yavedud Caddesi üzerinde bulunmaktadır. Buradaki türbede yatan zat, halk arasında Yavedud Sultan adıyla tanınan Şeyh Abdulvedud Efendi'dir. Bu zatın Buhara veya Şam'dan gelerek İstanbul'un fethine katıldığı ve bu esnada bazı kerametler gösterdiği rivayet edilir. Bu nedenle türbesi öldüğü zamandan günümüze kadar İstanbul'un önemli ziyaret yerlerinden biri olmuştur.
TELLİ BABA TÜRBESİ
Rumelikavağı'nda bulunan Telli Baba Türbesi'nin yapım tarihi ve burda yatan zatın kim olduğu bilinmemektedir. Ancak İstanbul'un en popüler ziyaretgahlarından biridir. Evlenmek isteyen gençler veya aileleri burayı ziyaret edip, gelin teli adarlar. Dilekleri gerçekleşenler düğün öncesi türbeye tekrar gelip adadıkları teli bırakırlar. Bu yüzden türbe gelinlik ve damatlıklarıyla ziyarete gelen genç çiftlerle dolup taşmakta, türbe ise gelin telleri ile süslü ilginç bir görüntü sunmaktadır. (DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!!)
HELVACI BABA
Şehzade Külliyesi'nin avlusunda yer alan boş bir mezardır. Halk arasında Helvacı Baba olarak bilinen ve sıkça ziyaret edilen zatın mezarı, ziyaretleri engelleyebilmek maksadıyla 1960 veya 1961 senesinde gizlice açılmış ve kemikler bilinmeyen bir yere nakledilmiştir. Fakat buna rağmen özellikle Cuma günleri hala yoğun bir ziyaretçi grubu tarafından bu boş mezara gelinmekte, dilek tutulmakta ve bu dilekler kabul olunsun diye fakirlere ve yoldan geçenlere helva dağıtılmaktadır.(DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!!)
YUŞA TEPESİ
Beykoz İlçesi'nde, İstanbul'un en yüksek tepesinde gömülü olan zatın Yuşa Peygamber olduğuna inanılmaktadır. Bu inanışı doğruluyacak hçbir belge olmamakla birlikte, yine de halk arasında buraya büyük bir ilgi vardır.Yuşa Tepesi’ndeki bu türbe her türlü sıkıntı ve dilek için ziyaret edilmekte ve adak adanmaktadır.Daha sonra dilekleri gerçekleşenler adaklarını geciktirmeden yerine getirmektedir. (DİNEN CAİZ DEĞİLDİR!!!)
ALINTI
TÜRBEDE SERGİLENEN DAVRANIŞLARIN BİR ÇOĞU DİNİMİZCE UYGUN DEĞİLDİR.AMA ZİYARET (VE RUHLARINA FATİHA OKUMAK) AMAÇLI GÖRMEKTE SAKINCA YOK.